Dehya

Genel BakışHikayeRepliklerGiyinme OdasıKonaklamaGaleri

Dehya'yı elde ettikten ve Çay Sohbeti dünya görevini tamamladıktan sonra Dinginçay Çaydanlığı'na yoldaş olarak davet edilebilir.

Favori dekorasyon setleri[]

Bir karakterin favori mobilya seti karakterler ile aynı aleme ilk kez yerleştirilirse karakter otomatik olarak mobilya setine ışınlanır. Karakterle iletişim kurmak özel konuşma başlatır ve ardından karakter orijinal konumuna geri ışınlanır.

Dehya karakterinin herhangi bir favori mobilya seti bulunmamaktadır.

Boş durma sözleri[]

Çöl...

Paralı askerler...

Bir makyaj kutusu...

Hana yolculuk...

Silah bakımı...

(Oyuncu yakındayken): Şu anda yapacak bir şey yok...; İyi bir görevin var mı?

Sohbet[]

Dehya: Buranın oldukça rahat olduğunu kabul ediyorum ama daha yapılacak çok şey var... Şimdiden sıkılmaya başladım...

Dehya: Ah, bakın kim gelmiş. Bana göre şöyle heyecanlı bir iş var mı, (Gezgin)?

Burayı beğendin mi?

Dehya: Haha, çölde yaşamaktan iyidir. Anormal sıcaklıklar yok, uğuldayan boralar yok, kum fırtınaları yok...

Dehya: Ayrıca, aniden ortaya çıkabilecek canavarlara veya gökten hızla dalabilecek akbabalara karşı tetikte olmama da gerek yok.

Çölde yaşamak gerçekten bu kadar zor mu?

Dehya: Orada hayatta kalmak istiyorsan bu tür şeylere her zaman dikkat etmelisin.

Dehya: Eşkıyalara karşı da her zaman hazırlıklı olmalısın...

Dehya: Of, yüzündeki o ifade de ne? Korktun mu yoksa?

Dehya: Rahatla, ben seni korurum. Çöle bir dahaki gidişinde beni de götürürsen ben senin için her şeyi hallederim.

(Arkadaşlık Sv. 4'te açılır)

Biraz muhabbet etmek ister misin?

Dehya: Tabii ki, burada tüm gün boşa beklemekten daha iyidir.

Dehya: Hımm... Hey, çöldeki alüvyal gölleri daha önce hiç duymuş muydun?

Sobek Vahası'ndaki göller gibi mi?

Dehya: Şey, tam olarak değil.

Dehya: Alüvyal gölleri, genelde çölün daha iç kısımlarında meydana gelir. Bazı efsanelere göre Al-Ahmar'ın lütufları olduğu söylenir.

Dehya: Efsaneye göre Al-Ahmar, müritleri çölde kaybolduğunda yer altındaki nehirlerin yüzeye çıkmasını emretmiş ve onların susuzluklarını gidermelerini sağlamış...

Dehya: Ama bu sadece bir efsane.

Dehya: Alüvyal göllerdeki su yer altından gelir ve içilemeyecek kadar acıdır.

Dehya: Zaten bu göller oluştuktan kısa bir süre sonra kumlara gömülür, yani onları önemli yer olarak da kullanamazsın.

Peki, kullanışlı oldukları bir alan var mı?

Turizm dışında...

Dehya: Bir keresinde Maceracılar Loncasının alüvyal göllerle ilgili bir özel görev aldığını duymuştum.

Dehya: Görevin ne olduğuna gelirsek... Sanırım Sumeru'yu ziyaret eden birkaç yabancı çöle gidip bu gölleri kendi gözleriyle görmek istemiş.

Dehya: Çölden geçerken de kendilerine eşlik etmeleri için bir grup tecrübeli Lonca maceracısı tutmuşlar.

Dehya: Ondan sonra da... Yani bazıları ondan sonra Maceracılar Loncasının bu türden hiçbir görevi kabul etmediğini söylüyor.

(Arkadaşlık Sv. 7'de açılır)

Yapmak istediğin bir şeyler var mı?

Dehya: Burada mı? Hımm, aklıma özellikle yapmak istediğim bir şey gelmiyor...

Dehya: Yine bir şey yapmak isteseydim sanırım burayı boydan boya keşfetmek isterdim.

Dehya: Yani, ilk defa bir çaydanlığın içine girdim. Bunu anlatsam bile kimse inanmaz.

Boş vaktinde genelde ne yaparsın?

Dehya: Silahlarıma bakım yaparım, sonraki işimi kontrol ederim ve biraz kestiririm.

Dehya: Bunların üstüne hâlâ vaktim kalmışsa şehirdeki handa birkaç kadeh tokuştururum ama genelde o kadar boş vaktim olmaz.

Paralı asker olmak o kadar kolay değil...

Kendini çok yoruyorsun...

Dehya: Hayat işte. Herkesin öyle ya da böyle bir derdi var, bundan kaçış yok.

Dehya: Özellikle de paralı askerler için. Daha elimizdeki işi bitirmeden yeni iş aramaya başlarız.

Dehya: Bu kadar fazla rekabetin olduğu bir yerde tembellik etmek ancak boş bir mide kazandırır.

Dehya: Hahaha, pekala bu kadar ciddi konuşma yeter. Her gün tatil yapamadığım için hâlâ fırsat varken iyice dinlenmezsem yazık olur.

Dehya: Hımm... İstersen bana etrafı gösterebilir ve diğerleriyle tanıştırabilirsin.

Dehya: Özellikle o Tombili adındaki küçük kuşla. Onun da kendine ait bir çaydanlığı var gibi sanki, bu nasıl olabilir?

(6:00 ve 19:00 arasında)

Günaydın Dehya.

Dehya: Gitmek için sabırsızlanıyor gibisin. Buranın ne kadar rahat olduğunu düşününce pek de şaşırtıcı değil açıkçası. Dün akşam kütük gibi uyudum.

Dehya: Normalde bir çıt sesine uyanırım ama bu sabah kendiliğimden uyanmak beni şaşırttı açıkçası. Dürüst olmak gerekirse buna pek alışkın değilim.

(19:00 ve 6:00 arasında)

İyi Geceler Dehya.

Dehya: Şimdiden yatmaya mı gidiyorsun? Hadi git bakalım, ben biraz daha etrafta gezineceğim.

Dehya: Buranın tamamen güvenli olduğunu söylediğini biliyorum ama etrafı kolaçan etmeden rahat uyuyamam ben... Buna pek alışkın olduğumu sanmıyorum.