Liyue'yi koruyan "kudretli ve yüce adeptuslardan" biri, aynı zamanda "Bekçi Yaksha" olarak da anılır.
Genç bir delikanlı olarak görünse de kadim kitaplarda onun binlerce yıllık efsanelerinden bahsedilir.
Wangshu Hanının "Badem Tofusu"na bayılır.
Bunun sebebi bu tofunun yiyip yutmaya bayıldığı "rüyalarla" aynı tada sahip olmasıdır.Resmî Website'deki Açıklamadan[1]
Kişilik[]
Liyue'yi savunan bir Yaksha Adeptusu. "İblislerin Fatihi" ve "Bekçi Yaksha" olarak da bilinir.
Oyun içi karakter özellikleri ve profil sayfası yazısı
Görünüş[]
Karakter hikâyeleri[]
Karakter ayrıntıları
Genç bir adam gibi görünmesine rağmen Xiao'nun gerçek yaşı iki binden fazladır.
Neyse ki insanlar onu görünüşüne göre küçümseme eğiliminde değildir. Xiao'nun hafife alınmayacak biri olduğunu görmek için onunla biraz vakit geçirmek yeter.
Xiao çok fazla konuşmaz. Çok tehlikelidir ve şimdiye kadar görebileceğin en delici bakışlara sahiptir.
Adeptuslar arasında müthiş bir itibara ve yüksek kıdeme sahiptir ama ölümlüler diyarında çok fazla tanınmaz.
Bu da doğaldır çünkü Xiao, insanların kendilerini zengin etmesi ya da koruması için dua ettiği popüler tanrılardan biri olmadığı gibi, seyyahların ilahi bilgeliği aramak için akın ettiği Jueyun Gölü'ndeki mistik bilgelerden biri de değildir.
Hayır. Herhangi bir ölümlü, Xiao'nun gerçek gücüne tanık olursa bunun en zorlu koşullar altında olacağı kesindir. Böyle bir karşılaşmadan sağ çıkan ölümlüler kendilerini şanslı saymalıdır.
Bunun nedeni Xiao'nun insanlara zarar vermeye çalışması değildir. Aksine Xiao, Liyue'yi bütünüyle yutacak kadar güçlü karanlık güçlere karşı sürekli savaşır. İşte bu savaşın ortasında bu mücadeleye tanık olan ölümlülerin zarar görmemesi çok zordur.
Gerçi bu tanıkları susturmaya değecek bir şey değildir.
Karakter hikâyesi 1
Arkadaşlık Sv. 2
Xiao tam olarak neyle mücadele ediyor peki?
Buna verilecek en incelikli yanıt eski kinler, gerçekleşememiş hayaller ve ölenlerin yakarışları olabilir.
Gerçek şu ki Xiao, Yediler'in yükselişinden önce gerçekleşen Hükümdarlar Savaşı'nda yenilen tanrıların kalıntılarına karşı savaşıyor.
Morax bu tanrıları yenip kalıntılarını toprağın altına gömmüştü.
Oysa tanrılar ölümsüzdür. Bilinçli varlıkları küçülse de güçleri ve nefretleri aynı kalır. Bunlar zehir gibi yayılarak dünyayı ve üzerinde yaşayanları kaosa sürükler.
Xiao hakkındaki gerçeğin farkında olan Liyue'nin yöneticileri, bin yıllık bu deneyimi nedeniyle Xiao'dan "Tüm Şerlerin Laneti" olarak bahseder.
Onun savaşının hiçbir kazananı olmayacak ve bu savaş asla bitmeyecektir.
Bu ayrıca kimsenin görmediği ve nihayetinde kimsenin ona teşekkür etmeyeceği bir savaştır.
Karakter hikâyesi 2
Arkadaşlık Sv. 3
Xiao, bu Yakshanın gerçek adı değil, kendi güvenliği için ona verilmiş bir addır.
Geçmişte, Xiao'nun daha genç ve saf olduğu bir dönemde bir tanrı onun zayıflıklarını öğrenmiş ve onu zalimlik, şiddet içeren eylemler gerçekleştirmeye zorlamıştı.
Xiao'nun elinde çok kişi can verdi, çok umutlar yıkıldı. Hatta kurbanlarının rüyalarını bile yemeye zorlandı. Ne kadar acı verici olursa olsun bu emirlere direnemiyordu.
Sonunda Hükümdarlar Savaşı'ndaki muharebede Toprak Hükümdarı Morax, Yakshanın efendisiyle karşılaştı.
Dünyanın şu anki hali o savaşın sonuçlarının yansımasıdır.
Rex Lapis Yakshayı özgürlüğüne kavuşturdu ve ona "Xiao" adını verdi.
"Başka bir diyarın masallarında Xiao adı büyük acılar ve zorluklarla karşılaşan bir ruhun adıdır. O da senin gibi çok acıya katlandı. Bundan böyle adın bu ola."
Karakter hikâyesi 3
Arkadaşlık Sv. 4
Xiao, Toprak Hükümdarı'na olan minnet borcunu ödemek için önündeki bin yılı Liyue'yi korumaya adadı.
Kötü tanrının emrindeyken yapmak zorunda kaldıkları yüzünden Xiao artık masum ve nazik değildi. İçinde sadece öldürme becerisi ve günahlarının ağırlığı kalmıştı.
Ölümlülere hizmet etmesinin tek yolu savaşmaktı.
Peki insanlar karşılığında ona ne verebilirdi?
Sıradan insanlar bu soruyu sormaktan asla vazgeçmez. Xiao'nun uzaktan görüntüsü bile insanları anında canlarını kurtarmak için kaçmaya sevk edecek kadar korkutucuydu.
Gerçi Xiao'ya teşekkür etmek isteyen olursa bunun için deneyebilecekleri bir şey olabilir.
Xiao'ya iblisleri hizaya getirmede yardım etmekle görevli bir Yedi Yıldız ajanı vardır. Bu gizli ajan, Wangshu Hanı adında bir paravan organizasyonu yönetir.
Bazen Xiao bir kase Badem Tofusu için hana uğrar. Tofuyu yerken yüzündeki ifadeyi görmelisin... Buna bayılır!
Yine de Xiao lezzet arayışında değildir. Karşı konulmaz bulduğu şey tatlının dokusudur. Bunun bir zamanlar yuttuğu rüyalarınkine çok benzediği söylenir.
Karakter hikâyesi 4
Arkadaşlık Sv. 5
Xiao tam olarak neyle mücadele ediyor peki?
Liyue'de gücü elinde tutanlara göre Xiao'nun savaşı, yenilmiş tanrıların kalıntılarının ürettiği kötü tezahürlere karşıdır.
Oysa bu soruyu Xiao'ya sorarsan tamamen farklı bir yanıt alırsın.
Xiao bir zamanlar kötü bir tanrının kölesi oldu, sonunda Rex Lapis sayesinde özgürlüğünü kazanana kadar çok acılar çekti.
Adeptuslar Xiao'nun güçlerine çok saygı duyuyordu. Xiao da gerçekten her türlü iblisi kolayca alt ediyordu.
Gelgelelim kötü tanrılar da muazzam bir güce sahipti ve intikama olan açlıkları ölümlülerin aklının almayacağı kadar çoktu. Xiao, onların intikamcı ruhlarının sonsuz, kirli tezahürlerini acımasızca katletti ama bunu yaparak onların kırılıp parçalanmalarına neden oldu. Nihayetinde de bu nefret parçacıkları Xiao'nun kendi ruhuna nüfuz etti.
Xiao'nun bu nefreti ortadan kaldırmasının tek yolu karmayı kabul edip yaptıklarının yükünü sırtlanmasıdır. Ne yazık ki Xiao'nun yıllar boyunca biriktirdiği devasa kötü karmanın büyüklüğü; eti, kemiği ve ruhu aynı şekilde tüketecek kadar güçlüdür.
Buna rağmen Xiao nefret hissetmez. İki bin yıldan fazla yaşamış biri için karmik borç geçici bir hatıra gibidir.
Hiçbir kin bin yıl sürmez ve bu kadar zamanda ödenemeyecek kadar büyük bir borç da olamaz.
Xiao çok uzun yıllar yalnız kaldı.
Yine de savaşları hiçbir zaman boşuna değildi.
Çünkü aslında Xiao'nun mücadele ettiği varlık kendisiydi.
Karakter hikâyesi 5
Arkadaşlık Sv. 6
Xiao neye karşı savaşıyor?
Gezgin, Xiao'nun Liyue'yi tehdit eden karanlığa karşı savaştığını çok iyi anlar. Xiao, Liyue'yi korumak için savaşır.
Peki Xiao'yu kim koruyacak?
Xiao bir keresinde gün batımından gün doğumuna kadar savaştı ve gücünün büyük bir kısmını tüketerek ucu ucuna galip geldi.
Xiao gerçekleşen çetin savaş yüzünden paramparça olmuş kamışların arasındaki mızrağını saplandığı yerden çıkardı ve eve doğru yola koyuldu.
Yani Xiao'nun dönebileceği bir "evi" olsaydı oraya doğru yola koyulmuş olacaktı ama o aslında sadece savaş alanından ayrıldı.
Yorgun düşmüş Xiao bedenini zehirleyen ilahi nefretin etkisini gösterdiğini hissedebiliyordu.
Duyuları sonsuz bir nefretle dolup taşınca acıyla yere yığıldı.
Tam o anda, hissettiği tüm acı aniden kayboldu.
Acıyı durduran Xiao'nun gücü değildi. Onu bu acıdan kurtaran bir flütün sesiydi.
Flütün net ve hoş sesi rüzgarın yardımıyla dağ ve nehirleri aşarak Xiao'nun bulunduğu yere ulaşıyordu.
Flütün sesi, şafağın ilk ışıkları uzaklardaki kuşları korkutup kaçırana dek net bir şekilde duyulmaya devam etti.
Çıldırmış duyularını sakinleştirerek Xiao'yu koruyan ses onun bir süre de olsa rahatlamasını sağladı.
Xiao flütü kimin çaldığını merak ediyordu ama bunun üzerinde çok durmadı çünkü kim olabileceğiyle ilgili aklına çoktan bir fikir gelmişti.
Ona yardım edebilecek son kişi Yedilerden biriydi. Yani bu kişi...
Rüzgar hayaletine övgü
Arkadaşlık Sv. 4
Sumeru Akademisi'nden bir alimin Liyue'de gerçekleştirdiği halk bilimi çalışmalarının sonucunda ortaya "Liyue Topraklarında Gezinti" adlı bir kitap çıktı. Kitabın Sumeru ve Liyue için farklı baskıları mevcuttur.
Kitabın Liyue baskısı "Saklı Elmas ve Soluk Ay: Liyue'nin Harikaları ve Halk Efsaneleri" adını taşır. Kitabın aslında yer alan birçok mistik ve büyülü kısım bu baskıda yer almaz.
"Rüzgar Hayaletine Övgü" bölümü, kitabın Akademideki eksiksiz baskısında yer alan mistik bölümlerden biridir.
Belgede, Adeptuslar arasında kudretli ve yüce bir yere sahip Yakshâlârın kendi karmalarının mahkumu olduklarından, bu yüzden büyük korku ve sıkıntılarla karşı karşıya kaldıklarından ve bitmek bilmez bir ıstırap içinde bu topraklarda dolaştıklarından bahsedilir.
Bölümde, Yakshâlârı rahatlatan yiyecek adama veya ilahi söyleme gibi birçok yöntem de anlatılır. Bu yöntemlerin Yakshâlârın acılarını dindireceği ve barışı korumaya devam etmelerine yardımcı olacağı söylenir.
Asil Adeptus savaşçıları olan Yakshâlâr savaşlara sık sık katılırmış ama çatışmalar bin yılı aşkın bir süredir devam ettiği için neredeyse hepsi yok olmuş. Yakshâlârın iblislere boyun eğdirdiğini gösteren büyük heykellere Liyue topraklarında hâlâ rastlanabilir ama heykellerin çehreleri yok olmuş durumdadır.
Kitabın ağır dilinin ve anlaşılması zor içeriğinin onun Teyvat Seyahat Rehberi ile El Musk'ın yazdığı uluslararası kültür özetleri kitaplarından daha az satılmasına sebep olduğunu da belirtmek gerekir.
Önsezi
Arkadaşlık Sv. 6
Tüm Adeptuslar "kudretli ve yüce" olarak bilinir. Bu "yücelik" sahip oldukları üçüncü bir "gözden" yani Önsezi'den kaynaklanır.
Peki Adeptuslar da Önsezilerini insanlar gibi Kutsal Diyar'ın saygısını kazanarak mı alırlar?
Xiao Önsezisini aldığı zamanı artık hatırlamıyor. Bu an insanlar için unutulmaz olabilir ama Xiao için bitmek bilmeyen bir savaşın başlangıcı demektir.
Xiao için unutulmaz olan şeyse oldukça farklıdır.
İnsanların birçok festivali vardır ama bu festivallerin neden yapıldığını pek az kişi hatırlar.
Bu festival günlerinin çoğu, geçmişte Adeptusların insan yiyen canavarları yendiği günlere denk gelir. İnsanlar Adeptusların kadim kahramanlıklarını unutmamak için onların yaptıklarını taklit eder ve kötü ruh kovma ayinleri düzenler. Bu adetler zamanla şenlikli festivallere dönüşür.
Morax'ın Liyue'de mağlup ettiği birçok tanrının nefreti ve arta kalan gücü zaman zaman onların yarı uyanık yarı uykulu hallerinde anormal bir şiddetle patlar. Fener Şenliği sırasında gerçekleşen güç patlaması bunların en şiddetlisidir.
Xiao geleneksel "Nuo Kötülüğü Defetme Dansı"nı gerçekleştirmekle görevli olduğundan Fener Şenliği sırasında gece gündüz savaşır. Bu yüzden bu durumdan nefret eder.
Aslında Xiao savaşların tehlikeli olduğunu düşünmez. Sonuçta Liyue halkının güvenli bir hayat sürmesi onun emekleri sayesindedir. İnsanlar fenerlerini yakıp gökyüzüne salar, fenerler de geceleyin göğü ve yakınlardaki kıyıları aydınlatır.
İşte o anda Xiao kalbinde bambaşka bir duygu hisseder. Bu duygunun yalnızlıktan mı, huzurdan mı yoksa gelecek için duyduğu korkulardan mı kaynaklandığını bilmez. Genç görünümlü Adeptus cevap bulmak için gönlünü yokladığındaysa hiçbir cevap bulamaz.
İsim kartı[]
| Xiao: Maske | |
|---|---|
| [[File:|150px|link=Xiao: Maske]] | Elde edilebilirlik: Xiao ile 10. Arkadaşlık Seviyesine ulaşmanın ödülü. Açıklama: Maskeyi takıp dans edeceği günü dört gözle bekliyor. İblisleri yenmek için değil, flüt melodisi eşliğinde çiçek denizinin ortasında dans etmek için. |
Takımyıldızı[]
| Altın Kanatlar | |
|---|---|
|
|
Görevler ve etkinlikler[]
Bahsetmeler[]
Replikler
| Karakter | Replikler |
|---|---|
| |
| |
| |
| |
| |
| |
| |
| |
| |
| |
|
Posta[]
Notlar[]
Diğer diller[]
Karakter başlığı: Bekçi Yaksha[]
| Dil | Resmî Adlandırma |
|---|---|
 Türkçe | Bekçi Yaksha |
 İngilizce | Vigilant Yaksha |
 Çince(Basitleştirilmiş) | 护法夜叉 Hùfǎ Yèchā |
 Çince(Geleneksel) | 護法夜叉 Hùfǎ Yèchā |
 Japonca | 護法夜叉 Gohou Yasha |
 Korece | 호법야차호법야차 Hobeopyacha |
 İspanyolca | El Guardián Yaksha |
 Fransızca | Gardien Yaksha |
 Rusça | Защитник Якса Zashchitnik Yaksa |
 Tayca | ยักษาผู้พิทักษ์ Yaksha Phu Phi-thak |
 Vietnamca | Hộ Pháp Dạ XoaHộ Pháp Dạ Xoa |
 Almanca | Schützender Yaksha |
 Endonesyaca | Vigilant Yaksha |
 Portekizce | Guardião Yaksha |
 İtalyanca | Custode Yaksha |
Kaynakça[]
Gezinti[]
| |||||||||||||||||||||||||||||
