İngilizceÇinceJaponcaKorece
Hikâye[]
Başlık ve Gereksinimler | Ayrıntılar |
---|---|
Merhaba (Hello) | Merhaba, ben Tighnari. Avidya Ormanı, Orman Gözcüsüyüm. Görevim yağmur ormanı ekosistemini korumak ve ziyaretçilerin güvenliğini sağlamak. Eğer buraya ilk kez geliyorsanız, Avidya Ormanı Hayatta Kalma Rehberini incelemenizi öneririm. "Zehirli ve Yenilebilir Mantarları Ayırt Etmek" kısmına özellikle dikkat edin. (Hi there. I'm Tighnari, Forest Watcher of the Avidya Forest. My duty is to preserve both the rainforest's ecosystem and the safety of its visitors. If this is your first time here, I suggest you first peruse the Avidya Forest Survival Guide, paying particular attention to the chapter "Distinguishing Between Edible and Poisonous Mushrooms.") |
Sohbet: Yaprak Ayraç (Chat: Leaf Bookmark) | Kuru kağıt sayfaların arasına yaprak koyup bastırırsan çok güzel ve kullanışlı kitap ayraçları yapabilirsin. (If you press a leaf between dry sheets of paper, you can make an attractive and handy bookmark.) |
Sohbet: Hatalar (Chat: Mistakes) | Hata yapmaktan korkma. Bunlar öğrenme sürecinin bir parçası. (Don't be afraid to make mistakes. It's all part of the learning process.) |
Sohbet: Bilginin Değeri (Chat: The Value of Knowledge) | Bilginin değeri sadece para ile ölçülemez. (The value of knowledge cannot simply be quantified in monetary terms.) |
Yağmur Yağdığında (When It Rains) | Ben yağmura alışkınım ama sen bir şemsiye kullansan iyi olur. (I'm used to the rain, but you should probably use an umbrella.) |
Yağmurdan Sonra (After the Rain) | Kuyruğuma bitki bazlı bir su yalıtımı yağı uyguladım. Bir kez sallıyorum ve kuruyor. (I applied a plant-based waterproofing oil to my tail. One swish and it's dry.) |
Yıldırım Düştüğünde (When Thunder Strikes) | Ah, yıldırım çok gürültülü! Of... Başım ağrıdı... (Ah, the thunder's so loud! Ugh... My head hurts...) |
Kar Yağdığında (When It Snows) | Böyle havayı çok sık görmüyorum. Üşüdün mü? İstersen ellerini kuyruğumla örtebilirsin. (I don't see weather like this very often! Oh, are you cold? If you want, you can tuck your hands into my tail.) |
Rüzgar Şiddetlendiğinde (When the Wind Is Blowing) | Kulaklarım... Kulaklarım... Patlamak üzereler! (My ears... My ears... They're going to be blown inside out!) |
Çölde (In the Desert) | Of, o kadar sıcak ki... Sis Çiçeği bile bu sıcakta erir... Aslında düşündüm de, erimezdi tabii... Anladın sen beni, hehe... Of... (Gah, it's so hot... Even a Mist Flower would melt in this heat... Ah, now that I think about it, it wouldn't... but you get what I mean, hehe... Ugh...) |
Günaydın (Good Morning) | Şşş, dinle! Bu, yapraklara düşen çiyin sesi. (Shh, listen! That's the sound of dew dripping upon the leaves.) |
İyi Günler (Good Afternoon) | Öğle aralarında bir ağaca çıkıp, yapraklardan süzülen güneş ışığını oturup izlemeyi severim. Eğer dikkat etmezsem, uykuya dalabilirim... (During lunch breaks, I like to sit in a tree and admire the sunlight streaming through the canopy. If I'm not careful, I'll fall asleep... Hehe.) |
İyi Akşamlar (Good Evening) | İyi akşamlar. Işık saçan bitkileri izlemeye gideceğim. Gelmek ister misin? (Good evening. I'm preparing to go observe bioluminescent flora. Want to come?) |
İyi Geceler (Good Night) | Sen biraz uyu, nöbet görevi bende. Bugünkü devriye günlüğünü yazmak için iyi bir fırsat olacak. (Get some sleep. I'll be on guard duty — it'll be a good time to write today's patrol log entry.) |
Tighnari Hakkında: Uzmanlık (About Tighnari: Profession) | Amurta Darşan'da botanik çalıştım. Mezuniyetten sonra akademik danışmanım fakülteye katılmamı istedi ama dürüst olmam gerekirse biraz daha özgür bir araştırma ortamını tercih ederim. Gözlemlerime göre Akademinin bazı konuları ele alışı yeterli değil. Neyse ki danışmanım çok zorlamadı. Zaten işler yolunda gitmezdi. (I studied botany in the Amurta Darshan. My academic adviser wanted me to join the faculty after graduation, but to be quite honest, I prefer a somewhat freer research environment. From my observations, the way that the Akademiya handles certain matters leaves much to be desired. Fortunately, my adviser didn't push the issue — heh, not like that would've worked.) |
Tighnari Hakkında: Soy (About Tighnari: Kin) | Birçok kişi benim soyumun yalnız kalmayı sevdiğini düşünür. Onları suçlayamam. Sayımız az ve çoğumuz genelde araştırmalarımızın peşinde koşan alimleriz. Tüm yıl boyunca kuyruğumuzun bir tüyüne denk gelirsen şanslısındır yani. Mesela babam, bir böcek bilimci ve son zamanlarda çöl böceklerinin evrimini inceliyor... Ona katılmayı düşünmüyorum. Söylemeye çekiniyorum ama güneşle aram pek iyi değil. Uzun süre maruz kaldığımda beynim ve vücudum pelte haline geliyor. (Many people think that my kind are loners, and I don't blame them for thinking that. The few of us around are mostly scholars, and we're always chasing our research — so you'd be lucky to spy a single tuft of tail fur in a whole year. Like my father, for example. He's an entomologist, and lately, he's been studying the evolution of beetles in the desert... I have no intention of joining him. I'm ashamed to admit that I don't tolerate the sun very well. Prolonged exposure turns my brain and body into mush.) |
Hakkımızda: İyi Geçinme (About Us: Getting Along) | Bence birisiyle karşılıklı anlayış sağlamanın en güzel yolu onunla vakit geçirmek. Diğer yöntemler pek gerçekçi değil. O yüzden tanışmayı aceleye getirmemek gerek. Her şey zamanla oturur. (I believe that the best way to achieve mutual understanding with someone is to spend time with them. Other methods are less realistic. That's why there is no need to rush introductions. Time will settle everything.) |
Hakkımızda: Dostlar (About Us: Friends) | "Şimdi resmen arkadaş mıyız?" da ne demek? Bu tür şeyler için resmî kağıt mı gerek artık? Tamam o zaman, "arkadaşlık sertifikanı" alayım. İmzalasam daha iyi olur sanırım. ("Are we officially friends?" What, so this sort of thing needs official documentation now? Okay then... Well, hand over your "friendship certificate." I assume it'll need my signature.) |
Önsezi Hakkında (About the Vision) | Çocukken, eğer Önsezi sahibi olma şansım olursa mutlaka Doğa elementi olması için dua ettiğimi hatırlıyorum. Araştırma için değil, sadece en yukarıdaki meyveleri toplamak için bir sarmaşık merdiven yapmak istiyordum. (I remember praying as a kid that if I were lucky enough to receive a Vision, it had to be a Dendro one. It wasn't because of research. I just wanted to make a vine ladder to reach high-hanging fruit.) |
Paylaşılacak Bir Bilgi: Aranara | Aranara hakkında epey şey duydum ama kendim hiç görmedim. Bazen ormanın derinliklerinde hışırtılar duyarım ama yaklaşınca kaybolurlar. Bu iyi bir şey aslında. En azından kendilerini korumayı biliyorlar. Aptal maceracılar ise bir Avidya Leoparı ile karşılaştığında ilk düşündükleri "Oo, belki bugün türler arası bir arkadaşlık kurabilirim." (I've heard about the Aranara for some time now, but I haven't personally seen any. Sometimes, I hear rustling sounds from the forest's depths, but they disappear when I go closer. That's a good thing, though. At least they know how to protect themselves, unlike those stupid adventurers whose first thought when they run into an Avidya Leopard is "Ooh, maybe I'll form an inter-species friendship today.") |
Paylaşılacak Bir Bilgi: Karkata![]() | Karkata için endişelenme. Matra'ya onun benim araştırma asistanım olduğunu söyledim. Onunla bir şey yapmak isteyen önce benimle yüzleşmeli. Karkata senin için önemli anlaşılan... Neden Spantamad Darşanında ders almıyorsun? Bu şekilde ben gitsem bile onunla ilgilenebilirsin. (Don't worry about Karkata. I told the matra I know that it's my research assistant. If anyone wants to do anything to it, they'll need to go through me. ...Since you seem to care a lot about Karkata, why don't you enroll in some courses at the Spantamad Darshan? That way, you can care for it even if I'm gone.) |
İlginç Şeyler (Interesting Things) | Bitkilerin kendilerini gizleyebildiğini biliyor muydun? Kimi böcek veya kuşları taklit edip, doğal avcılarını kaçırır, kimi yem üreterek tozlaşma yapmaya gelenleri kendine çeker, kimisi ise etobur olduğundan çekici kokular veya bal üreterek avlarını cezbeder... Hımm, sanki konumuz sadece bitkiler değil gibi. (Did you know that plants can camouflage themselves? Some mimic insects or birds to intimidate their natural predators, others produce bait to attract pollinators, and still others are obligate carnivores that utilize enticing fragrances or honey to lure in their prey... Hmm, I feel like I'm not just talking about plants anymore.) |
Collei Hakkında (About Collei) | O çocuk buraya ilk getirildiğinde neredeyse tamamen cahildi ama sorun olmadı. Çok çalışkan ve iyi bir öğrenci olduğundan hemen gelişme gösterdi. Ama hedefi ileri tıp teknikleri öğrenmek olduğundan gidecek hâlâ çok yolu var. Bazen kendisine çok fazla yükleniyor... Fırsatın olduğunda ona yardım et, olur mu? Akıl hocası olarak bana bir iyilik yaptığını düşün. Çok teşekkürler. (When that child was first brought here, she was effectively illiterate. It wasn't a huge issue, though. She's a hard worker and a diligent student, so she's made good progress. Still, her goal is to learn advanced medical techniques, so she still has a long way to go. She sometimes puts too much pressure on herself... Help her out when you can, would you? Consider it a favor for me as her mentor. Thanks a lot.) |
Cyno Hakkında: General Mahamatra (About Cyno: General Mahamatra) | Cyno ile görüşmek mi istiyorsun? Önce seni uyarayım. Eğer iş ile ilgili senin peşine düşecek olursa hayatının en büyük kabusunu görmeye hazır olmalısın. Onun dışında General Mahamatra yüksek rütbeli biri olduğundan genelde onu bulmak kolay değildir. Yine de sık sık Collei'i görmek için Gandharva'ya gider. Ne kadar gizlenmeye çalışsa da kulaklarımı aldatamaz. (You want to see Cyno...? Well, firstly, a word of caution: if he ever comes chasing you down for work-related reasons, prepare for the nightmare of a lifetime. Other than that, General Mahamatra is a high-ranking position, so it usually isn't easy to find him. But he does occasionally go to Gandharva Ville to see Collei. As much as he might want to stay unnoticed, he can't fool my ears.) |
Cyno Hakkında: Güzel Soru (About Cyno: Good Question) ![]() | Danışmanımın kurtarılışından sonra, selamlarımı iletmek için kendisine bir mektup yazdım. Bana gönderdiği cevapta, selamımın zaten birisi tarafından kendisine bizzat iletildiğini söyleyince şaşırdım. Mektubunu, "General Mahamatra, Darşanımızın çabaları sayesinde bilgelerin daha 'zevkli bir şöhrete' sahip olacağını umduğunu söyledi. 'Zevkli bir şöhret' derken ne demek istemiş olabilir?" sorusuyla bitirdi. Gerçekten güzel bir soru. Ne demek istediğini ben de anlamak isterdim. (After my adviser's rescue, I wrote him a letter to send my regards. To my surprise, he wrote back saying that someone had already given him my regards in person. He ended the letter with a question "The General Mahamatra said he hopes that the sages will enjoy 'a more tasteful reputation' thanks to the efforts of our Darshan. Whatever do you suppose he meant by 'a more tasteful reputation'?" ...It's a good question. I'd like to know, too.) |
Alhaitham Hakkında (About Alhaitham) | Alhaitham'a dikkat et. O kötü biridir demiyorum ama tamamen mantığı ile hareket etmiyor. Bu yüzden çoğu kez insanlar onun hareketlerini kabul edilemez bulur. Bana inanmazsan ev arkadaşına sor. Alhaitham sayesinde kızgın bir Rüzgar Bodurlopu kadar gergin halde. (Be careful of Alhaitham. I'm not saying he's a bad guy, but he purely operates by rationality, so people often find his actions unacceptable. If you don't believe me, just ask his roommate — thanks to Alhaitham, he has more pent-up frustration than an angry Anemo Slime.) |
Kaveh Hakkında (About Kaveh) | Kaveh, Sumeru'da meşhur bir mimardır ve Alkazar Sarayı onun başyapıtıdır. İlk planlaması yapılırken, benden uygun süs bitkileri önermemi bile istemişti. Nasıl veya neden bilmiyorum ama saray tamamlandığında çok fazla borcu vardı. Alhaitham ona evini açarak yardımcı olmaya çalışıyor ama... Bu bir iyilik mi, kötülük mü emin değilim... (Kaveh is a famous architect in Sumeru. The Palace of Alcazarzaray is his magnum opus. During the initial planning, he even asked me to recommend suitable ornamental flora. I don't know why or how, but he ended up heavily in debt after the palace was completed. Alhaitham is helping out by letting him stay at his place, but... I don't know whether that's a blessing or a curse...) |
Dori Hakkında (About Dori) | Meşhur Lord Sangemah Bay, Dori'nin ta kendisidir. Onunla bir araştırma projesi sırasında tanışmıştım. Çok nadir bulunan malzemelere ihtiyaç vardı ve bunları sadece o ve onun gizemli tedarik bağlantıları aracılığı ile bulabiliyordum. Ah... Ne aldığımı veya ne araştırdığımı sormadığın için teşekkürler! (The renowned Lord Sangemah Bay is none other than Dori. I became acquainted with her through a previous research project. It had required very rare materials, and the only way I could get them was through her and her mysterious supply network. Uh... never you mind what I was buying and what I was researching, thank you very much!) |
Layla Hakkında (About Layla) ![]() | Onu, yani meşhur adıyla "Tuhaf Uyurgezer"i duymuştum. Uyurgezerliğiyle alakalı söylentiler çok saçma. Yok insanüstü güce sahipmiş, yok geceleri Aaru Köyü'nde depar atıyormuş, yok çıplak elleriyle Samiel Duvarı'na tırmanıyormuş... Hatta bazıları, uyurken 100.000 kelimelik makale yazdığını bile iddia ediyor! Saçmalığın daniskası resmen! (I've heard of her, the famous "Sleepwalking Eccentric." The rumors about her sleepwalking are really quite absurd: feats of superhuman strength, sprinting through Aaru Village at night, scaling the Wall of Samiel with her bare hands... Some even say that she can write a 100,000-word thesis while asleep! What a load of nonsense.) |
Lisa Hakkında (About Lisa) | Cyno ondan daha önce bahsetmişti. Gerçekten zengin bilgi ve yeteneğe sahip, olağanüstü bir deha. Uzun zaman önce Mondstadt'a gitmiş olması çok yazık. Belki de çalışmaları sırasında bilginin korkunç yüzüne tanık olmuştur... (Cyno has mentioned her before — an extraordinary genius with a veritable wealth of knowledge and talent. A pity that she returned to Mondstadt so long ago. Perhaps, in the course of her study, she witnessed the horrifying side of knowledge...) |
Devi Kusanali Hakkında (About Lesser Lord Kusanali) | Öğrenciyken duyduğum bir söz vardı: "Bitkiler ve Doğa Diyarı aynı tarihi paylaşır." İnsanların öylesine söylediği şeylerden biri olabilir ama ben hep daha derin bir anlam taşıdığını düşünmüştüm... Acaba günün birinde Devi Kusanali ile karşılaşırsam, bana anlamını anlatır mı? (As a student, I once heard this saying: "Plants and the Land of Dendro share the same history." It could just be one of those things that people say, but I've always felt that there's a deeper meaning to those words... If I meet Lesser Lord Kusanali one day, I wonder if she would explain them to me?) |
Dehya Hakkında (About Dehya) ![]() | Her şey çok hızlı gelişti ve ona düzgünce teşekkür etme fırsatı bulamadım. Onun gibi becerikli ve güvenilir birinin yanında olması büyük bir şans. Onu, kendi saflarına katılması için ikna etmeye çalışan bir sürü grup olduğuna eminim. Ancak bana pek Akademiye veya Orman Muhafızlarına katılmakla ilgilenecek biri gibi gelmedi. Bu yüzden kendimi zahmetten kurtarıp, beni reddetmesi muhtemel olan bir konuşmaya hiç yeltenmeyeceğim. (Everything happened so fast, and I didn't get the chance to properly thank her. To have a capable and reliable person like her on your side is extremely fortunate. I'm sure she must have many groups trying to persuade her to join their ranks. But she definitely doesn't strike me as the kind of person who would be interested in joining the Akademiya or the Forest Rangers, so I'll spare myself the inevitable rejection.) |
Faruzan Hakkında (About Faruzan) | Madam Faruzan'ın bilgi birikimi epey geniştir. Onu sık sık yağmur ormanlarındaki mekanizmaları incelemek için davet ederim. Bir daha Gandharva'ya geldiğinde... *iç çeker* Umarım gizlice Collei'e daha fazla yemek vermez. Evet, beslenme tıpkı bir ilaç gibidir ama ölçülü olmayı bilmeli. (Madam Faruzan possesses an extensive wealth of knowledge. I often invite her to inspect the mechanisms in the rainforest. The next time she's in Gandharva Ville... *sigh* I hope she doesn't sneak Collei more food. Nutrition is like medicine: moderation is key.) |
Tighnari Hakkında Daha Fazlası: I (More About Tighnari: I) | Yağmur ormanına alışabildin mi? Gözlerini ve kulaklarını açmanı öneririm. Kendine dikkat et ve herhangi bir şey olursa bir Orman Muhafızı'na haber ver. (Are you acclimating to the rainforest? I suggest that you keep your eyes and ears open. Take care of yourself, and if anything happens, just flag down a Forest Ranger.) |
Tighnari Hakkında Daha Fazlası: II (More About Tighnari: II) | *iç çeker* Bazen şu her şeye dokunup yiyen budalaları gerçekten çok kıskanıyorum. Onlar için her gün bir mucize olmalı. (*sigh* Sometimes I really do envy those simpletons who go around touching and eating anything and everything. In their minds, it must feel like miracles happen every day.) |
Tighnari Hakkında Daha Fazlası: III (More About Tighnari: III) | Avidya Ormanı'na daha iyi hizmet edebilmek için bazen Orman Muhafızlarına eğitim kursları veriyorum. Detaycı olacak olursak, Akademi bu kursların "bilgi yayma" amaçlı yapıldığını söyleyecektir. Ama ne yapacaklar, beni içeri mi atacaklar? Hodri meydan. Bakalım her gün birbirinden garip ve harika rahatsızlıklardan muzdarip kaç kişi Bimarstan'a akın edecek! (To better serve the Avidya Forest, I occasionally offer training courses to the Forest Rangers. If you want to split hairs, then yes, these courses would be considered as "dissemination of information" by the Akademiya. But what are they gonna do — lock me up? I dare them. We'll see how many patients suffering from weird and wonderful ailments start flooding into the Bimarstan every day!) |
Tighnari Hakkında Daha Fazlası: IV (More About Tighnari: IV) | Sana bir sır vereceğim. Aslında Kapalı Çarşı'nın ortamını gerçekten çok seviyorum. İşler tıkırında, herkes neşeli ve sahne şarkı ve danslarla dolu. Ne yazık ki kulaklarım yüksek seslere dayanamıyor... Ne? Kulaklarımı benim için kapatacak mısın? Öyle yürümek de çok zor olur bence! Yine de düşündüğün için teşekkür ederim. (I'll let you in on a secret: I actually really like the atmosphere in the Grand Bazaar. Business is booming, everyone's so lively, and the theater is full of song and dance. Unfortunately, my ears don't tolerate loud sounds very well... Huh? You'll cover my ears for me? ...It'd be way too hard to walk like that! Thanks for the thought, though.) |
Tighnari Hakkında Daha Fazlası: V (More About Tighnari: V) | Çocukken birçok harika ve fantastik hayalim vardı. Fakat büyüdükten sonra bir gün hafızamdan silindiler. Senin hâlâ hayallerin var mı? Bana anlatsana. (I had many beautiful and fantastical dreams as a child, but they vanished from my memory one day after I grew up. Do you still have dreams? Tell me about them.) |
Tighnari'nin Hobileri (Tighnari's Hobbies) | Avidya Ormanı'nda bazen yaprak ve çiçekler bozulmadan, mükemmel şekilde yere düşer. Onları yerde bırakmak çok yazık olur... Onları alıp biyolojik örnek olarak saklamadan edemiyorum. Orman Muhafızları için eğitim materyali olmaktan tut, dekoratif olarak kullanılmaya varan oldukça geniş bir kullanım alanları var. (Leaves and flowers often drop onto the ground of the Avidya Forest, sometimes perfectly intact. Leaving them on the ground would be such a pity... I can't help but pick them up and keep them as biological specimens. They can be used as educational materials for Forest Rangers or as decorative pieces. Very versatile.) |
Tighnari'nin Sorunları (Tighnari's Troubles) | Sorunlar mı? Bir düşüneyim... Avidya Ormanı'ndaki kirlilik, sürekli sorun çıkaran maceracılar ve kuyruğumla uğraşan kurtarma köpekleri... Ama tüm bu sorunların bir çözümü var. Daha büyük sorunlardan bahsediyorsan öyle bir sorunum yok. Bu bakımdan bir Orman Gözcüsünün hayatı çok sade olabilir. (Troubles? Let me think... Pollution in the Avidya Forest, adventurers who constantly stir up trouble, and rescue dogs that always want to mess with my tail... But these problems all have solutions. If you're talking about bigger concerns, then I really don't have any. In this regard, the life of a Forest Watcher is pretty simple.) |
En Sevdiği Yemek (Favorite Food) | Kulağa garip gelebilir ama damarlarımda etobur kanı dolaşmasına rağmen, yemekten asla vazgeçemeyeceğim yiyecek mantardır. Birçok yenilebilir mantar çeşidi var. Taze veya kurutulmuş, hepsi farklı bir koku salar. Et ile pişirdiğinde genelde mantar aroması öne çıkar. (This may sound strange, but although the blood of a carnivore runs through my veins, mushrooms are the one food that I can't give up. There are many species of edible mushrooms. Whether fresh or dried, they all give off a unique scent. Even when stewed with meat, it's the mushrooms' aroma that comes out on top.) |
En Sevmediği Yemek (Least Favorite Food) | Koku alma duyum aşırı hassas olduğundan baharatlı yiyeceklerin tadını pek çıkaramıyorum... Sumeru'da yaşayan biri için şanssızlık. (My olfactory system is overly sensitive, so I lack the good fortune to enjoy heavily spiced foods... Quite the shame in Sumeru.) |
Hediye Alma: I (Receiving a Gift: I) | Mükemmel malzemeler kusursuz şekilde terbiye edilmiş. Özetle, nefis olmuş. (Excellent ingredients and impeccable seasoning. In short — it's delicious.) |
Hediye Alma: II (Receiving a Gift: II) | Tatlar güzel eşleşmiş. Tarifin bir kopyasını verir misin? Bir sonraki Orman Muhafızı yemek menüsüne eklemek istiyorum. (Nice flavor pairing. Could you give me a copy of the recipe? I want to put this on the menu for the Forest Rangers' next meal.) |
Hediye Alma: III (Receiving a Gift: III) | ... Sana yeni tarifler öğretmem mi lazım? (...Do I need to teach you some new recipes?) |
Doğum Günü (Birthday) | İyi ki doğdun! Senin için saksıda açmış bir çiçek ile peyzaj rehberi aldım. Eğer çiçeğe bir şey olursa istediğin zaman bana ulaşabilirsin. Bu bitki, hayat boyu Orman Gözcüsü garantisi ile birlikte geliyor. Doğum gününde sezona girip açan birçok çiçek varmış. Seçmek epey bir vaktimi aldı. Seneye başka bir çeşit alacağım! (Happy birthday! I picked out a potted plant in full bloom for you, along with a gardening guide. If anything happens to it, don't hesitate to find me at any time. This plant comes with a Forest Watcher lifetime guarantee. I'll have you know a lot of flowers are in season on your birthday. It took me forever to choose one. I'll get you a different species next year!) |
Yükseltme Hakkında: Giriş (Feelings About Ascension: Intro) | Çimlenen tohumlar toprağı yarıp kök salar. (Germinating seeds break through the soil and take root.) |
Yükseltme Hakkında: Gelişme (Feelings About Ascension: Building Up) | Fideler büyür, dalları ve yaprakları yukarı uzanır. (Seedlings grow, reaching out with their branches and leaves.) |
Yükseltme Hakkında: Zirve (Feelings About Ascension: Climax) | Çiçek tomurcukları ile kaplı dallar, baharın gelişini haber verir. (Branches dotted with flower buds herald the advent of spring.) |
Yükseltme Hakkında: Sonuç (Feelings About Ascension: Conclusion) | Bereketli hasat, daha bereketlisini de getirecek. (A rich harvest that will lead to even richer ones.) |
Savaş[]
Başlık | Ayrıntılar |
---|---|
Element Becerisi | Ormanın bir parçası. (One with the forest.) |
Gizlen! (Enshroud!) | |
Göremedin mi? (Can't see?) | |
Element Patlaması | Kökünden sökeceğim! (I'll uproot you!) |
Büyümeden budayalım! (Let's nip that in the bud!) | |
Her şeyi duyuyorum! (I hear everything!) | |
Depar Başlangıcı | Geride kalma. (Keep up.) |
Depar Sonu | Tighnari repliklerinde Depar Sonu bulunmamaktadır. |
Kanadı Açma | |
Hazine Sandığı Açma | Burada sandığın ne işi var? (Why is there a chest here?) |
Şey... Kayıp eşya raporunu boş verelim bence. (Erm... I think we can forgo the lost-and-found report.) | |
*koklar* İçinde güzel bir şeyler var gibi kokuyor. (*sniff* Smells like something good is inside.) | |
Düşük Can | Of, çok sıkıcı. (Ugh, what a drag.) |
Kuyruğum mahvoldu... (My tail's all messed up...) | |
Zararlı otları yolma vakti. (Time to pull some weeds.) | |
Düşük Canlı Takım Arkadaşı | Gidip yaralarınla ilgilen. (Go get yourself patched up.) |
Önce güvenlik. (Safety first.) | |
Yere Serilme | Topraktan gelen toprağa... (Dust... to dust...) |
Araştırmam... Daha bitmedi... (I've not finished... my research...) | |
Çiçekler henüz açmadı... (Flowers haven't bloomed yet...) | |
Hafif Darbe Alma | Ne dedin? (Excuse me?) |
Kimsin sen? (Who do you think you are?) | |
Ağır Darbe Alma | Biri bitmeden öteki! (One thing after another!) |
Seni gömeceğim. (I'll bury you.) | |
Gruba Katılma | Önden gideceğim. (I'll lead the way.) |
*iç çeker* Kim bu sefer zehirli mantar yedi? (*sigh*... Who ate a poisonous mushroom this time?) | |
Hadi gidip örnek toplayalım! (Let's go gather some samples!) | |
Karakter Boşta (Not: Sohbet & Hava Durumu replikleri boştayken duyulabilir.) | |
Hafif Saldırı | |
Ara Saldırı | |
Ağır Saldırı | |
Tırmanma | |
Tırmanma Nefesi | |
Zıplama |
Gezinti[]
|