Uzun Gecenin Yemini Metruk Taş İskele'den elde edilen 4-yıldız ve 5-yıldız nadirliklerde bulunan Yadigâr setidir.
Oynanış notları[]
- 4 Parça Bonusu:
- Havadan Saldırılar, Yüklü Saldırılar ve Element Becerileri birden fazla yolla Yük kazanabilir. Yani bu üç eylemi gerçekleştirmeden Maksimum Yüke ulaşmanın mümkün olduğu anlamına gelir.
Hikaye[]
Boyalı Püskül
Söylenene göre ilk Meşale Ustası, en kuzeydeki karlı şehirde doğmuştu ve Bülbülün nişanı onun asil soyunun bir simgesiydi.
Aile başlangıçta casus olarak görevlendirilmiş, sonra Kış Çarı tarafından soyluluğa terfi edilmişti.
Böylece mütevazı kökenli bu adam kraliyet sarayına adım atmış ve saraydaki ileri gelen feylerle ilişkiler kurmuştu.
Uluslar malum felaketle boğuşurken, öncüler çağında umudu simgeleyen ön cephedeki bölgeler, tanrıların korumasından mahrum bırakıldıklarını fark ettiler.
Nod-Krai'ın en çaresiz anında kuzeyden koyu gümüş zırhlı bir süvari geldi tek başına.
Yeni ayın hanımı, süvarinin neden geldiğini biliyormuşçasına bir fener yaktı karanlığı dağıtmak için.
Güneydeki Lempo Adaları'na doğru yola çıkmalarından önceki gün büyük içki salonunda savaşçılar için bir ziyafet düzenlendi.
Aralarında şüphesiz en dikkat çeken ise başında karanlık püsküllü miğferi ve elinde mızrağı ile genç bir savaşçıydı.
O dönemki RatniklerRatnikler arasında bu kadar eski ve ağır bir zırhı giyenlerin sayısı pek azdı,
Zira bu zırh, karanlık dalgayı püskürtmek için Meşale Ustasının yanında savaşan ilk savaşçıların soyundan gelenleri temsil ederdi.
Ne tımara ne soylu ünvanlara sahip olmalarına rağmen atalarının yeminlerini tutmayı sürdürürlerdi.
Zira tüm feylerin efendisi ve Snezhnaya'nın ilk koruyucusunun hâlâ onları gözettiğine inanırlardı.
Kahramanların kanıyla lekelenmiş çamurlu tundrada genç savaşçı, yoldaşlarının cesetleri arasında diz çöktü.
Fedakarlık her zaman RatnikRatnik'in kaderi ve şerefiydi, ancak bir ruhu daha kurtarabilirse, birini kurtarabilirse ne iyi olurdu.
İşte bundan ötürü ataları gibi artık kimsenin seslenmediği eski bir tanrıya ve tanrının bir zamanlar hükmettiği KnezlereKnezlere dua etti.
Belki borunun sesinden, belki unuttuğu kan kokusuna çekildiğinden, belki de sırf canı sıkıldığından,
Uzun zamandır uyuyan bir ruh uyandı uykusundan, savaşçının dualarına karşılık verircesine.
Kadim efsanelerde anlatılan hayaletimsi mavi ateş, taze kan dökülmüş savaş alanlarında yeniden tüm parlaklığıyla yanacaktır...
Işık Muhafızının Yemini
... O günlerde kuzeyden esen Av Rüzgarları toprağı dümdüz etti ve despot KnezlerinKnezlerin emri üzerine ön cephedeki asi halkı kesip biçti.
Tuhaf dillerde konuşan çılgın bir rahip, semavi ayların ardında bıraktığı gücü ele geçirmek için tüm feylerin Çarına hain bir plan sundu.
Dağlardaki ormanlara saklanan Aydoğanlar böylece dağıtıldı ve kız kardeşler kader tarafından farklı yollara gönderildi.
Sonunda o kibirli çılgın bile semavi kabuktan kurtulamadı ve sanrının kıyısındaki lanetli gökyüzü tarafından tüketildi.
Fakat tüm bunlar, "cennetin" henüz var olmadığı zamanlarda yaşandı.
Zira o zamanlar bu, ay ışığının parıltısı altındaki iki çocuğun paylaştığı bir hayalden ibaretti.
Yıllar sonra, bu ikiliden birisi dünyanın dört bir yanına nam salmış bir haydut olarak infaz edildiğinde,
Öbürü nihayet adeta kazayla arkada bırakılan sözlerin gerçek anlamını kavradı.
Sonrasında neler yaşandığını hepimiz biliyoruz.
Uzun gece çöktüğünde kuzeydeki kraliyet sarayı, karlı ovaların ötesindeki ıssız topraklarda ne olup bittiğiyle ilgilenemiyordu artık.
Dolayısıyla karanlık canavar sürüsü çorak toprakların altını üstüne getirdi ve geçmiş medeniyetin bütün izlerini sildi.
Aydoğanların rahibesinin gücünü ödünç alan ilk Meşale Ustası ilk ışığı yaktı
Ve ay adına karanlığı o ışıksız harabelere sürdü, kabusların parçaladığı ruhlarla beraber derin dehlizlere gömdü.
Her şey bittiğinde, hayatta kalanlar dağların tepesine Snezhnaya'nın uzaktaki yeni hükümdarına doğru bakan bir fener kulesi inşa etti.
Meşale Ustası, sevgili arkadaşının o saf ve çocuksu hayalini korumak adına Çariçe'nin sarayında onu savunmaktan çekinmedi.
Dilediği o kraliyet fermanını almış olsa da nöbet ve fedakarlık yemini etti.
Böylece "Nod-Krai" adındaki "cennet"in tarihi de başlamış oldu.
Üflenmeyen Boru
Kuzey diyarının kudreti için çaldığında boru sesleri, yıldırım gibi gürleyen adımlar sarstı yeri.
Donmuş tundrada uzanan demir raylar misali, soluk alevler fırlatıyorlar dört bir yana.
Majesteleri Çariçe'ye sadık, hiçbir Haberciye bağlı olmayan bir birlik,
Parıldayan beyaz yıldızların altında yeni ve saf bir dünya yaratmaya ant içti.
Sınır bölgesinde yaşayanlar, kendilerine özerklik verilenler bile ana vatanın çocuklarıydı,
Zira sonsuz sevgisinin ışığında Çariçe, onun buyruğuna giren kimseyi terk etmezdi.
Bu sınır birliğini yöneten Kıdemli Subay, ilk yıllarından beri bu sarsılmaz inanca sahipti.
Ta ki cehennemin kapılarının önünde durana ve hiç kimsenin sevmediği ruhları görene dek.
Saldırma talebi henüz onaylanmamıştı fakat o çoktan kararını vermişti:
Acımasız felaketin musallat olduğu masumları kurtarmak için bunca yol geldik;
Karanlık canavarların bu toprakları yok etmesine ve annelerin, çocukların hayatlarını çalmasına nasıl müsaade edebiliriz?
Güç sahibi olanlar buna emir diyorsa öyle emrin canı cehenneme.
...
Böylece zehirli pus kuzeyden esen bir rüzgarla temizlendi ve şafağın ilk ışıkları, kapkaranlık bulutları delip geçerek mavi yeryüzünü bir kez daha aydınlattı.
Savaş sona ermişti fakat yüksek kuleye zaferle dönen bir kahraman yoktu ortada; yalnızca bir suçlu ve kurtarmak için kendini riske attığı çocuklar vardı.
Planın gidişatı bir nebze değişmiş olsa da hain doktor oralı olmadı, zira hedefine ulaşmıştı.
Firar, Çariçe'ye ihanet... Bunlar ağır suçlardı fakat yeni bir yeminle affedildi.
Kemiklerden yapılmış bir merdivenin üzerinde yeni savaşçılar başlıyor nöbetlerine, dipsiz dalgalar kuruyana dek gözcülük yapmak üzere.
Bülbülün Kuyruk Tüyü
Efsanelerde bir bülbülden bahsedilir, yalnızca aysız gecelerde uçar bu bülbül, gagasında ateşi taşır.
Kayan yıldız misali gökyüzünde süzülen bir ateş, karanlık zamanlarda bir ışık.
Kadim bir kalenin harabelerinin üzerinde, öncüler döneminden kalma, uzun gece boyunca nöbet tutan "Işık Muhafızları"nın kulesi yükseliyordu.
Atalarının Çariçe'nin önünde sonsuz sadakat yemini etmelerinden bu yana asırlar geçmişti.
Bu "cennette" yaşayanlar, fener yandığı sürece özgür yaşayabileceklerine inanıyorlardı.
Ne karanlık canavarların getirdiği kaostan korkacak ne de kuzeydeki topraklara sığınma ihtiyacı duyacaklardı.
Bir gece ufuktan korkunç bir ses duyuldu. Vahşi Av'ın lideri, gecenin karanlığında dörtnala ilerliyordu.
Gece nöbetçileri her zaman olduğu gibi büyük deri pelerinlerini giydiler; fakat o gün güneş doğmadı.
Tepelerde boruların sesi yankılanırken savaşçılar yüksek kulenin önünde saflarını sıkılaştırdılar,
Kadim yeminlerini yerine getirmek için güneye doğru ilerleme emrini bekliyorlardı.
Fakat büyük içki salonunda StarşinaStarşina sessizlik içinde oturuyordu,
Çünkü yaz güneşi kadar parlak ve kudretli bir sürü çoktan kuzeydeki şehrin kapılarına dayanmıştı.
"Soluk Yıldızın Savaşçıları, Piramida'nın kapılarını niçin şimdi çalıyorsunuz?"
"Sizin bile Majesteleri Çariçe'nin bize bahşettiği kutsal güçleri geri alma hakkınız yok."
Destek güçleri olduklarını iddia etseler de bu davetsiz misafirlerin gizli niyetleri vardı, StarşinaStarşina da bunun gayet farkındaydı.
Ancak bu noktada pes etmek, yüzyıllardır sahip oldukları özerkliğin sonunu getirecekti.
Birlik komutanının maskesinin altından kısık ve soğuk bir ses duyuldu.
Ardından nereden geldiği belirsiz alaycı bir kahkaha çalındı kulaklara.
"Karanlık felaket orada başladı. Unutmayın, Snezhnaya sizin yenilginizi kaldıramaz."
"Bülbül Savaşçıları, var gücünüzle savaşın! Olur da hiçbiriniz geri dönemezseniz..."
"O zaman 'sonrası' ile biz ilgileniriz."
Ölümsüzün Yas Çanı
Havada yoğun bir kan kokusu vardı, dünyayı yakıp kavuran büyük savaşın döneceğini işaret ediyordu adeta.
Ruhlar ordusu, gecenin karanlığında keder dolu bir feryatla uçtu.
Kırsal kesimlerde anlatılan halk hikayelerine göre bunlar, farklı bir dünyadan gelen ve toplayacak ruhlar arayan iblislerdi.
Kimileriyse bunların o eski kabustan kalan hayaletler olduğuna inanıyordu.
Sınır bölgelerinde yaşayanların "Vahşi Av" olarak adlandırdığı felaketti bu.
Eğer sadece bir yaz fırtınasından ibaret olsaydı, gökyüzünü gök gürültüleri ve şimşeklerle doldursaydı,
Macera dolu bir hayata alışkın olanlar için küçük bir aksilikten ibaret görülürdü.
Ama benzeri yüz yıldır görülmemiş bu fırtına yeryüzüne siyah bir kan yağmuru yağdırdığında
İnsanlar fark etti ki atalarından kalan bu korkunç efsaneler
Çocukları korkutmak için uydurulan hikayelerden ibaret değildi, kendi damarlarında akan korkudan doğmuştu.
Nihayetinde birinin yüzleşmesi gereken bir korkuydu ve engin karanlıkta dolaşan ruhların yolunu aydınlatıyordu.
Karanlık ve ışık arasında siyah tüylü bir karga sürüsü uçuyordu, ışığa karşı duran bir karga önderlik ediyordu onlara.
Kılıcını sessizce kaldırdı, kılıcın parlaklığıyla aydınlanan yüzü, kılıcın kendisi kadar keskin ve sertti.
Yemin etmiş birlik, ışığa üşüşen güveler gibi olduklarının bilinciyle yola devam etti ve kimsenin geri dönemeyeceği savaş alanına ilerledi.
...
Yolun sonunda yalnızca karanlık kılıcı tutan ayaktaydı.
Ormanın derinliklerinde kötü bir gücün saklandığını ve "Vahşi Av"ı o gücün çağırdığını biliyordu.
Biraz daha ilerleyebilirse, biraz daha dayanabilirse korumaya yemin ettiği toprakları kurtarabilirdi.
Kafasındaki bu düşüncelere öyle dalmıştı ki bedeninin çoktan paramparça edildiğini fark etmemişti.
Taşıdığı uyarı çanı ise kan ve siyah çamura bulandığı için pes bir ses çıkarıyordu yalnızca.
Bu korkunç sesten ürktükleri için midir bilinmez ama etrafındaki leş yiyiciler oldukları yerde donakaldı.
Böylece o, yarım kalan yeminini yerine getirmek için hiçlikte yalnız başına yürümeye devam etti...
Uzun yılların ardından ülkenin halk efsanelerine bir yenisi eklendi:
Kederli çanlar çaldığında, Vahşi Avı avlama yemini eden kişi geliyor demektir.
Ön izleme[]
Bakınız[]
- Yadigar/İstatistikler
Diğer diller[]
Dil | Resmî Adlandırma |
---|---|
![]() | Uzun Gecenin Yemini |
![]() | Long Night's Oath |
![]() (Basitleştirilmiş) | 长夜之誓 Chángyè zhī Shì |
![]() (Geleneksel) | 長夜之誓 Chángyè zhī Shì |
![]() | 長き夜の誓い Nagaki Yoru no Chikai |
![]() | 긴 밤의 맹세 Gin Bamui Maengse |
![]() | Juramento de la Noche |
![]() | Serment de la longue nuit |
![]() | Клятва долгой ночи Klyatva dolgoy nochi |
![]() | Long Night's Oath |
![]() | Lời Thề Đêm Dài |
![]() | Eid der Nacht |
![]() | Long Night's Oath |
![]() | Juramento da Noite Eterna |
![]() | Giuramento della lunga notte |
Güncelleme geçmişi[]
Gezinti[]
|