Genshin Impact Viki
Advertisement
Genshin Impact Viki
Bu sayfanın deneysel sonuçları henüz çıkmadı.
Bu sayfaya geri dönülmelidir. Sayfadaki bilgiler eksik ve üzerinde çalışılması gerekiyor.

Gevşek bir şekilde organize olmuş bir örgüt olan "Münzeviler"in bir üyesi. Cesur ve güçlü olmasının yanı sıra paralı askerler arasında müthiş bir itibara sahiptir.

Resmî Website'deki Açıklamadan[1]

Kişilik[]

Sumeru'nun kumlarında dolaşan ve bir paralı asker örgütü olan Münzevilerin bir üyesi. Yiğit ve güçlü savaşçı yapısıyla, Münzevi arkadaşları arasında büyük bir şöhrete sahiptir.

Oyun içi karakter özellikleri ve profil sayfası yazısı

Resmî tanıtım[]

"Patlat bir şarkı, çal sitarını, vur tellere aşağı yukarı."
"Söyle şarkısını kılıcımın, yayımın ve de yırtık sarığımın."
"Hiç kimseden korkma, yalnızca kork gözü döndüyse Dehya."
"Dehya güzel ve güçlü, onu çok seviyoruz. Ah, kıymetli Dehya, sana asla yanlış yapmayız."

"Alev Canavarları" üyeleri tarafından kamp ateşi etrafından söylenen bir şarkı

Gevşek bir şekilde organize olmuş bir örgüt olan "Münzeviler", Sumeru'nun en güçlü silahlı kuvvetidir. Görevlerini bağımsız olarak yerine getiren birçok paralı askerden ve kiralık savaşçıdan oluşurlar.

"Alev Canavarları" bu ekiplerden biridir ve en tanınan üyesi aynı zamanda "Alevli Yele" olarak bilinen Dehya'dır.

Paralı askerler arasında saygı duyulan bir savaşçı olan Dehya cesurdur fakat fevri değildir, güçlüdür ama kibirli değildir. Zorlu çöl koşulları, Dehya'nın çeşitli savaşlar aracılığıyla savaş bilgeliği edinmesini sağlamıştır. Kesinlikle küstah ve cahil bir dövüş sanatçısı değildir.

Ödemesi iyi olduğu ve görev makul olduğu sürece Dehya, kendisini kiralayanları korumak için ne gerekiyorsa yapar.

Fakat kendisini kiralayanların bilmeleri gereken bir şey var. Dehya ile yaptıkları anlaşma geçicidir. Bu dişi aslanı evcilleştirecek dizginler hiçbir zaman bir başkasının elinde olmadı ve olmayacak.

Paralı askerler güçlerini satarak hayatlarını sürdürseler de onurları ve hayatları yalnızca kendilerine aittir.

Dişi aslan kimsenin kölesi değildir ve kılıcı yalnızca onun kalbine itaat eder.

Karakter hikâyeleri[]

Karakter ayrıntıları

"Münzevi" kelimesi belirli bir grubu veya örgütü değil çölde doğmuş büyümüş, dövüş becerilerini kullanarak para kazanan ve paralı asker olarak çalışan herkesi ifade eder.
Paralı askerlik oldukça zor bir meslektir. Hayatta kalmak için paralı askerler bir şekilde bir araya gelir ve küçük topluluklar oluştururlar.
Münzeviler sayıca çok olsa da yalnızca birkaçı bir efsane olarak tarihin sayfalarında yer edinir, diğerleriyse rüzgarda savrulan kum taneleri gibi tarihe gömülüp giderler. Dehya da tarih sayfalarında kendine yer bulabilmiş o istisnalardan biridir.
"Alevli Yele" Dehya oldukça hiddetli ve cesurdur. Aslan lakabını kudretiyle kazanmıştır. Bu lakap aynı zamanda onun tutkusunu da yansıtır.
Koruma olarak bir paralı asker tutmayı düşünüyorsan Dehya'dan daha iyisini bulamazsın. Verdiği hizmetin bedeli ilk başta pahalı gelse de becerileri bunu fazlasıyla karşılar.
Dehya, sokakta becerileriyle böbürlenen ahmak paralı askerler veya sadece savaşmayı bilen acemiler gibi değildir, o tam bir profesyoneldir.
Bununla birlikte onu tutmak istiyorsan acele etmelisin, Alevli Yele'nin sırada bekleyen birçok müşterisi olduğundan bu fırsat elinden bir kum tanesi gibi kayıp gidebilir.

Karakter hikâyesi 1

Arkadaşlık Sv. 2


Dehya da dahil olmak üzere tüm çöl halkı, kumda ustalaşmayı ve onu anlamayı öğrenir.
Ufukta mavi göğün ve altın sarısı kumların birleştiği bu yerde insan aslında ne denli küçük olduğunu hissedebilir.
Çölün manzaralarına ve görüntüsüne aşina olanlar bile zaman zaman doğanın gücü karşısında kendilerini doğdukları kumun üzerinde yalvarır halde bulurlar.
Bu diyar zayıflara veya korkaklara göre bir yer değildir, yalnızca iradesi güçlü olanlar bu altın denizde hayatta kalabilirler.
Çöl halkının en cesurları, altın denizin tüm acımasızlığına göğüs geren Münzevilerdir.
Onların yaşadığı hayatta kolaylığa ve rahatlığa yer yoktur, paralı askerler de bundan ötürü yanlarında onlara destek olabilecek, aileleri gibi yakın olan kişileri isterler.
Dehya küçükken ailesi, babasından ve onun paralı askerlerinden oluşuyordu.
Büyüyüp kendi başının çaresine bakmaya başladıktan sonra yeni ailesi, sırtını dayayabileceği ve güvenebileceği paralı askerlerden oluşan "Alev Canavarları" oldu.
Bir süre birlikte savaştıktan sonra birbirlerine bir göz hareketiyle bin kelime anlatabilir hale geldiler.
Daha sonra Dehya, bir görev için çöle bir süreliğine veda edip yağmur ormanına gitti. Orada kendini yoldaşlarıyla geçirdiği zamanları ve kamp ateşinin yanında söylediği şarkıları anımsarken buldu.
İster Kutsal Diyar'a yükselsin, ister denizleri aşıp Inazuma'ya gitsin, Dehya her zaman kızıl çölün kızı oldu ve hep öyle olacak.

Karakter hikâyesi 2

Arkadaşlık Sv. 3


Kişisel gözlemlerin dışında genel olarak bakıldığında erkekler fiziksel olarak kadınlardan daha güçlüdür.
Dehya muazzam bir güçle doğmuş olmasa da diğer paralı askerler birçok nedenden ötürü ona saygı duyarlar.
İlk olarak mesleğinin en güçlüsü o olmasa da yeterince güçlüdür.
Bundan şüphe edersen büyük kılıcını kaldırmayı deneyebilirsin. Böyle bir kılıcı kaldırıp savurmak her yiğidin harcı değildir.
Ayrıca oldukça güçlü bir savaş içgüdüsü vardır. Dehya'nın kullandığı büyük kılıç, güç ve hız arasında bir denge gerektirir. Böyle bir kılıçla tek seferde hareket halindeki hedefine vuramazsan bu, seni oldukça zor bir duruma sokabilir. Bunun gibi durumlarda Dehya üstün içgüdüsünü ve tekniğini kullanarak hedefinin üstesinden gelir.
Zaman zaman kılıcının keskinliği yerine yumruklarının ağırlığını kullanır. Hatta hedefine göz açıp kapayıncaya kadar kılıcını bile fırlatabilir. Böyle bir durumun nasıl sonuçlanacağı ise savaşın durumuna göre değişir.
Dehya, savaşta iyi olmasının yanı sıra çölde hayatta kalmakta da iyidir.
Kervanları bir destek olmadan yağmacılara karşı korumak, tehlikeli yaratıkları uzaklaştırmak ve müşterilerinin kötü hava şartlarından kaçınmalarına yardımcı olmak Münzevilerin en sık aldığı görevlerdendir.
Hatta zaman zaman kervanların, maceracıların ve araştırmacıların gitmek istedikleri yere ulaşmaları için rehberlik yaptıkları bile olur.
Dehya, korkmuş akrep sürüleriyle nasıl başa çıkması gerektiğini, çevik akbabaların etrafından zarar görmeden nasıl geçip gideceğini ve yağmacılarla karşılaştığında tehlikeyi nasıl en aza indireceğini bilir.
Müşteriler, sorunlarının derinlemesine bir şekilde ve hızlıca hallolmasını ister. Bir paralı askerin, müşterisinin gözüne girmesi için şiddetten çok daha fazlasını sunabilmesi gerekir.
Elbette yüzlerce ve hatta binlerce düşmanın üstesinden gelmenin de bir sınırı vardır çünkü kum fırtınaları göğü ve yeri kapladığında en güçlü savaşçı bile kum denizinin dalgaları altında kalabilir.
İyi bir paralı asker ne zaman savaşıp ne zaman geri çekilmesi gerektiğini bilir. Bu, bir paralı askerin stratejiyi ne kadar anladığının bir göstergesidir.

Karakter hikâyesi 3

Arkadaşlık Sv. 4


Dehya'nın Münzeviler arasındaki itibarı artarken onun grubundaki paralı askerler Dehya'nın kazandığı ünden gurur duydular ve herkesin bir arada olduğu bir günde aralarında en çetin olanlar ona akıllarda kalacak bir lakap vermek istediler.
Hepsi, Dehya'nın gelecekte kazanacağı savaşlardan sonra onu yeni lakabıyla duyurma konusunda hemfikirdi. Bu yüzden bu lakabın muhteşem olması, insanların tüylerini diken diken eden bir salgın gibi hızla yayılması gerekiyordu.
Grubun en genç üyeleri bir lakap bulmak için ellerinden geleni yaptılar. Bu lakabın Dehya'nın müşterilerini pazarlıkta korkutmaya yetecek, içinde "kanlı" ve "vahşi" geçen kötü bir lakap olması gerektiği konusunda konuşup durdular.
Bununla birlikte Dehya, yalnızca bir lakabın kendisini başkalarına anlatmak için yeterli olmayacağını biliyordu. Yine de herkesin zaman geçirmek için konuştuğunu görünce konuya müdahil olmadı.
Birbiri ardına gelen kötü önerileri duyduktan sonra kendini tutamayıp bir kahkaha patlattı. Bulunduğu ortam Dehya'ya çocukluğunda babasının yoldaşlarını toplayıp ona mazlumları savunan kahramanları ve herkesi eğlendirmek için kardeşler arasında çıkan kavgaları sergiledikleri anları hatırlattı. Bunu yapmalarındaki amaç, gece yarısı çölde, Doğa Hükümdarı'nın bile unuttuğu bu yerde hayatta kalmaya çalışırken eğlenmekti.
Sohbet tam onu havaya sokarken birden o ihtiyar serseri aklına geldi ve hoşnutsuzluğunu belli etmemek için somurtmamaya çalıştı.
Dehya, o gece "Kumların Hükümdarı" ve "Kızıl Bıçak" gibi birçok gülünç lakabı reddetti ve bu konunun kapanma zamanının geldiğini düşündü. Ne de olsa bu lakaptan başka bir şey değildi. Gerçek paralı askerler böyle şeylerin işlerini etkilemesine izin vermezlerdi.
Tam o sırada yaşlı bir paralı asker araya girdi. İlk başta etrafındakilerin ahmakça önerilerini küçümseyerek homurdandı. Sonra da şöyle bir soru sordu: "Daha önce Aslan Efsanesi diye bir şey duymadınız mı siz?"
Dehya, babası ona küçükken bir sürü hikâye anlattığından bu hikâyeyi biliyordu. Babasıyla ilgili her şeyi unutmak istese de hatıralar öylece kaybolup gitmezdi.
O, geçmişini düşünürken yoldaşları gerçekten de kulağa güzel gelen bir lakap bulmuşlardı: "Alevli Yele".
Her ne kadar Aslan Efsanesinin ona hatırlattığı adamı sevmese de bir anda öylece reddedemedi. Sırf bu nedenden ötürü iyi niyetle düşünülmüş bir şeyi reddetmek acınası olmaz mıydı?
Sırf babasını unutmak için onunla ilgili her şeyden kaçınması mı gerekiyordu? Elbette hayır. Ayrıca bu hikâye ona gerçek bir sıcaklık ve rahatlık hissi vermişti. Bu, onun dünya ile olduğu gibi yüzleşmesini ve dünyanın sunduğu her şeyi deneyimlemesini sağlamıştı. Ayrıca bu yaşadıkları da yalan değildi.
Bu yüzden "Alevli Yele" lakabını reddetmesi için ortada bir neden yoktu. Sonuçta daha kötü bir lakabı da olabilirdi.

Karakter hikâyesi 4

Arkadaşlık Sv. 5


Dehya'yı tanıyan herkes, onun ne kadar güzel göründüğünü bilir.
O, baktığı kişinin ruhunu tir tir titreten soğuk safir gözlere, güneş ışığıyla gözleri kamaştıran altın rengi bir tene ve attığı her adımla arkasında dalgalanan yaldızlı siyah saçlara sahiptir.
Çöl halkı, çekici ve dinç olan kadınlara saygı duyar ve onları canlılığın bir simgesi olarak görür.
Dehya da nasıl göründüğüne çok önem verir. Fırsat buldukça ve bulunduğu ortam müsait oldukça duş alıp ter kokusundan kurtulma fırsatını asla kaçırmaz. Boş zamanlarında kişisel bakım ürünleri almak için pazara gider, gözleri ile yüzü için pudra ve daha sonra ihtiyacı olabileceği kozmetik ürünlerini alır. Bu ürünleri sıklıkla kullandığı için sık sık yenilerini alması gerekir.
Paralı askerler genellikle kaba sabadır, şiddete alışkındır ve nasıl göründüklerine pek dikkat etmezler. Dehya, bu bakımdan diğerlerinden farklıdır. Kendinin nasıl göründüğüyle bu kadar ilgilenmesini anlayamayan bazı yoldaşları da merak edip ona bunun nedenini sorarlar.
Başka neden olabilir? Çölün erkekleri çok kötü kokar, hatta botlarını çıkarmalarıyla birlikte bu koku daha da kötüleşir ve kokunun neden olduğu mide bulantısı insanı resmen zayıflatır.
Çoğu hep terlidir, genelde ayaklarını ayda bir kere yıkar, leş gibi alkol kokar ve bulunduğu ortamın havasını çekilmez bir hale getirir.
Şimdi gözlerini kapa ve tüm bir odanın bu türden pis insanlarla dolu olduğunu düşün. Dehya her ne kadar kudretli olsa da temiz hava almak için çırpınacak vakti yoktur.
Bundan ötürü pis meslektaşlarına nazaran sıkı temizlik alışkanlıkları vardır. Bu da onun müşterilerinde iyi bir izlenim bırakmasını ve her zaman güzel görünmesini sağlar.
Sıkı çalışıp kazandığı Moranın bir kısmını da mücevher ve kozmetiklere ayırır. Bu türden alışverişlerini zorlu bir işin ödülü olarak görür.
Etrafı sürekli silahlar, düşmanlar ve iş gibi yorucu şeylerle çevrili olduğundan biraz özen ve nezaket göstermesi, geleceğe olumlu bakmasını sağlar.
Dehya her ne kadar hiddetli bir paralı asker olsa da özünde her zaman güzel ve gamsız bir kadındır.

Karakter hikâyesi 5

Arkadaşlık Sv. 6


Çölden ayrılıp bir daha ardına bile bakmayan birçok kişinin aksine Dehya, kökeniyle hep gurur duymuştur. Bununla birlikte onun bu kimliği, ona hayatı boyunca sayısız zorluklar da çıkarmıştır.
Örgün eğitimden mahrum kalmıştır ve dövüşmek ile çölde hayatta kalmak dışında karmaşık teknik bilgilere de sahip değildir. Birçok Münzevi için de aynı durum geçerlidir.
Dehya, bu bilgi eksikliğinin hem kendisinin hem de halkının potansiyelini kısıtladığının farkındadır. Kum fırtınaları ve kavurucu sıcaklık, her zaman halkının enerjisini ve merakını baskılamıştır. Dehya, Akademinin mucizevi icatlarıyla karşılaşmasaydı Mondstadt'ın iyi şaraplarının tadına bakmasaydı, Liyue'nin özenle yapılmış mutfak aletlerine ve Fontaineli insanların sahip olduğu mekanik dehaya tanıklık etmeseydi o da bulunduğu yerin sınırlarını aşamazdı.
Konu cesaret olduğunda yağmur ormanı halkı, azimli çöl halkının yanından bile geçemez. Tıpkı kararlılığın vücut bulmuş hali gibi çöl halkı, yıllar boyunca çölün kırbaç gibi olan soldurucu ve kuru rüzgarlarına göğüs germiş, nesilden nesile bir kayadan daha sağlam durarak yaşamaya devam etmiştir.
Ancak şimdinin ve görünür olanın ötesindekileri öngörmekten aciz kalırlarsa her zaman çöl denizinin dalgalarıyla boğuşmaya mahkum kalacaklardır.
Kazandıkları Moranın çoğunu yiyeceklere ve içeceklere harcarlar. Edindikleri servet, adeta cepleri delikmişçesine geldiği gibi gider. İçlerinden öngörü ve zekaya sahip olan birkaçı, daha iyi bir hayata sahip olmak için bazı şeylerin değişmesi gerektiğini bilir ama bu kişilerin çoğu daha iyi bir hayata eriştikten sonra çölü geride bırakır ve yalnızca kendileri için bu hayatı yaşamaya devam ederler.
"Neden daha fazlası olamayız? Neden sırf biraz daha iyi yaşamak için gücümüzü ve hatta hayatımızı tehlikeye atmak zorundayız?"
Çöl, bu insanların hem evi hem de prangasıdır. Dehya, bu sınırları aşmak istediği için şu anda hâlâ nasıl bir gelecek istediğini düşünmektedir.
Bir insanın hayatta nereye gelebileceğinin yalnızca kişinin kendi iradesine bağlı olmadığını Dehya çok iyi bilir. Bununla birlikte eline bir fırsat geçmesi durumunda çöle umudu geri getirmek ve orada yaşayanlar için bir şeyler yapmak istediğinin de farkındadır.
Gelecek onu nereye götürürse götürsün çöl her zaman onun evi olacaktır.

Aslan Efsanesi

Arkadaşlık Sv. 4  •  Aslan Kanı


Kusayla'ya göre bir aslan kükrediğinde kavurucu güneş bile titrer.
Küçük Dehya daha önce hiç gerçek bir aslan görmediğinden Kusayla ne derse desin sorgusuz sualsiz inanırdı.
Kusayla, güneşin ısısıyla toprağı nasıl kavurup toza çevirdiğini, havayı nasıl bozduğunu canlı betimlemelerle anlatırdı. Buna rağmen aslan, bu kavurucu topraklarda ilerlemeye devam ederdi. Güneş ne kadar denerse denesin aslan hiç durmadan yaklaşmaya devam eder, ışığı ufukta kaybolup gidene dek hiç yorulmadan yıldızı kovalardı.
Aslan böyle güçlüydü işte.
Hikâyeye kendini kaptıran küçük Dehya'nın ışıldayan gözleri, gecenin karanlığında yanan ateşten bile parlaktı.
"Aslan..." Kusayla bir an etrafına bakındı ve benzetmesini tamamlamak için görece zayıf yoldaşlarından birini gösterdi. "Aslan, bunun gibi on tanesini alt edebilir. Hiç de zorlanmaz." dedi.
"Peki ya sen? Sen aslanı yenebilir misin?" diye sordu Küçük Dehya Kusayla'ya.
"Söylemesi zor ama ben de birkaç numara biliyorum. Yani ona gününü gösterebilirim diye düşünüyorum." Kusayla'nın yüzünde böbürlenmenin aksine temkinli bir ifade vardı.
"Aslan bana doğru yaklaşırsa hemen altına dalarım... Karnına doğru uzanıp bıçağımı saplarım. Bu onu yenmek için yeterli olur."
Sözlerle anlatmak yeterli gelmeyince Kusayla ekipten birini çağırıp aslan taklidi yapmasını istedi. Aslanı nasıl yeneceğini böyle gösterecekti. Ancak ne yazık ki oyunculuğu berbattı. Çıkardığı ses bir aslanın kükremesinden çok bir köpeğin havlamasına benziyordu.
Dehya buna hiç şaşırmadı. Babasının nasıl bir karakteri olduğunu biliyordu çünkü. Söylediği her şeyi ciddiye almak tam bir aptallık, sonucu da hayal kırıklığı olurdu. Yapması gereken tek şey onunla birlikte gülmekti.
Yine de Aslan Efsanesi, Dehya'nın anılarında derin bir yer edindi.
Yıllar sonra Dehya ve yoldaşları onun için hangi ünvanın uygun olacağına karar verirlerken Aslan isminden bahsedilince Dehya, çocukluğunu ve onun için her şeyi bir oyuna çeviren babasını hatırladı.
O zamanlar artık Kusayla'dan ayrı düşmüş olsa da gençliğindeki anıları düşünmeden edemedi.
Babası çoktan Sonsuz Rüyalar Diyarına gitmişti ama Dehya, babasının içten içe neler hissettiğini ancak yıllar sonra anlayabildi.
Bu onun geri dönüşü olmayan bir pişmanlığıydı. Ancak çölde karamsarlığa yer yoktu, iyi yanından bakmalıydı. Ayrıca küçüklüğüne ait anıları, artık geri dönüp baktığında memnuniyetle hatırlayacağı şeylerdi.
Bu anılara dalıp giden Dehya'nın gözleri, tıpkı yıllar önce gece karanlığında kamp ateşinin yanında olduğu gibi parıldayıverdi.
Dehya, tıpkı Kusayla'nın hikâyesindeki gibi bir aslan olacaktı, böylece hayatta olduğu sürece efsane de onunla birlikte yaşamaya devam edecekti.

Önsezi

Arkadaşlık Sv. 6  •  Aslan Kanı


Dehya, Önsezisinin tam olarak ne zaman ortaya çıktığını hatırlamıyor ancak muhtemelen kendi yolunda, kendi başına ilerlemeye başladığı sıralarda olduğunu tahmin ediyor.
O sıralar aklında olan tek düşünce büyüyüp güçlenmekti.
Bir paralı asker olarak zayıf olursa yeteri kadar görev alamaz, dolayısıyla yeterince Morası ve yemeği de olmazdı.
İşte tam da bu kritik anda Önsezisi belirdi. Mora için o kadar endişeliydi ki Önsezisini Mora karşılığı takas etmeyi bile düşündü.
İnsanlar hep Önsezi bahşedilmesinin ilahi bir lütfa işaret olduğunu söylerlerdi. Ancak Dehya'ya göre gerçekten seçilmiş olsaydı tanrılar, bu parasal değeri olmayan şeydense ona Mora gönderirlerdi.
Ayrıca Önsezi, elementleri yönlendirmeye yarasa bile gerçek bir savaşta zaferin yolu beceri, muhakeme, strateji ve fiziksel güçten geçerdi.
Hatta Önsezisi olmadan, sadece savaş eğitimi ve cesaretiyle ünlenen efsanevi pek çok paralı asker vardı.
Dehya, tanrılardan aldığı lütfun kibrine kapılır, her şeyi etraflıca düşünmeyi ve elindekilere şükretmeyi bırakırsa hiçbir düşmanına gerek kalmadan bizzat çölün ona bu aptallığın bedelini ödeteceğini biliyordu.
Bundan sonra yaşadığı şeyler de ilahi gücün bile sınırlarının olabileceğini kanıtlar nitelikteydi. Tüm gücüne ve bilgeliğine rağmen bir tanrı da hapsedilebilirdi.
Dehya Önsezisini seviyordu ancak ilahi bir dokunuşun ardından hemen ona boyun eğecek değildi.
O, kılıcıyla yaşayıp kılıcıyla ölecek olan bir paralı askerdi. Böyle birisi ancak sayısız savaş meydanında döktüğü tere ve kana güvenirdi.

Takımyıldızı[]

Görevler ve etkinlikler[]

Bahsetmeler[]

Hikayeler

KarakterHikayeler

Replikler

KarakterReplikler

Postalar

GönderenPostalar

Diğer diller[]

Karakter başlığı: Alevli Yele[]

DilResmî Adlandırma
  TürkçeAlevli Yele
  İngilizceFlame-Mane
  Çince
(Basitleştirilmiş)
炽鬃之狮
Chìzōng zhī Shī
  Çince
(Geleneksel)
熾鬃之獅
Chìzōng zhī Shī
  Japonca熾鬣の獅子
Shiryou no Shishi‍[!][!]
  Korece화염 갈기의 사자
Hwayeom Galgi-ui Saja
  İspanyolcaLa Leona Ardiente
  FransızcaCrinière ardente
  RusçaПламенная Грива
Plamennaya Griva
  Taycaราชสีห์ขนเพลิง
Rat-cha-si Khon Phloeng
  VietnamcaSư Tử Lửa
  AlmancaFeuermähne
  EndonesyacaFlame-Mane
  PortekizceLeoa Flamejante
  İtalyancaChiomardente

Gezinti[]

  1. Genshin Impact Resmî Websitesi, Dehya
Advertisement