İngilizceÇinceJaponcaKorece
Hikâye[]
Başlık ve Gereksinimler | Ayrıntılar |
---|---|
Merhaba | "Etrafımı saran yağmur ve rüzgarda yürüyorum evime doğru, elimde kılıçtan başka bir şey kalmasa bile..." Ben Kaedehara Kazuha, bu toprakların gezginiyim. İkimiz de Gezgin olduğumuza göre, biraz birlikte yolculuk edelim mi? ("Come driving rain or winds that churn, I shall return, by blade alone, armed, if barefoot, to my home..." I am Kaedehara Kazuha, a wanderer who roams the land. Since we are both travelers, let us journey together for a time.) |
Sohbet: Doğa | Bu manzara harika... Hatta gören herkesi gezgin eder. (This scenery is wonderful... Surely enough to convince anyone to become a wanderer.) |
Sohbet: Şarkı Çalma | Etrafta yapraklar var, dinlemek istersen tam buna uyacak şarkıyı biliyorum. (There are leaves around — and I know just the tune to accompany them, if you wish to hear it.) |
Sohbet: Kılıç Ustalığı | Dünyanın neresinde olursam olayım, evimin anıları daima yanımda... Bu kılıç... Doğduğum toprakla aramda kalan son bağ. (Wherever in this world I roam, I carry memories of my home... This blade... It is the last link I have to the land of my birth.) |
Yağmur Yağdığında | Sağanak yağmurda yürümek insanın ruhunu canlandırıyor ama yağmur durur durmaz kıyafetlerini kurulamak lazım. (Taking a stroll in the middle of a downpour certainly rouses the spirit... but it's best to dry your clothes as soon as possible after the rain stops.) |
Yıldırım Düştüğünde | Denizde gördüğüm fırtınalarla karşılaştırıldığında, bu pek sakin. (Compared to the storms I've encountered out at sea, this is really quite tame.) |
Kar Yağdığında | Kar yağmasına bayılıyorum. Dünya bir anda sessizleşiyor... Ben de rahatsız edilmeden uyuyabiliyorum. (I love it when it snows. The world falls completely silent... and I can sleep undisturbed.) |
Güneş Açtığında | Açık havalar kalbi de aydınlatır. (Clear weather all around brightens the heart.) |
Günaydın | Seher vaktindeki kuşların cıvıltıları, doğanın bize verdiği bir hediye. Hadi bakalım, yolculuğumuz yeniden başlıyor. (The birdsong at daybreak is nature's gift to us. Let us go. Our journey begins anew.) |
İyi Günler | Öğle güneşi insanın uykusunu getiriyor. Dinlenebileceğimiz bir yer mi bulsak? (...The midday sun has a way of making one yearn for a moment of sleep. What say we find ourselves a place to rest?) |
İyi Akşamlar | Aya bakıp hafifçe esen rüzgara kulak veriyorum, elimde şarap ve kalbimde huzur... İyi akşamlar dilerim. (I gaze up at the moon and lend my ear to the gentle breeze, with wine in my cup and peace in my heart... Have a wonderful evening.) |
İyi Geceler | Rüzgar durdu... Dünya sessizleşti, şimdi dinlenmenin tam zamanı. Yarın görüşürüz. (The wind has ceased... The world is silent, so now is the best time to rest well. See you tomorrow.) |
Kaedehara Kazuha Hakkında: Gemicilik | Aslında denizde geçen her gece, rüzgar ve dalgalarla geçmiyor. Havanın açık olduğu zamanlarda, hafifçe dalgalanan suyun üzerinde süzülen ay ışığı ve geminin etrafında daireler çizen balık sürüleri oluyor. Böyle anlarda geminin başından uzaklara baktığımda, bu anın yaptığım yolculuğa değdiğini düşünüyorum... Anı bozan tek şey gemicilerin şarkı söylemesi oluyor. Hep çok gürültü çıkarıyorlar... Uyumaları gerekmiyor mu onların? (In truth, not every night out at sea is filled with wind and waves. When the weather is clear, the moonlight flows over the rippling water, and schools of fish circle the ship's hull. At moments like that, when I look out into the distance from the prow, I feel like this journey is worth it... The only thing that takes away from that feeling is the sailors' singing. They're so loud... don't they need to sleep?) |
Kaedehara Kazuha Hakkında: Samuray Asaleti | Kaedehara Klanı, eskiden namı bilinen bir samuray klanıydı. Bu asil isim bana geçtiği zamanlarda geriye isimden başka bir şeyin kalmaması, talihsiz bir durum ama bana yeter. Samurayların ihtişamlı bir yaşantıya ihtiyacı yok. İhtiyacımız olan her şeyi şarapta, şarkılarda ve elimizde tuttuğumuz kılıçta bulabiliyoruz. (The Kaedehara Clan was once a famed samurai clan. It's a pity that by the time the noble name passed to me, the title itself was all that was left. But it is enough for me. A samurai has no need of a lavish life — we find all that we need in wine, song, and the blade in our hands.) |
Hakkımızda: Denizde Yolculuk | Havanın iyi olduğu bir zamanda, denizde bana katılmak ister misin? (What say you join me out at sea someday when the weather's fine?) |
Hakkımızda: Samimi Konuşma | Samimi insanları seviyorum çünkü aklımızdan geçenleri rahatlıkla konuşabiliyoruz. Söylemek istediklerini saklamana hiç gerek kalmıyor. Doğada her şeyin sesini duyabiliyorum, senin sesini de. (I like frank people, because we can freely speak our minds to one another. There is no need to hide anything that you wish to say. I hear the voices of all things in nature, and that includes yours.) |
Önsezi Hakkında | Bana göre Önsezi, insanın gücünün kanıtıdır, kaynağı değil. Ölümlülerin daima ilerleme arzusunu sembolize eder ama bu yolda, biz samurayların tüm inancı kılıcındadır. (As I see it, a Vision is the proof of one's strength, not the source of it. It symbolizes the mortal desire to always keep moving forward, but in this endeavor, we samurai place our faith in our blades alone.) |
Paylaşılacak Bir Bilgi: Bambu Kılıçlar | Kılıç kullanma sanatını mı öğrenmek istiyorsun? Bakalım... Tamamdır, şimdi yaptığım bu bambu kılıcı al. Bunun sayesinde, yaralanma riski olmadan kılıç talimi yapabiliriz. (Ah, you'd like to learn the art of the sword? Let me see... Alright — here, take this. It's a bamboo blade I just made. With these, we can practice sparring without having to worry about getting injured.) |
Paylaşılacak Bir Bilgi: Akçaağaç Yaprakları | "Dağın yolları kırmızı ve kurumuş yapraklarla dolmuş, benim gönlüm bir geyik gibi eşini arar olmuş..." Hımm... Akçaağaç yapraklarını severim ama renkleri kırmızıya döndüğünde, sanki hep bir şeylere veda edecekmişim gelir bana. ("On this mountain path, where the red leaves lifeless lie... My heart calls for a companion, echoing the deer's cry..." Hm... I do love maple leaves, but it is a shame that so many goodbyes seem to happen when they turn red.) |
İlginç Şeyler | Elveda sevgili martılar, feryatlarınız dinsin. Bugünden itibaren tekrardan bir gezginim. (Farewell, dear gulls, please calm your cries. From this day forth, I am a wanderer once more.) |
Beidou Hakkında | Ben yaşamımı Beidou'ya borçluyum. Inazuma'dan kaçtığımda, beni yanına alıp hayatımın en zorlu zamanında oraya dönmem için bana cesaret verdi. Hem benim hem de diğer tüm gemicilerin güvenebileceği bir yoldaştır o. (I owe Beidou my life. She took me in when I fled from Inazuma and gave me the courage to return there at the most difficult time of my life. She is a comrade in whom I and all the other sailors can place our trust.) |
Gorou Hakkında | Ben herkesin aradığı bir kaçakken, direniş bana epey yardım etti. Gorou'yla geçirdiğim zaman kısaydı ama beni derinden etkiledi. Aklına eseni söyleyen tiplerdendi. Emrindekilerin iyi ve kötü yanlarını söyler, arkadaşları için kılıcını çekmekten hiç korkmazdı. Tam da benim anlaşabileceğim türden birisi. (When I was a wanted man, the resistance gave me a lot of help. The time I spent with Gorou was brief, but he left a deep impression on me. He's the type of person who says whatever's on his mind. He shares the highs and lows of his subordinates, and is never afraid to draw his sword for the sake of a friend. That's the kind of person I can really get along with.) |
Kujou Sara Hakkında | Saraydaki düelloda arkadaşımı yendi. Ben, bunu muazzam gücünün kanıtı olarak görüyorum ama o ise gücünü bir zalimin uşağı olarak hizmet etmek adına kullanıyor ve Kujou Klanı'nın birliklerini yöneterek amansızca Önsezilerin peşine düşüp hepsini topluyor. Bu... Affedeceğim bir şey değil. (She defeated my friend in a duel before the throne, which I accept as proof of her great strength. But she uses that strength to serve as an oppressor's lackey, leading the Kujou Clan's troops to relentlessly seek out and confiscate Visions. This... I cannot forgive.) |
Kujou Sara Hakkında: Farklı Bakış Açısı![]() | Anladım... Demek onun da uğuruna savaştığı kendine has idealleri var. Acaba Kujou ailesi, bu fırtına geçtikten sonra eskiden olduğu gibi yine refaha kavuşabilecek mi? (I see... So she does have her own ideals that she is fighting for. But I have to wonder: can the Kujou family flourish as they did before once this storm has passed?) |
Şogun Raiden Hakkında![]() | Inazuma'dan ayrıldığımdan beri, kendime bu soruyu birçok kez sordum. Şogun Raiden'dan haz etmeme nedenim sadece düelloda yaşananlar mı? Sevgili dostum'a indirdiği ölümcül darbeden dolayı mı böyle hissediyorum? Bunu uzun süre düşündüm ve yanıtım hayır. Arkadaşım o düelloda onurlu bir şekilde öldü ve Şogun yanlış bir şey yapmadı. Benim ondan haz etmeme nedenim tamamen Önsezi Avı Fermanı zamanlarından kalma. Kimsenin, bir başka insanın umutlarını ve hayallerini çalmaya hakkı yok, tanrıların bile. (I've asked myself this question many times since leaving Inazuma. Do I simply resent the Raiden Shogun because of what happened in that duel? Because of the lethal stroke she dealt my dear friend? I've thought about this a good long time, and I believe the answer is no. My friend died an honorable death in that duel, and the Shogun was not unjustified in her conduct. My dissatisfaction with her has its roots in the Vision Hunt Decree. No one has the right to rob another of their hopes and dreams — not even a god.) |
Kamisato Ayaka Hakkında | Inazuma'da yaşayan herkesin "Shirasagi Himegimi" adını duyduğuna eminim. Kamisato Klanı'nın leydisi, bir insan ne kadar mükemmel olabilirse o kadar mükemmel ama yollarımız nadiren kesişiyor. Acaba günümüzde Inazuma'nın durumu hakkında ne düşünüyor? (I'm sure everyone living in Inazuma has heard of the "Shirasagi Himegimi." The lady of the Kamisato Clan is as perfect as a person can be, though our paths have seldom crossed. I wonder what she thinks of the state of Inazuma today?) |
Yoimiya Hakkında | En son Kaptan Beidou'yu Liyue'ye havai fişek taşımakla görevlendirdiğinde, gemideki malları ben indirmiştim. Çok ağırlardı! Ondan başka kimse, bu kadar büyük havai fişek yapamazdı herhalde. (The last time she commissioned Captain Beidou to ship fireworks to Liyue, I unloaded the shipment myself. They were so heavy! I doubt that anyone besides her could make such huge fireworks.) |
Sangonomiya Kokomi Hakkında | Direnişteki zamanlarımda, aramızda Ekselanslarına hayranlık duymayan kimse yoktu. Askeri meselelere çok ilgi duysa da, neye mal olursa olsun zafer almak onun tarzı değildi. Sonraki hamlesini planlarken her zaman zayiatı en aza indirmeye çalışırdı. Görünüşe göre, Watatsumi Adası'nın hem iç hem de dış işlerinin başına geçmek istiyordu. Kendisinden çok fazla şey beklemiyor mu? (During my time with the Resistance, there was no one among our ranks who wouldn't look up to Her Excellency. As someone with a great passion for military matters, victory at all costs isn't really part of her ethos. She'd always try to limit the casualties to the minimum while planning her next move. By some accounts, it also seems that she seeks to take charge of both internal and foreign affairs for Watatsumi Island. Wouldn't that be too much to expect of herself though?) |
Shikanoin Heizou Hakkında | O gamsız tavırları seni yanıltmasın. Bir dava üzerinde çalışmaya başladı mı bitmek bilmeyen enerjisini pür dikkat odaklanmak için kullanır. O hali gerçekten çok etkileyici. (Don't be deceived by his happy-go-lucky disposition. As soon as he gets working on a case, that restless energy he carries around turns into a razor-sharp focus. It's quite remarkable to witness.) |
Kaedehara Kazuha Hakkında: I | Hakkımda daha fazla şey mi öğrenmek istiyorsun? Gördüğün üzere, her yerde rastlayabileceğin gezgin bir samurayım ben. (You'd like to know more about me, you say? Well, as you see, I am but a wandering samurai that you could have run into just about anywhere.) |
Kaedehara Kazuha Hakkında: II | Duyu hissim çok keskindir. Kulaklarım, dağ geçitlerindeki rüzgarlardan birbirinden ayrılan bulutlara, ormanda elma kemiren tilkilerden baloncuklar çıkaran yengeçlere kadar her şeyin sesini duyabilir... Doğanın bahşettiği bu özellik sayesinde, tehlikeyi daha yaklaşmadan sezebiliyorum. (I have a very keen sense of hearing. My ears pick up all sorts of sounds: the wind through the mountain passes, the parting clouds, the sound of foxes chewing on apples in the forest, the sound of crabs blowing bubbles... This is nature's favor, it allows me to sense danger long before it draws near.) |
Kaedehara Kazuha Hakkında: III | Küçükken yağmuru çok severdim. Sesinde huzurla uyurdum ama büyüdüğümden beri duygularım daha karmaşık hale geldi. Yağmur sesini dinlemeyi hâlâ severim ama fırtına bulutlarının toplandığını görünce kalbim ağırlaşır ve "Acaba bu akşam, kibar birileri evinde kalmama izin verir mi?" diye düşünmeye başlarım. Sırılsıklam kıyafetlerde yağmur sesi dinlemek pek huzurlu değil, hehe... Sürekli hapşırarak lafların arasına girdiğinde hiçbir şey keyifli değil gerçi. (I used to love the rain when I was small. The sound of it would lull me into a peaceful sleep. But since I've grown older, my feelings have become more... complicated. I still like to listen to the rain today, but whenever I see the storm clouds start to gather, my heart sinks and I can't help but wonder: "Hm... will some nice person let me stay the night today?" Listening to the rain in drenched clothes is hardly peaceful — hehe... nothing can be when you're constantly interrupting yourself by sneezing.) |
Kaedehara Kazuha Hakkında: IV | Tek bir yerde uzun süre kalmam. Tembellik, hem doğayla hem de taşıdığım kılıçla olan bağlarımı köreltiyor. Henüz yapabiliyorken, uzaklara seyahat edip türlü insanlarla tanışmak istiyorum. (I never stay in a single place for very long. Stagnancy dulls both my connection with nature and the blade I wield. While I am still able to, I want to travel far and wide and meet all sorts of different people.) |
Kaedehara Kazuha Hakkında: V | Endişelenme, yollarımızı ayıracağımız gün gelip çattığında bile, dünyanın herhangi bir yerinde tekrar buluşacağımız an gelecek. İnsanları bir araya getiren kader bağı öyle kolay kopmaz. (Don't worry — even if the day comes for us to go our separate ways, I am certain that we will meet again, in some corner of the world. The fate that brings people together is not a cord so easily cut.) |
Kaedehara Kazuha'nın Hobileri | Öğle güneşinin altında ısınmış sıcak taşlarda uyumayı, sonra da amacı olmayan bir yolculuğa devam etmeyi seviyorum. Kılıcım yanımda olduğu müddetçe gidemeyeceğim yer yok. (I like falling asleep on a warm rock that's been soaking in the mid-afternoon sun, then waking up and continuing on my journey with no particular aim in mind. So long as I have my blade by my side, there is nowhere I cannot go.) |
Kaedehara Kazuha'nın Sorunları | Doğanın sesleri, fırtınalı havalarda gürültüye dönüşüyor ve kulaklarımda sürekli çınlamaya başlıyor. Geceleri fırtına olursa, bir damla uyku uyumadan tüm gece sağa sola dönüp duruyorum. Çok sinir bozucu bir şey... (The sounds of nature turn into a clamor of noise during stormy weather. It becomes a constant buzz in my ears. If it happens at night, I end up tossing and turning all night long without getting a wink of sleep. It's quite the headache...) |
En Sevdiği Yemek | Denizdeyken en rahat elde edebilecek yemek kaynağı elbette balık. Bu yüzden denizde seyahat eden maceracıların, nasıl lezzetli balık yemekleri pişireceğini öğrenmeleri gerek... Fırsatını bulursak, bir ara yemeklerimi denemeni isterim. (The most easily obtainable food source when you're out at sea is, of course, fish. So it goes without saying that a seafaring adventurer must give careful consideration to how to cook a tasty fish-based meal... If the chance arises, I'd like you to try some of my cooking.) |
En Sevmediği Yemek | Aceleyle ve dikkatsizce hazırlanan yiyecekleri hiç sevmiyorum. Bana kalırsa, yemeğinde tek bir balık varsa mükemmel pişirmen gerekir. Yemek yemek keyifli bir deneyim olmalıyken, nasıl böyle üstünkörü işler yapabiliyoruz ki? (I am not particularly fond of food that is thrown together in a hurry without much care and attention. The way I see it, if your meal consists of a single fish, you should grill it to perfection. Eating is supposed to be an enjoyable experience, so how can we stand to be so slapdash about it?) |
Hediye Alma: I | Balıktan bu kadar lezzetli bir yemek yapabilmen, yemek pişirmede ne kadar becerikli olduğunu gösteriyor. (That you can make fish taste as delicious as this is proof of your outstanding culinary prowess.) |
Hediye Alma: II | Yemeklerin yalnızca karnımı doyurmakla kalmıyor, aynı zamanda ruhumu sakinleştiriyor. (Your cooking not only fills the stomach, it also soothes my soul.) |
Hediye Alma: III | Belki biraz dinlensen iyi olur. Yorgun bir zihin, tatsız yemeğe davetiye çıkarır. (Perhaps you should get some rest? A weary mind is a recipe for flavorless food.) |
Doğum Günü (Birthday) | Bugün senin doğum günün olduğunu duydum ve sana bir haiku yazdım. Ne yazık ki buralarda bu konudaki en yetenekli insan ben değilim ve gecelerce uğraşmış olsam da yalnızca ilk iki satırını yazabildim... Sadece şimdiye kadar bulduklarımı paylaşacağım seninle. "Güneş ve ay bayram etsin / Şafağın kuşları yeniden şakısın"... Dur, hiçbir şey söyleme, sanırım son dizeyi de buldum... Şey mesela... "Evden uzakta, seninle". Her neyse, Mutlu Yıllar. Hadi gidip sana pasta alalım. (I heard it was your birthday, so I wrote a haiku for you. Unfortunately, I'm not the most talented in this area, and after trying for several evenings, I was still only able to come up with the first two lines... I guess I'll just share what I've got so far, then. "Sun and moon rejoice / Birds of dawn sing songs anew"... Wait, don't say a word, I think the final line is coming to me... Yes, how about.... "Far from home, with you." Anyway, Happy Birthday. Let's go and get you some cake, shall we?) |
Yükseltme Hakkında: Giriş | Kılıcım daha da keskinleşiyor. (My blade grows keener.) |
Yükseltme Hakkında: Gelişme | Yere düşen karın sesi o kadar belirsiz ki neredeyse yok diyebiliriz ama şu anda hislerim her zamankinden daha keskin ve sanırım bu sesi ayırt edebilirim. (The sound of snow as it lands on the ground is so faint as to be practically nonexistent... But now, my senses are sharper than ever, and I believe I should be able to discern it.) |
Yükseltme Hakkında: Zirve | Dalgalar açık denizlerde yükselirken, benim gücümün de yeni yüksekliklere erişmesi gerek. (The waves rise high out in the open seas. I, too, must reach new heights of strength.) |
Yükseltme Hakkında: Sonuç | Dünyayı gezerken keder ve hüzün de peşinden gelir ama seninle tanıştığımdan beri, hem dövüş sanatlarımın hem de karakterimin sağlamlığının çok geliştiğini düşünüyorum. Bundan böyle, hayatta daha özgüvenli olacağıma inanıyorum. (As one travels the world, sorrows and frustrations are bound to journey with you. But I find that I've grown since meeting you, both in martial arts and in strength of character. I am confident that I will be more at ease in life from this point forth.) |
Savaş[]
Başlık | Ayrıntılar |
---|---|
Element Becerisi | Cık cık cık! (Tch!) |
Hah! (Huh!) | |
Rüzgar gezgini! (Wind strider!) | |
(Basılı Tutarken) Rüzgara doğru. (Into the wind.) | |
(Basılı Tutarken) Rüzgar beni tanır. (The wind knows me.) | |
(Basılı Tutarken) Doğayla birim! (One with nature!) | |
Element Patlaması | Bulutlar kaçıyor ve kuşlar sahnede! (Clouds hide... the bird's call!) |
Rüzgar ve bulutlarla birim. (As one with wind and cloud.) | |
Düşen yapraklar... gecemi süslüyor. (Fallen leaves... adorn my night.) | |
Depar Başlangıcı | Gitme vakti. (Time to go.) |
Depar Sonu | Kaedehara Kazuha repliklerinde Depar Sonu bulunmamaktadır. |
Kanadı Açma | Rüzgarı takip ediyorum. (I follow the wind.) |
Hazine Sandığı Açma | Bu hoşuma gitti. (Brings a smile to my face.) |
Mukadder bir ikram. (A fateful offering.) | |
Kim demiş gezgin hayatının avantajları olmadığını? (Who says there aren't benefits to a life of wandering?) | |
Düşük Can | Hiç fena değil... (Huh, not bad...) |
Sakin kalmalıyım. (I must remain calm.) | |
Odaklan! (Stay focused!) | |
Düşük Canlı Takım Arkadaşı | Yardım sırası bende! (My turn to aid you!) |
Bana güven. (I've got your back.) | |
Yere Serilme | O kadar çok pişmanlığım var ki... (So many regrets...) |
Bir daha... asla... (Never... again...) | |
Sona... geldik... (This is... the end...) | |
Hafif Darbe Alma | |
Ağır Darbe Alma | Sorun... yok. (It's...fine.) |
Bu acıttı! (That hurt!) | |
Gruba Katılma | Ben de mi geleyim? (Want me to come along?) |
Tamamdır, hadi gidelim. (Alright, let's head off.) | |
Mantıklı, olabilir. (Sounds good to me.) | |
Karakter Boşta (Not: Sohbet & Hava Durumu replikleri boştayken duyulabilir.) | Kaedehara Kazuha repliklerinde Karakter Boşta bulunmamaktadır. |
Hafif Saldırı | |
Ara Saldırı | |
Ağır Saldırı | |
Tırmanma | |
Tırmanma Nefesi | |
Zıplama |
Gezinti[]
|