Genshin Impact Viki
Advertisement
Genshin Impact Viki

Yolcunun Azmi 3-yıldız ve 4-yıldız nadirliklerde bulunan Yadigâr setidir.

Nasıl elde edilir?[]

Hikaye[]

Ayrılık Tacı

Hafif bir bahar esintisi yayan kamıştan yapılma bir taç.

Gezgin yola çıkmak üzereyken, son bir hatıra olarak söğüt dallarından yapılma bu tacı yanına aldı.
Bu taç sayesinde sevgilisi hep yanında olacaktı. Meltemde dağılan bir karahindiba gibi çekip giden sevgilisi...

Gezgin, göçebe bir lir sanatçısıydı. Şarap ülkesindeki o kız ise soyluların eline düşmüş bir esirdi.
Liriyle çaldığı şarkı gerçek hislerini ele vermişti gezginin. Nedenini sorsanız kendi de bilmezdi.

"Beni neyin duygulandıracağını sormuştun... Senin yüzündeki tebessümden başka ne olabilir?"
"Bir kez olsun yüzünün güldüğünü göremedim sonuçta. Bir kez bile önümde gülmedin."
"Bir gün seni esir tutan zincirleri kıracağım."
"O gün geldiğinde benim için gülümser misin?"

"Evet. Teşekkür ederim. Bunu yaparsan beni çok mutlu edersin."
Bunlar hoş sözlerdi şüphesiz... Ama bir şarkıcının ağzından çıkanlara kim güvenirdi ki?

Yoldaşlık Kalbi

Bir kurdeleyle süslenmiş küçük bir mavi çiçek.

Uzak diyarlardan gelen gezgin bu çiçeği göğsüne iliştirmişti.

Bolluk içinde yaşadığı hayatını geride bırakmış, göçebe ve özgür bir hayatın peşine düşmüştü.
Yabancı bir diyara vardığında, berrak bir gölün yanı başında kaşlarını çatmış bir kızla karşılaştı.

"Uzaklardan mı geldin gezgin? Neyse... bir önemi yok."
"Bir müzisyen misin? Eğer öyleyse, sakın beni içi boş iltifatlarınla veya şarkılarınla aşağılama."
"Beni olduğum gibi hatırla yeter."
"Hep 'festival' sırasında kurban edilecek kız olarak hatırla."

Memleketini terk eden gezgin bu çiçeği göğsüne iliştirmişti.
Keşke kendine hatırlatabilseydi kimseyi sevmemeyi, hiçbir şeye bağlanmamayı.
Oysaki hatırladığı tek şey, kıza verdiği sözdü ve bunun uğrunda ateşlere yürüyecekti...

Yolcunun Kadehi

Bir zamanlar keyif verici içkilerle dolup taşan sade bir porselen kadeh.

Bir lirin 4 teli vardır.
"Kumpanyadaki" yoldaşlarıyla geçirdiği günler, herhalde bu göçebe hayatının en güzel zamanlarıydı.
Her şey şef ile yollarının kesişmesiyle başladı. Tesadüf değil kaderin bir cilvesiydi bu şüphesiz.
Sonra flütünü kılıç olarak kullanan kız çıkageldi, ardından Kreuzlied adlı o kişi. Hepsi birer birer çıktı gezginin karşısına.

Kahkahaların yükseldiği, herkesin dans edip şarkı söylediği handa otururken, lir çalan müzisyen yolunun kesiştiği o kızı yoldaşlarıyla tanıştırdı.
Çakırkeyif gezgin, ardından lirin tellerini tıngırdattı ve şarkısını söylemeye başladı.

Yoldaşları yanında olduğu sürece bir daha asla yalnız başına yola çıkmak zorunda kalmayacaktı...
Bu yolculuğun sonuna kadar onlarla omuz omuza yürümeye karar vermişti.

Eve Dönüş Tüyü

Bir zamanlar ufuklarda kaybolan gezginlerin hatırasını taşıyan mavi bir ok tüyü.

O zalim kudret yüzünden umutlar paramparça oldu, tekrar kavuşmak adına verilen sözler bir bulut gibi dağılıverdi.
Göçebe gezginin yuvası ise bir kez daha ellerinden kayıp gitmişti.

Kibir dolu kötülük sevdiğinin neşesini çalmıştı.
Bitmek bilmeyen bu savaş ruhuna eziyet etmişti adeta.
O yumuşak, neşe dolu ezgiler...
Hepsi, artık buz gibi keskin bir çınlamadan ibaretti.

Yoldaşları için, biricik dostu için, bundan sonra beraber şarap içemeyecekleri günler için.
Özgürlük için, yaşam için ve kızın gülüşünü çalan kötülükten alacağı intikam için.
Çoktan kararını vermişti gezgin. Kalan son telini gerdi ve son okunu fırlattı.

Bu yabancı topraklardaki hayata alışmaya başlamıştı artık. Kafasını kaldırıp masmavi gökyüzüne baktı.
Ah... Demek bu topraklardaki gökyüzü de memleketindekinden farklı değildi...

Yolcunun Saati

Çağlar boyunca güneşin ve ayın döngülerine sessizce tanıklık etmiş bir güneş saati.

Gezgin, hem kaderin hem de durmak bilmeyen zamanın peşine düşmüştü.
Soylulara karşı direnen o kumpanya bile sonsuzluğa akan zamana karışıp kaybolmuştu.

Uzun bir yolculuk esnasında, en sağlam saat bile bir daha çalışmamak üzere durabilirdi.
Zamanın akışının şaşmadığı tek yer güneşin ve ayın döngüsüydü.
Bu biçimsiz zamanı takip etmek isteyen gezgin, ışığın da peşine düştü. Zira yapabildiği tek şey buydu.

Ne soyluların oturduğu görkemli salonlar, ne başını sokacak bir yer bulamayan o asi kumpanya kalmıştı geriye.
Hepsi aynı zamanın akışı altında ezildi, anlık bir hayal gibi yok oldu gitti.

Ayın olmadığı o karanlık gecede yabancının yorgun yüzü de gölgelenmişti.
"Ne bir ok kaldı geriye ne bir şarkı, geldi artık koronun veda zamanı."
"Şehir meydanındaki kule düştüğünde, tekrar gülümsediğini görürüm belki de."

Eğlenceli bilgiler[]

  • Bu Yadigar setinin hikayesi Göçebe Kumpanyası, Flüt ve Göçebenin Nota Kitabı ile bağlantılıdır.
  • Hikayeye göre Göçebe Kumpanyası'nın üyelerinden biri özellikle de Kirişsiz Yay'ın sahibine gönderme yapılmaktadır.

Bakınız[]

  • Yadigar/İstatistikler

Diğer diller[]

DilResmî Adlandırma
  TürkçeYolcunun Azmi
  İngilizceResolution of Sojourner
  Çince
(Basitleştirilmiş)
行者之心
Xíngzhě zhī Xīn
  Çince
(Geleneksel)
行者之心
Xíngzhě zhī Xīn
  Japonca旅人の心
Tabibito no Kokoro
  Korece행자의 마음
Haengja-ui Ma'eum
  İspanyolcaCorazón del Viajero
  FransızcaCœur du Voyageur
  RusçaРешимость временщика
Reshimost' vremenshchika
  TaycaResolution of Sojourner
  VietnamcaTrái Tim Hành Giả
  AlmancaFernweh[• 1]
  EndonesyacaResolution of Sojourner
  PortekizceResolução de Sojourner
  İtalyancaRisoluzione del viandante
  1. Almanca: Fernweh ed. "Uzaklık hastalığı" ev özleminin zıt anlamlısı olan dünyayı gezme arzusudur.

Güncelleme geçmişi[]

Gezinti[]

Advertisement