Genshin Impact Viki
Genshin Impact Viki

Hikâye[]

Başlık ve GereksinimlerAyrıntılar
Merhaba...
(Hello...)
Ben Shikanoin Heizou. Tenryou Heyeti'nin en akıllı ve en başarılı dedektifiyim... Son zamanlarda bir sürü badire atlattın, değil mi? Belli oluyor. Gel, otur da olup bitenleri anlat bakalım.
(The name's Shikanoin Heizou, sharpest and most successful detective of the Tenryou Commission... Ooh, my goodness, life's really put you through the wringer recently, hasn't it? I can tell. Here, why don't you take a seat, tell me the whole story.)
Sohbet: Ceza Davaları
(Chat: Criminal Cases)
İçimde bir his var... Yeni bir davayla karşılaşacağız sanırım.
(There's something in the air... something that tells me a new case is brewing.)
Sohbet: Dedektiflik İşi
(Chat: Detective Work)
Dedektiflik boş konuşmak değildir, icraat gerekir. İcraat derken gerçekten harekete geçmekten bahsediyorum. Kanıt bulmak için her yeri didik didik etmem lazım.
(Doing detective work means you gotta walk the walk. No... I mean literally — I need to search high and low for evidence.)
Sohbet: İçgüdü
(Chat: Intuition)
Hah, içimden bir ses epey tuhaf bir olay patlak verecek diyor...
(Huh, my intuition tells me that something very interesting is about to happen...)
Yağmurdan Sonra
(After the Rain)
Umarım bütün ipuçları yağmurla birlikte akıp gitmemiştir.
(Let's just hope the rain hasn't washed all the clues away.)
Yıldırım Düştüğünde...
(When Thunder Strikes...)
Hımm... Acaba hangi dahiyane suçlu mahkemede masum olduğunu iddia etti? Yalancı biriymiş belli ki. Hehe.
(Hmm... I wonder which criminal mastermind just protested their innocence in court... A liar by the sounds of it. Hehe.)
Kar Yağdığında
(When It Snows)
Ejdersırtı'ndaki kindar ruh davasını duymuş muydun? Her şey çok uzun zaman önce, karanlık ve karlı bir gecede başladı...
(Have you ever heard of the case of the vengeful spirit of Dragonspine? It all happened on a dark, snowy night long ago...)
Rüzgar Şiddetlendiğinde
(When the Wind Is Blowing)
Bu kadar rüzgardan tufan oluşmaz!
(Heh, it's gonna take a little more wind than that to form a cyclone!)
Günaydın
(Good Morning)
Günaydın. Neyin var böyle? Betin benzin atmış. Kabus mu gördün yoksa? *iç çeker* Keşke sana bu kadar sarsıcı bir dava göstermeseydim.
(Morning. Oh my, you don't look so good. You didn't have a nightmare, did you? *sigh* I should've known not to expose you to such a shocking case so soon.)
İyi Günler
(Good Afternoon)
Pekala. Öğle yemeğimizi de yediğimize göre biraz zihnimizi çalıştırmak için bir oyun mu oynasak? Aktarım Taşlarına ne dersin? Hehe... Peki, öyle olsun. Isınma turu olur.
(Alright. Now that lunch is over, whaddya say we play a game to keep our minds sharp? Relay Stones? Hehe... okay, I guess we can warm up with that.)
İyi Akşamlar
(Good Evening)
Güneşin mesaisi sona erdiğinde suçluları gözetleme işi yıldızlara kalır.
(Once the sun has clocked out for the day, it's up to the stars to keep criminals under their watchful gaze.)
İyi Geceler
(Good Night)
Yatma vakti gelmiş! Acaba bu gece rüyamda ne göreceğim?
(Great, it's time to hit the hay! I wonder what dreams await me tonight?)
Shikanoin Heizou Hakkında: Dedektif
(About Shikanoin Heizou: Detective)
Dedektifler akıllarını kullanarak suçluların paçayı sıyırma umudunu yok etmelidir. Bu yüzden aslında gerçek bir dedektif silahına davranmak zorunda bile kalmamalıdır.
(A detective should be using their smarts to crush criminals' hopes of getting away with their crimes. So really, a true detective should never even have to touch their weapon.)
Shikanoin Heizou Hakkında: Anahtar Kelimeler
(About Shikanoin Heizou: Keywords)

Arkadaşlık Sv. 4
İncelediğim her şeyi anahtar kelimelerle aklıma kazıyorum. Artık bu durumu alışkanlık haline getirdim. Olayların özüne inmeye çalışırken epey işime yarıyor. Mesela şu kişiye bir bakalım. "Temiz pantolon üstünde kedi tüyü" ve "bilekte tırmık izleri" var. Sanırım hayvanlara karşı zaafı var ama kedilerde bu hisler karşılıklı değil. Ayrıca "yaralı elini" epey bir kafasına takıyor gibi ve "eski kıyafetleriyle pek de uyumlu olmayan gıcır gıcır ayakkabılar" giymiş. Dur bakayım, kendimize yeni bir dava bulduk sanırım!
(I've made it a habit of mine to remember everything I observe in the form of keywords. They're a big help to me when I'm trying to make deductions. Take this person for example: we've got "cat hair on clean trousers," and "scratch on the wrist." Looks like they have a soft spot for animals, but they can't get cats to reciprocate... Meanwhile, that one seems very troubled about their "injured hand," and they're wearing a pair of "brand-new shoes that don't match their well-worn attire"... Hold on, it looks like I might have a new case on my hands here!)
Hakkımızda: Özel Görevler
(About Us: Commissions)
Senin bu özel görevlerinde bir sürü dava var, bunların hepsini halletmen de imkansız. Bunlardan birkaçını bana vermeye ne dersin? Dövüş, angarya iş içeren ya da kayıp eşya arama içeren davaları istemiyorum ama... Hiç benim tarzım değil, biliyorsun. Sadece gizem dolu büyük davaları alıyorum. Aklında bulunsun işte, olur mu? Hehe.
(Seems to me like these commissions of yours are an endless gold mine of cases, and you'll never be able to finish them all. So maybe you could throw one my way every once in a while? Not the ones that involve fighting, running errands, or searching for lost items — as you know, not my style. I only take on big, important cases with lots of mysteries to solve... So, keep an eye out for me, yeah? Hehe.)
Hakkımızda: Kaderde Yazılan Sonuç
(About Us: Destined Outcome)
"Tesadüf" ne kadar hoş bir kelime. Öyle söyleyince insan zaten olacağı varmış diye düşünüyor. Ne yazık ki bir dedektif olarak tesadüflere inanmıyorum. Bu noktaya kadar verdiğimiz her karar, attığımız her adım bizi birbirimizle buluşturdu. Yani demeye çalıştığım şey şu: Kader bizim seçimlerimize dayanır.
("Coincidence" is a nice word. It makes things sound like they were meant to be. Unfortunately, as a detective, I don't believe in coincidences. The two of us meeting each other is really the culmination of every choice and move we've made up to this point. So what I'm saying is... our destiny is something we choose.)
Önsezi Hakkında
(About the Vision)

Arkadaşlık Sv. 4
Ne? Demek insanlar Önsezimi bile kullanmadan Tenryou'daki meslektaşlarımı alt edebileceğimi düşünüyor, öyle mi? Hehe, eğri oturup doğru konuşalım. İlk olarak, her ne kadar teknik olarak bir Doushin olsam da dedektifliğim her şeyden önce gelir. En büyük silahım aklım, kaslarım değil. İkincisi, meslektaşlarımla sürekli kavga ettiğim falan yok. Üçüncü olarak da... *iç çeker* Pekala, sen akıllı birisin. Sadece... Neyse, bu konuyu bırakalım, olur mu?
(Oh? So there are rumors that I can overpower my Tenryou colleagues without even using my Vision? Hehe, well, let me set the record straight. One: Although I am technically a Doushin, I'm strictly a detective. My mind is my greatest tool, not my muscles. Two: It's not like my colleagues and I are getting into fights with each other all the time. And three... *sigh* Alright, seems like there's no fooling you. Just... never mind then, okay?)
Paylaşılacak Bir Bilgi: Başarı Hissi
(Something to Share: Sense of Achievement)
İpuçlarını bir araya getirdikçe suçluya daha çok yaklaşırsın... Sonra da nihayet yapbozun son parçasını da yerleştirdiğinde insan gerçekten de bir şeyler başardığını hissediyor. Bu çok memnuniyet verici bir his!
(As you piece together the trail of clues, it brings you closer and closer to the culprit... and then, that moment when you finally put the last piece of the puzzle into place... I always get such a sense of accomplishment. It's exhilarating!)
Paylaşılacak Bir Bilgi: Doushin
(Something to Share: Doushin)
Doushin olmak insanın hem saygınlığını artırıyor hem de zorlu davaları almasını kolaylaştırıyor. Dedektiflik bürosundaki işime kıyasla buraya gelince gerçekten de ufkum genişledi. Devriye gezme ve suçluları yakalama gibi diğer görevlere gelirsek... O tarz işleri işin uzmanlarına bırakıyorum. Bir dedektifin yapabileceklerinin de bir sınırı var sonuçta.
(Not only does being a Doushin come with a certain amount of prestige, it also puts me closer to the action on some of the toughest cases, so the position has definitely broadened my horizons compared to when I was at the detective agency. As for the other duties — patrolling, apprehending criminals, and so on — obviously, I leave that to the more... qualified individuals. There's a limit to how much a single detective can do, you know.)
İlginç Şeyler
(Interesting Things)
Sana bir soru Gezgin, keresteler hakkında ne kadar bilgi sahibisin? Evet evet, yol kenarlarındaki o sıradan ağaçlardan elde edilen odunlardan bahsediyorum. Yasalardan kaçan suçlular her zaman arkalarında biz bırakır. Mesela bir ağaca toslayıp ağacın kabuğunu yere düşürebilir ya da yerdeki yapraklara basabilirler. Hangi bölgede hangi tür ağaçların yetiştiğini biliyorsan ve biraz da şansın yaver giderse önemli ayrıntıları yakalayabilirsin. Yani ağaçlar diyorum, bir dedektifin en iyi dostudur.
(Question, Traveler, how much do you know about timber? That's right, I'm talking about wood from any ordinary tree you might find along the roadside. Whether a criminal bumps into the bark, disturbs a pile of sawdust, or treads on some leaves, the chances are, they're always gonna leave a trace somehow. Add to that some knowledge of which trees grow in what areas, and if you're lucky, you can infer some crucial details. So, you know: trees. They're a sleuth's best friend.)
Kujou Sara Hakkında
(About Kujou Sara)

Arkadaşlık Sv. 4
Madam Kujou Sara mı? Evet, Tenryou Heyetindeki en ciddi insan odur herhalde. Biraz yakamızdan düşse de rahat nefes alsak. Haber vermeden bir yerlere gittiğim için sürekli söylenip duruyor. Kanıtlar beni nereye götürürse oraya gidiyorum, ne yapayım...
(Madam Kujou Sara? Yeah, that lady's gotta be the most serious person in the entire Tenryou Commission. It would be nice if she could cut us a little slack and give everyone some breathing room — and she's always on my case about my occasional unexplained absences, but what can I say... I just go wherever the evidence leads me.)
Arataki Itto Hakkında
(About Arataki Itto)

Arkadaşlık Sv. 4
Hapishanedeyken ona iyilik yapıp Közlenmiş Eflatun Kavun götürmüştüm. Bir keresinde onu şarkı söylerken duydum. Şarkının sözleri çok kötüydü ama ne yalan söyleyeyim, sesi çok iyiydi. Zaten bir mahkumun bu kadar içten şarkı söylediğini her gün göremezsin.
(I've done a few favors before to deliver Roasted Lavender Melon to him in prison. This one time, I overheard him singing. The lyrics... were complete trash, but I gotta say — he has a pretty good set of pipes. And it's not every day you come across an inmate who's in the mood to sing their heart out.)
Kuki Shinobu Hakkında
(About Kuki Shinobu)

Arkadaşlık Sv. 4
Arataki Çetesi özgür bir çete ve içinde her kesimden üye barındırıyor. Geçmişini yargılamadan herkesi kabul ediyor. Bana sorarsan bu çok iyi bir şey. Yanlarında Shinobu gibi biri olduğu için de epey şanslılar. Herkesi hizaya getiriyor. Ne? Tüm bunları nereden mi biliyorum? Haha, yani çıkarımda bulunuyorum. Bunları tahmin etmek çok da zor değil.
(The Arataki Gang is a free and diverse organization that accepts anyone, regardless of their background. Pretty amazing if you ask me. They're lucky to have Shinobu to help keep them all in line. Hmm? How do I know all this? Haha, I mean... as deductions go, this one was pretty elementary.)
Yae Miko Hakkında
(About Yae Miko)

Arkadaşlık Sv. 4
Düşündüm de... Leydi Guuji'nin yayınevinde cinayet romanları da vardı, değil mi? Bizi ne zaman tanıştıracaksın? Artık günümüzde ünlü bir dedektif olmak için yetenekli olmak yetmiyor, biraz da reklam yapmak lazım. Ne? Ciddi bir şey söylüyoruz burada!
(Come to think of it, Lady Guuji's publishing house also publishes murder mysteries, right? So... when can you introduce me? In this day and age, becoming a famous detective requires more than just ability — you need publicity, too. Huh? C'mon, I'm being serious here!)
Kaedehara Kazuha Hakkında: Ortak Şeyler
(About Kaedehara Kazuha: Things in Common)

Arkadaşlık Sv. 4
Kazuha mı? Evet, sağlam adamdır. Yardımı sayesinde ipucu dolu bir sandığın ardına kadar açılarak önüme serildiğini hissetmiştim. Keşke doğaya karşı onun kadar hassas olabilseydim... Ah, şimdi anladım! İçimdeki ses benim için ne kadar önemliyse onun için de rüzgar o kadar önemli olmalı!
(Oh, Kazuha? Yeah, he's a solid guy. With his help, I felt like a locked treasure chest of clues had been bust wide open and emptied all over the ground for me to see. If only I had his sensitivity to the natural world... Oh, I get it now! The wind to him must be like my intuition to me!)
Kaedehara Kazuha Hakkında: Davetiye
(About Kaedehara Kazuha: Invitation)

Arkadaşlık Sv. 4
Ah... Çok kötü oldu! Önsezi Avı Fermanı yürürlükten kaldırılınca resmî olarak onu tutuklamak için bir dayanağım kalmadı ama yine de... Sanırım davalar üzerine tartışmak için onu doğrudan Tenryou Heyetine davet edebilirim.
(Ohh... It's such a pity! Since the Vision Hunt Decree's been repealed, I no longer have any grounds to officially arrest him. But then again... I guess now, I can just openly invite him to come to the Tenryou Commission and discuss cases with me.)
Gorou Hakkında
(About Gorou)

Arkadaşlık Sv. 4
General Gorou bana bu kadar şüpheyle yaklaştığı için Watatsumi Adası'na yaptığım seyahat olması gerekenden çok daha olaylı geçti. Askerler nereye gitsem peşimden geldi. Ben de diğer herkes gibi sıradan ve sıkıcı bir turisttim yahu! Mesleğim dedektiflikse ne olmuş? Kendi işime bakıyordum sadece.
(General Gorou's constant suspicion made my trip to Watatsumi Island much more eventful... Everywhere I went, there were soldiers keeping me under close surveillance. Honestly, I was a regular, boring tourist just like everybody else. So what if I happen to be a detective in my day job? I was clearly minding my own business there.)
Sangonomiya Kokomi Hakkında
(About Sangonomiya Kokomi)

Arkadaşlık Sv. 4
Aslında daha önce Madam Sangonomiya'yı hiç görmedim. Ortaya çıktığı an bütün köy etrafına toplanır. Öyle bir kalabalıkla uğraşılır mı? Köylülerin arasından geçebilsen bile bu sefer etrafını bir sürü tapınak görevlisi sarar! Bizim yaşımızda olmasına rağmen bu kadar saygınlık kazandığına göre canını dişine takarak çalışmış olmalı.
(I've actually never seen Madam Sangonomiya before. Whenever she appears, practically the whole village crowds around her... I'm not about to contend with that. Oh, and even if you made it through all the villagers, there'd still be a circle of shrine maidens around her! For one of us young people to gain that kind of recognition from everyone, it must have taken a lot of work.)
Kamisato Ayaka Hakkında
(About Kamisato Ayaka)

Arkadaşlık Sv. 4
Kamisato Klanı'nın kızını çok tanıdığımı söyleyemem. Öylesine saygın bir aileden gelmediğim için de çok mutluyum. Hiç benlik bir hayat değil.
(I'm barely acquainted with the daughter of the Kamisato Clan. I'm glad that I'm not from some sort of prestigious family like that... it's definitely not the kind of life for me.)
Shikanoin Heizou Hakkında Daha Fazlası: I
(More About Shikanoin Heizou: I)
Karşındaki kişi tek kelime etmeden öylece dursa bile kıyafetlerini, duruşunu ve mimiklerini inceleyerek onun hakkında bir sürü bilgi edinebilirsin. Pekala, bu konuşmayı şu an sonlandırsak sadece dış görünüşüme bakarak ne söyleyebilirsin?
(Even if someone chooses to remain absolutely silent, you can still learn a lot about them just by observing their clothes, posture, and facial expressions. Now, if this conversation ended here... what could you gather from my appearance alone?)
Shikanoin Heizou Hakkında Daha Fazlası: II
(More about Shikanoin Heizou: II)

Arkadaşlık Sv. 3
Bir keresinde bir ceza mahkemesindeydim ve aniden tüm olayı oracıkta çözüverdim. Mahkeme kararı tam açıklanmak üzereydi ki araya girip itiraz ettim. O itirazım geçersiz sayılsaydı bir dönüm noktası yaşamayacak ve dedektif olamayacaktım. Hatta "Shikanoin Heizou, mahkemeye saygısızlık yaptığın gerekçesiyle tutuklanmana karar verilmiştir!" bile diyebilirlerdi. Hahaha!
(Once, when I was sitting in on a criminal trial, I suddenly realized I'd cracked the case. So I interrupted the court just as they were about to declare the verdict. If my objection had turned out to be invalid, then that moment wouldn't have been the turning point that saw me become a detective. Instead, it would have been... "Shikanoin Heizou, I hereby find you in contempt of court and order your immediate detention!" Hahaha!)
Shikanoin Heizou Hakkında Daha Fazlası: III
(More About Shikanoin Heizou: III)

Arkadaşlık Sv. 4
Evlilik dışı ilişkileri araştırmak, kaçan evcil hayvanları takip etmek falan... Dedektiflik bürosunda bu davalardan bol bir şey yok. Bana daha büyük davalar lazım. Bu yüzden istifa edip Tenryou Heyetine katılmaktan başka şansım yoktu. Tabii Sango'yla da pek anlaşamıyorduk. Oradan ayrılma sebeplerimden biri de buydu işte...
(Investigating extramarital affairs, tracking down runaway pets... Those are pretty much the only cases you'll find at a detective agency. I personally need cases of a higher caliber... so, obviously, my only option was to jump ship and join the Tenryou Commission. Another factor was that Sango and I didn't quite see eye to eye in a lot of areas... Just one of those things, I guess.)
Shikanoin Heizou Hakkında Daha Fazlası: IV
(More About Shikanoin Heizou: IV)

Arkadaşlık Sv. 5
Tenryou Heyetine ilk katıldığımda eski davaları inceleyerek kendimi geliştirmiştim. Kısa bir süre sonra bir baktım ki bütün "Çözülemeyen Dava Yığınını" eritmişim. Ne yazık ki artık eski davalara bakacak vakit bulamıyorum. En zorlu davalardan kafamı kaldıramıyorum ve bir davadan diğerine atlayıp duruyorum. Yapacak bir şey yok tabii. Bu seviyede bir dedektifsen, davalar seni bulur.
(When I first joined the Tenryou Commission, I started honing my craft by reviewing some cold cases. Before I knew it, "Mt. Coldcase" had been completely leveled... It is a pity, these days I no longer have the time to go back and look through old files. I'm forever being brought in to help out on the toughest cases, and I barely have a moment to catch my breath in between jobs... Well, what can you do. Once you're a detective of this caliber, the cases come to you.)
Shikanoin Heizou Hakkında Daha Fazlası: V
(More About Shikanoin Heizou: V)

Arkadaşlık Sv. 6
Bir dedektif suçluyla yüzleştiği zaman zaten bir noktada kaybetmiş oluyor. İstediğin kadar gerçeği açığa çıkarmaya ya da suçlunun kimliğini saptamaya çalış, suç zaten işlenmiştir ve oluşan hasarı geri alman mümkün değildir. Ünümün yayılmasını da tam bu yüzden istiyorum işte. Ünlü bir dedektif olayım ki potansiyel suçlular korkudan hiçbir işe kalkışamasın! Suçun kökünü kazımak istiyorum anlayacağın. İşte, artık idealimi bildiğine göre bana yardım edecek misin?
(By the time a detective is facing a criminal, they have in some sense already failed. Whatever you might do to establish the truth and identify the culprit, you'll never be able to undo the damage caused by the crime. That's why I want my reputation to spread. I want to be a famous detective that makes would-be criminals quake in their boots and quit while they're ahead! In other words, I want to nip crime in the bud. Well, now that you've heard my spiel, why don't you lend me a hand?)
Shikanoin Heizou'nun Hobileri
(Shikanoin Heizou's Hobbies)
Bir ara Tenryou Heyetindeki mahkemelerden birine katılmak ister misin? Olayların yavaş yavaş yerine oturmasıyla birlikte hakikatin gün yüzüne çıkışını izlemek... Sana çok iyi bir yer ayarlayabilirim ama birbirimizi tanımıyor gibi davranmamız lazım... Yani, numaradan işte.
(Would you like to sit in on a court trial at the Tenryou Commission some time? It's like watching the truth slowly emerge as a collage of facts is pieced together... I can save you a really good seat, but we'll have to pretend like we don't know each other... You know, just pretend.)
Shikanoin Heizou'nun Sorunları
(Shikanoin Heizou's Troubles)
Yapacak hiçbir şeyi kalmayınca tüm sorunları çözeceğini düşünerek şiddete başvuran insanlar her zaman olmuştur. Bu gerçekten çok saçma. Çürütülemeyen kanıtlarımı, su götürmez çıkarımlarımı mahkemeye sununca artık davalı tarafın suçunu itiraf etmekten başka bir şansı kalmıyor ve onların o surat ifadelerini görmek benim için zafer anlamına geliyor. Bir dedektif kaba kuvvet kullandığında zaten çoktan kaybetmiş demektir.
(There are always those people who resort to violence at the very last second, as if that'll somehow solve their problems. It's a real bummer. Victory for me is to see the look on the defendant's face as they finally confess to their crime in the face of my ironclad evidence and watertight deductions... The moment a detective has to use brute force, they've already lost.)
En Sevdiği Yemek
(Favorite Food)
Bana kızardığında daha lezzetli olmayan bir tane yiyecek söyle. Söyleyemezsin, değil mi? İster et olsun ister sebze, o kızgın yağın içinden bir çıktığında hepsine bayılıyorum! Karnın açken burnuna hele bir kızarmış yemek kokusu gelsin, kimse dayanamaz sanmıyorum.
(Name me one item of food that doesn't taste better deep-fried. You can't, right? Whether it's meat or veggies, as long as it's been pulled out of the fryer, I'll love it! I don't think anyone with an empty stomach can resist the smell of fried food.)
En Sevmediği Yemek
(Least Favorite Food)
Polis Karakolundaki yemekleri midem almıyor. Her zaman da aynı yemekleri çıkarıyorlar ve tatları da hep çok kötü. Yemek söz konusu olduğunda tam olarak istediğini seçemezsen hoşuna gitmez ki, öyle değil mi? Bu yüzden, mecburen çaktırmadan kaçıp dışarıda bir şeyler atıştırmak zorundayım. *iç çeker*
(I cannot stand dinner at the Police Station. It's always the same regimented meals, and don't even get me started on the taste. When it comes to food, you can't enjoy it unless you get to pick exactly what you want, right? But nope, poor me has to make do with slipping out and grabbing a quick bite. *sigh*)
Hediye Alma: I
(Receiving a Gift: I)
Mmm, bayıldım! Bu sefer gerçekten kendini aşmışsın. Bravo!
(Mmm, I love it! You really outdid yourself this time. Well done!)
Hediye Alma: II
(Receiving a Gift: II)
Sence aşçılık becerisi fiziksel mi yoksa zihinsel mi? Hımm, bence ikisi de. Bu kadar iyi bir aşçı olmana şaşırmamak lazım!
(Would you say cooking is more of a physical or a cognitive task? Hmm, I believe it's both... No wonder you're such a good cook!)
Hediye Alma: III
(Receiving a Gift: III)
Hah! Hımm... bir düşüneyim. Nerede yanlış yaptın acaba?
(Hurk! Mmm... let me think. Where did you go wrong here...)
Doğum Günü
(Birthday)
Doğum gününün bugün olduğunu öğrenince seni kilitli odaya götürmeyi düşündüm. İçinde mekanizmalar ve hediyeler olan, dışarı çıkmak için bütün bulmacaları çözmen gereken odalardan birine yani... Hehe, aslında epey eğlencelidir! Eğleneceğinden emin olmadığım sürece öyle bir şey hayatta yapmam tabii. Hadi, gel benimle. Seni mükemmel manzarası olan bir yere götüreceğim.
(After I learned that today was your birthday, there was a brief moment when I really wanted to take you to a locked room chock-full of mechanisms and gifts, where you could only get out by solving all the puzzles... Hehe, it's actually really fun! You know, of course I wouldn't do anything like that unless I was sure you'd actually enjoy it. Here, come with me. There's this beautiful scenic spot I've gotta show you before the sun goes down.)
Yükseltme Hakkında: Giriş
(Feelings About Ascension: Intro)

Yükseltme Aşaması 1
Ben güçlendikçe sezgilerim de gelişiyor!
(As I get stronger, my intuition gets sharper!)
Yükseltme Hakkında: Gelişme
(Feelings About Ascension: Building Up)

Yükseltme Aşaması 2
Dövüş yeteneklerim gelişiyor gibi. Keşke sadece zihinsel becerilerim gelişseydi.
(It appears my combat abilities are advancing. Too bad it's not all cognitive.)
Yükseltme Hakkında: Zirve
(Feelings About Ascension: Climax)

Yükseltme Aşaması 4
Şu işe bak! Böyle giderse "Tufan" ismi yapışıp üzerime kalacak sanırım...
(My, my! At this rate, the name "Cyclone" is really gonna stick, isn't it...)
Yükseltme Hakkında: Sonuç
(Feelings About Ascension: Conclusion)

Yükseltme Aşaması 6
Sevgili ortağım, bana güvendiğin ve yardım ettiğin için sağ ol. Sen olmasan başaramazdım. Hımm... Hızlı bir beşlik çakmak için vaktimiz var sanırım. Sonra işimize dönüp gizemli olayları aydınlatmaya devam ederiz!
(Thanks for your trust and support, my dear partner. I couldn't have made it this far without your help. Hmm... I suppose we have time for a quick high five, but then let's get back out there and solve some more mysteries!)

Savaş[]

BaşlıkAyrıntılar
Element BecerisiParamparça ol!
(Fracture!)
Gerçekler acıtır!
(The truth hurts!)
Hodri meydan!
(Bring it on!)
Element Patlamasıİtiraf et!
(Confess!)
Tufan!
(Cyclone!)
Beni kandıramazsın!
(Can't fool me!)
Depar Başlangıcı
Depar SonuShikanoin Heizou repliklerinde Depar Sonu bulunmamaktadır.
Kanadı Açma
Hazine Sandığı AçmaHer şey ortaya çıkıyor!
(Oh, it's all coming out now!)
Gördün mü? Sezgilerim asla yanılmaz.
(See? Just follow my intuition.)
Hıh, bence iyi gidiyor!
(Hmph, I'm liking the look of this!)
Düşük CanDemek böyle?
(Ugh, if that's how you want it...)
Bunu hiç beklemiyordum işte...
(That was discombobulating...)
Bu iş bir dedektife göre değil...
(This is no job for a detective...)
Düşük Canlı Takım ArkadaşıHey, dikkati ol!
(Whoa there, watch it!)
Bu kadarı yeter, bu olayı devralıyorum.
(That's it, I'm taking this case over.)
Yere SerilmeHakikat... Gün yüzüne çıkacak...
(The truth... will come out...)
Dedektifken... Kurban oldum...
(From detective... to victim...)
Zekam alt edildi...
(I've been... outsmarted...)
Hafif Darbe AlmaBunu yapmak istemezsin.
(You don't want to do this.)
Ağır Darbe AlmaBir sorunumuz var!
(Ugh, we got a situation!)
Gruba KatılmaBu davada beraberiz!
(I'm on the case!)
Çözemediğiniz bir sorun mu var? Bir de bana anlatın.
(Got a problem you can't solve? Clue me in.)
İzler kaybolmadan yola koyulalım.
(Let's move before the trail goes cold.)
Karakter Boşta
(Not: Sohbet & Hava Durumu replikleri boştayken duyulabilir.)
Shikanoin Heizou repliklerinde Karakter Boşta bulunmamaktadır.
Hafif Saldırı
Ara Saldırı
Ağır Saldırı
Tırmanma
Tırmanma Nefesi
Zıplama

Gezinti[]