Genshin Impact Viki
Genshin Impact Viki

Hikaye[]

Başlık ve GereksinimlerAyrıntılar
Merhaba
(Hello)
Selamlar. Ben Clorinde, Fontaine Şehri'nin Düello Şampiyonuyum. Hizmetlerimden yararlanmak istiyorsan lütfen önce anlaşmazlık yaşadığın konuyu anlat... Gereksiz ayrıntıları atla, onlarla ilgilenmiyorum.
(Greetings. I am Clorinde, a Champion Duelist of the Court of Fontaine. If you wish to hire my services, please state the nature of your dispute... You may leave out any extraneous details, those are no concern of mine.)
Sohbet: Rakipler
(Chat: Opponents)
Düellolarımda birçok rakiple karşılaştım. Çoğunu yendim, geri kalanları da kendiliğinden teslim oldu. Hım? Hayır. Şimdiye kadar hiç düello kaybetmedim.
(I've faced many opponents in my duels. Most of them, I defeated. The rest surrendered. ...Hm? No. I have never lost a duel.)
Sohbet: Düello Şampiyonu
(Chat: Champion Duelist)
Düello Şampiyonu olarak benim düşüncelerimin bir önemi yok. Kılıcımı çektiğim anda Fontaine kurallarını uygulayan bir aracıdan ibaretim yalnızca.
(In my role as Champion Duelist, my opinions do not matter. For when I draw my blade, I am but an instrument of Fontaine's law.)
Sohbet: Başarının Sırrı
(Chat: Secret to Success)
Düello dediğin iradelerin savaşıdır, kılıç ise düellocunun ruhunun bir uzantısıdır. Kalbin korkuyla geri çekilecekse kılıcın da kınında kalabilir çünkü korkak bir kalp, kılıcı düşmanlara karşı asla etkili şekilde savuramaz.
(A duel is a battle of wills, and the sword an extension of the duelist's spirit. If your heart recoils in fear, then your sword may as well be in its scabbard, because you will not wield it effectively against your foe.)
Yağmur Yağdığında
(When It Rains)
Yağmurlu havalarda av uyur ama avcı asla.
(Prey will usually rest on rainy days. But not the hunter.)
Yağmurdan Sonra
(After the Rain)
Rüzgarla yağmur arasındaki savaş sona ermiş gibi duruyor.
(The battle between wind and rain appears to have reached its end.)
Yıldırım Düştüğünde
(When Thunder Strikes)
Umarım ki bu, bir kötünün daha bu dünyadan gidişinin sesidir.
(Hopefully, that was the sound of one more villain being removed from the world.)
Kar Yağdığında
(When It Snows)
Böyle bir manzarayı daha önce görmemiştim. Çok soğuk ve kasvetli olduğunu da söylemem gerek.
(This is a new sight for me. A rather bleak one, I must say.)
Çölde
(In the Desert)
... Ben Fontaine'i hayatımda bu kadar özlememiştim.
(...I have never missed Fontaine so much in all my life.)
Günaydın
(Good Morning)
Günaydın. Birazdan kahve almaya gideceğim, sen de gelmek ister misin? Kahve fincanlarımı yanımda getirdim, istersen birini sana ödünç verebilirim.
(Good morning. I'm going for coffee shortly, would you like to join me? I brought coffee cups — you can borrow one if you need.)
İyi Günler
(Good Afternoon)
Kusura bakma, halen mesaideyim. Al bu sandviçi. Açlığını bastırır.
(Apologies, I don't get off work till later. Here, take this sandwich. It'll keep the wolf from the door.)
İyi Akşamlar
(Good Evening)
Ne yazık ki sana bir şarap önerisinde bulunamıyorum. Ancak az bilinen, denemeye değer birkaç restoranın yerini söyleyebilirim.
(I'm afraid I'm unable to share any wine recommendations with you. But I can recommend a few lesser-known restaurants that are well worth a visit.)
İyi Geceler
(Good Night)
İyi geceler. Gecelik silah bakımımı tamamlar tamamlamaz yatacağım ben de.
(Goodnight. I'll be heading to bed as soon as I've completed my nightly weapon maintenance.)
Clorinde Hakkında: Haber Bültenleri
(About Clorinde: News Reports)
Her gazetenin ya pek hakkaniyetli olmayan ya da hiç adil olmayan haberlerle başı dertte. Bazı yazarlar sırf kişisel bağlantılar ve Mora vaatleri uğruna görüşlerinin çarpıtılmasına göz yumuyor.
Bu durumun ardında yatan gerçekleri görmek için uygulanabilecek en iyi yöntem, gidip doğrudan bu işin içinde olan kişileri bulmak. Kendi sorularını sorup kendi sonuçlarını elde etmelisin.
Hiç olmazsa başkalarının aldatıcı sözlerinin senin kendi düşüncelerinin yerini almasına izin vermemelisin.
(Every newspaper is plagued by reporting that is neither particularly fair, nor remotely just. Some writers allow their views to be swayed by personal connections and promises of Mora.
If you want to find out the truth of a situation, the best way is to go to the people directly involved. Ask your own questions, and come to your own conclusions.
At the very least, don't let other people's deceitful tongues serve as a substitute for your own brain.)
Clorinde Hakkında: Silahlar ve Kılıçlar
(About Clorinde: Muskets and Swords)

Arkadaşlık Sv. 4
Sessiz Gece
Silah seçimlerim Mareşose Avcısı geleneklerine dayanır. Avımı kovalamak için silahı, ölümcül darbemi indirmek için de kılıcı kullanırım.
Tabii düellolarda genellikle sadece kılıcımı kullanırım. Düello Arenasına adımını attığın anda kaçacak bir yerin kalmaz, o yüzden kovalamaya da gerek yoktur.
(My choice of weapons follows the Marechaussee Hunter tradition. A Musket to chase away my prey, and a sword to deliver it a fatal strike.
In duels, of course, I typically only use my sword. Once you set foot in the Duelists' Ring, there is nowhere to run, and therefore no need to chase you away.)
Hakkımızda: Tören
(About Us: Ceremony)
Her düellodan önce, özel temizlik sıvısıyla ıslatılmış bir bezle kılıcımı silerim. Böyle yaparak hem kılıcımın formunu koruyorum hem de sakinleşip aklımı kötü düşüncelerden arındırıyorum.
Sen de kılıç kullanıyorsun. Senin de benzer ritüellerin var mı?
(Before every duel, I wipe my sword down with a cloth soaked in a special cleaning liquid. It's partly to keep it in good working order, but it also helps me to remain calm and rid my mind of any intrusive thoughts.
You're a fellow sword-wielder. Do you have any similar rituals?)
Hakkımızda: İnsanlar ve Kötülüğün Gölgesi
(About Us: People and the Shadow of Evil)

Arkadaşlık Sv. 6
Alışkanlıklarımın çoğu, Mareşose Avcısı geleneklerinden geliyor. Onlar canavarlara karşı savaşıyordu, ben ise suçlulara karşı savaşıyorum. Ancak canavarlar doğaları gereği kötüdür ve kötülük yapmaktan başka bir şey bilmezler. İyilik yapmak için yeteneği ve fırsatı olup da bile isteye kötülük yolunu seçen yozlaşmış insanlar için aynısı söylenemez.
Peki ya sen? Belinde bir kılıç taşıma sebebin nedir?
(Many of my habits are customs I've adopted from the Marechaussee Hunter tradition. They fought against monsters, while I fight against lawbreakers. But monsters are evil by nature, it is all they know. The same cannot be said for the corrupt of humanity, who have the ability and opportunity to do good, yet willingly choose the path of evil.
And you? What is your reason for carrying a blade?)
Önsezi Hakkında
(About the Vision)

Arkadaşlık Sv. 4
Önsezimi aldıktan sonra, düellolarda teslim olanların sayısı önemli ölçüde arttı. Bazı düellocular Önsezimi bir yıldırma taktiği olarak kullandığımı dahi düşünüyor.
Aslında yıldırma taktiği olarak namağlup ünvanımın yeterli olduğunu düşünüyordum hep. Belki de sonraki düellolarda daha çarpıcı şekillerde kazanmayı hedeflemeliyim.
(After I received my Vision, the amount of people surrendering to me in duels went up substantially. Some duelists even think I use it as an intimidation tactic.
I always thought my undefeated track record was enough of an intimidation tactic. Perhaps I should aim to win more dramatically in future duels.)
Paylaşılacak Bir Bilgi
(Something to Share)
Çoğu insan ufak tefek şeyler için birbiriyle tartışıyor, haysiyetine bir hakaret olarak algılıyor ve soluğu mahkemede alıyor. Sanki bu kadarı yeterince saçma değilmiş gibi bir de düello yapmaya karar veriyorlar.
Bir Düello Şampiyonu olarak haysiyetle ilgili konuların düello ile çözülmesine karşı değilim tabii ama... Nasıl desem? Fontaine'deki sıradan bir vatandaş için kahveye Marcotte konulup konulmayacağı gibi sorular karşılıklı kılıç sallayacak kadar önemli değil...
(I've seen many people get into a dispute over the most trivial thing, take it as a grave affront to their personal dignity, and end up bringing the matter to court. As if that's not already ridiculous enough, they then opt for a duel.
As a Champion Duelist, I have no qualms about settling matters of honor with a duel. Still... How can I put this? For the average citizen of Fontaine, I would have thought that questions like whether Marcotte really belongs in coffee are not so crucial to resolve that they warrant the drawing of swords...)
İlginç Şeyler
(Interesting Things)
Balon Çiçeklerini gördün, değil mi? Nereye ne hızla uçacaklarını tahmin etmek çok zor, dolayısıyla atış talimi için çok uygunlar. Uygun olmasına uygunlar ama bir tanecik bulmak için bile doğaya çıkıp her yeri didik didik araman gerekiyor... Keşke birileri bu çiçeklerden evde yetiştirse.
(You've seen Bloatty Floatties before, yes? It's hard to predict where they will fly to and how fast, which makes them good for target practice. Or rather, they would be, if you didn't have to go out into the wild to find one... If only someone out there was willing to cultivate them domestically.)
Charlotte Hakkında
(About Charlotte)

Arkadaşlık Sv. 4
Charlotte ince düşünceli gazetecilerden biridir. Onun hakkında söyleyebileceğim olumsuz bir şey yok.
Bazılarının aksine, işe giderken bana yolda Kamerasıyla bir pusu kurmuyor veya bugün ne içtiğim hakkında magazin yapmak için beni kafeye kadar takip etmiyor... En takdire şayan hareketi ise benim röportaj vermediğimi biliyor ve sürekli gelip de başımın etini yemiyor.
(Charlotte is one of the more tactful journalists out there. I don't have anything negative to say about her.
Unlike some, she doesn't ambush me with her Kamera on my way to work, or follow me to the coffee shop to report on what I'm drinking today... And most commendably of all, she is well aware that I do not do interviews and doesn't nag me about it continuously.)
Furina Hakkında
(About Furina)

Arkadaşlık Sv. 4
Maskeli Balo
Önceden çay saatlerinde, elim kılıcımda hazır halde hep onun arkasında dururdum. Şimdiyse masaya oturuyorum ve onunla karşılıklı çay içip atıştırmalıkların keyfini çıkarıyorum.
Niye sürekli formunu korumanın zorluğundan yakındığını anlamaya başlıyorum şimdi.
(In the past, I always stood behind her at tea parties, sword at the ready. But now, I get to sit at the table and enjoy the tea and treats along with her.
I'm now beginning to understand why she complains all the time about how hard it is to maintain her physique.)
Navia Hakkında
(About Navia)

Arkadaşlık Sv. 4
Sessiz Gece
Navia'nın son zamanlarda keyfi epey yerinde. İki güne bir yeni bir senaryo için Masa Oyunu Topluluğuna davet ediyor beni.
Hikaye her defasında çok farklı oluyor. Oyun Yöneticisi rolünü devraldığım birkaç defa hariç genellikle karakteri oynayıp macerasında ona eşlik ediyorum. Ancak ortamı çok germemek adına mahkeme ile ilgili bir karakteri oynamamaya da özen gösteriyorum...
(Navia's been in a good mood lately. It seems like every other day she's asking me to join her at Tabletop Troupe for a new script.
The story is always so different. Save for the few times when I've taken the role of Game Master, I often play in character and join her on the adventure. But I do try to avoid playing any characters from the court, so as not to make the atmosphere too serious...)
Neuvillette Hakkında
(About Neuvillette)

Arkadaşlık Sv. 4
Iudex'in otoritesinden kimse şüphe duymuyor. Daima adil bir hüküm verir ve gerektiğinde ben de kılıcımla bu hükmün adil olduğunu vurgularım.
(No one is in any doubt as to the Iudex's authority. He always delivers a fair verdict — and when necessary, I will reiterate the fairness of this verdict with my sword.)
Chevreuse Hakkında
(About Chevreuse)

Arkadaşlık Sv. 4
Ah evet, Yüzbaşı Chevreuse. Bu ismi daha önce duymuştum. Birkaç olayda suçluları tutuklarken orantısız güç kullandığı için hakkında dava açılmıştı. İfade verirken hakkındaki iddiaların hepsini orantısız akıl gücü kullanarak çürüttü ve davacının ağzı açık kaldı. Bence olağanüstü biri.
(Ah yes, Captain Chevreuse. That's a name I've heard before. She has been landed with lawsuits on several occasions, after being accused of using excessive force when arresting culprits. She refuted the allegations just as forcefully during her testimony, leaving the plaintiff speechless. I think she's outstanding.)
Lyney Hakkında
(About Lyney)

Arkadaşlık Sv. 4
Gösterilerindeki profesyonelliğinden ötürü büyük sihirbazı ayakta alkışlıyorum. Vaktim olursa bir de sıradan bir seyirci olarak gösterilerini izlemeyi çok isterim.
(I have to applaud the great magician for the level of professionalism he displays in his craft. If I ever have the time, I would very much like to enjoy one of his shows as a regular audience member.)
Freminet Hakkında
(About Freminet)

Arkadaşlık Sv. 4
Bir gün, içinde minyatür bir mekanik oyuncak ile teşekkür kartı olan bir paket aldım. Oyuncak çok ince bir işçilikle yapılmıştı. Fırsat olduğunda Bay Freminet'ye bizzat teşekkür etmek isterim... Hım? O fırsat kolay kolay ele geçmez mi? Madem öyle, ben de bir teşekkür kartı yazayım. Benim adıma ona ulaştır lütfen.
(One day, I received a parcel containing a miniature mechanical toy and a thank-you card. The toy was exquisitely made. I must thank Mr. Freminet in person when I get the opportunity... Hm? The opportunity may be hard to come by, you say? Very well, then I too shall write a thank-you card. Please pass it on to him for me.)
Chiori Hakkında
(About Chiori)

Arkadaşlık Sv. 4
Daha önce onun dükkanından kıyafet satın almışlığım oldu, gayet de kaliteli çıktı. Fakat ben çoğu zaman iş üniformamı giymeyi tercih ediyorum. Hem kimliğimi açıkça yansıtıyor hem de aşina olduğum şeyleri daha çok seviyorum. Tıpkı kılıcım gibi bu üniforma da hem tanıdık hem kullanışlı. Değiştirme gibi bir niyetim hiç yok.
(I've bought clothes from her store before. They're good quality. But most of the time, I prefer to wear my work uniform. Partly because it serves to clearly communicate my identity, and partly because I like things that are familiar. Just like my sword, this uniform is familiar and functional — I have no desire to change it.)
Wriothesley Hakkında
(About Wriothesley)

Arkadaşlık Sv. 4
Meropide Kalesi'ni yönetmek kolay iş değil. Wriothesley, öyle bir yeri oldukça stabil şekilde yönetebildiği için şüphesiz çok yetenekli biri.
Aslında kullandığı bazı yöntemleri herkesten gizlediğini düşünüyorum, ancak onları öğrenmemizin imkanı yok.
(Managing the Fortress of Meropide is no mean feat. Wriothesley is undoubtedly a highly capable person if he can maintain relative stability in a place like that.
I highly suspect that he keeps quiet about some of the methods he uses, but there's no way we can know.)
Sigewinne Hakkında
(About Sigewinne)

Arkadaşlık Sv. 4
Bayan Sigewinne harika bir hemşire, yaralıları iyileştirmede olduğu kadar dertlileri teselli etmede de yetenekli. Kibar ve sevgi dolu doğası sayesinde Meropide Kalesi'ndeki en azılı suçluların içinde bulunan en ufak iyilik zerresini bile dışarı çıkarır.
Belki de bundan alacakları ilham o suçluların hayatlarını değiştirmeye yetebilir.
(Miss Sigewinne is an excellent nurse, equally adept at treating the injured and comforting the distressed. I'm sure that her kind and loving nature brings out what little good there may be even in the vilest offenders of the Fortress of Meropide.
And maybe that just might serve as enough of a motivation for them to change their ways.)
Emilie Hakkında
(About Emilie)

Arkadaşlık Sv. 4
Onun bir parfümcü olduğunu duymuştum, asıl mesleği hakkında da birkaç duyum aldım. Onu bir keresinde sokakta köpeğini gezdirirken görmüştüm, yüzünde hoş bir gülümseme vardı. Uzaktan uzağa başımızla selamlaştık, sonra da herkes kendi yoluna gitti.
(I've heard that she's a perfumer. I've also heard a little about her true profession. I saw her out on the street once. She was stroking a little dog, and had a gentle smile on her face. We nodded at each other, then each went our separate ways.)
Clorinde Hakkında Daha Fazlası: I
(More About Clorinde: I)
Bir Düello Şampiyonunun işi o kadar da karışık değil. Aslında en kolay işlerden biri olduğu bile söylenebilir. Mahkemenin taleplerine uygun bir şekilde rakibini yen, o kadar.
... Belki de bazılarının amiyane tabirle bana "infazcı" demesinin sebebi budur.
(A Champion Duelist's job is not that complicated. In fact, you could say it's one of the simplest jobs there is. Defeat your opponent, as requested by the Trial Court. That's all there is to it.
...Perhaps that's why some people colloquially refer to me as an "executioner.")
Clorinde Hakkında Daha Fazlası: II
(More About Clorinde: II)

Arkadaşlık Sv. 3
Her düellonun adil bir karşılaşma olması için daima elimden geleni yaparım. Rakibimin gözlerinde bir sorun varsa kendi gözlerimi de kapatırım, hareket kabiliyeti sınırlıysa ben de kendi hareket alanımı sınırlarım. Ne olursa olsun, katıldığım her bir düellonun adil olması gerekir.
(I always do what I can to ensure every duel is a fair fight. If my opponent has impaired vision, I cover my eyes. If their mobility is limited, I restrict my range of movement. Whatever happens, every duel I participate in must be fair.)
Clorinde Hakkında Daha Fazlası: III
(More About Clorinde: III)

Arkadaşlık Sv. 4
Daha düello başlamadan teslim olan rakiplerimin haddi hesabı yok. Karşıma çıkan biri henüz silahını çekmeye bile cesaret edemiyorsa kendisine yöneltilen şikayetlerin ve iftiraların yalnızca bencil birilerinin çarpıtılmış düşüncelerinden ibaret olduğunu düşünürüm.
Aslında onlar karşıma çıkmadan önce çoktan kendi yenilgilerini kendileri hazırlamış olurlar. Kendi ruhunda esir olanlar için benim hamle yapmama bile gerek kalmaz.
(I've lost count of how many times I've had people surrender right before the duel begins. When someone lacks the courage even to draw their weapon, I'm inclined to think that whatever grievance and claims of reputational damage brought them to this point are just the skewed opinions of a self-serving individual.
Long before they face me, they are the architects of their own defeat. I needn't make a move when someone is a prisoner of their own soul.)
Clorinde Hakkında Daha Fazlası: IV
(More About Clorinde: IV)

Arkadaşlık Sv. 5
Duruşmaya çıkmış suçlu birini gördün mü hiç daha önce? Gördüğüm kadarıyla masum olduklarını kanıtlamak için daima doğruları çarpıtırlar. Şiddeti erdemmiş gibi, kötülüğü de iyilikmiş gibi anlatarak gerçeği örtbas etmeye çalışırlar... Ancak bahaneleri ne olursa olsun, sonuç hiç değişmez: "Anlık bir gafletti, yerimde kim olsa aynı şeyi yapardı, lütfen beni cezalandırmayın."
Başkalarına iftira atarak kendi kötülüklerini gizlemeye çalışırlar.
Böylelerinin yalanları bertaraf edilmeli ve mahkeme pisliklerden arındırılmalıdır. İşte bu sebeple Düello Şampiyonu oldum ben.
(Have you ever seen a guilty person on trial? In my experience, they always twist the truth in an effort to protest their innocence. Violence is explained away as virtue, and evil as good... But whatever their excuse, it always ends the same way: "It was a momentary lapse of judgement, but anyone else in my position would have done the same thing, so don't single me out for punishment."
They seek to hide their own foulness by smearing it on everyone else too.
Their lies must be demolished, and the court cleansed of their filth. And that is exactly why I became a Champion Duelist.)
Clorinde Hakkında Daha Fazlası: V
(More About Clorinde: V)

Arkadaşlık Sv. 6
Çoğu kişinin mahkemeden merhamet dilediğini gördüm. Onlara saygısızlık olmasın ama merhameti yanlış yerde arıyorlar.
Mahkeme, tarafsız adaletin olduğu yerdir. Adalet... Herkese karşı eşit olmalıdır ki daima hüküm sürsün.
İşin içine insanların duyguları girdiğinde adaletin terazileri çok kolay şaşabilir. Tarafsız yargı yerini kindar cezalara bırakırsa mahkemenin kindarlığının, kanun kaçaklarının işlediği suçlardan aşağı kalır yanı olmaz.
(I've seen many people seek compassion from the court. No disrespect to them, but they're looking in the wrong place.
The court is a place of impartial justice. And justice... must always remain indifferent, or it cannot prevail.
Justice is too easily led astray once human emotion enters the mix. If impartial judgment were to give way to vindictive punishment, vindictiveness at the hand of the court would be every bit as cruel as the crimes perpetrated by lawbreakers.)
Clorinde'in Hobileri
(Clorinde's Hobbies)

Sessiz Gece
Düellocu olmamın aksine, Masa Oyunu Topluluğunda Oyun Yöneticisi olmam, bana hikayenin dışında kalma ve hiçbir oyuna bizzat dahil olmadan insanların tepkilerini izleme özgürlüğü veriyor. Onların oynadığı dünyayı ben yaratıyor ve kontrol ediyorum... Hımm? Avlanıp yakalanarak kafese kapatılan hayvanları izlemek gibi mi? Enteresan bir bakış açısı... Daha önce hiç böyle düşünmemiştim. Ancak ben oyunculara hiçbir zaman güçlük çıkartmam. Sadece onların da hikayeden zevk almasını istiyorum. O yüzden avlanmaktan epey farklı.
(Unlike my work as a duelist, being a Game Master in Tabletop Troupe gives me the freedom to stay outside of the story itself. and observe people's reactions without getting personally involved in all the drama. I create and control the world in which they operate... Hmm? Like watching a caged animal caught on a hunt? That's an interesting angle... I'd never thought of it like that before. But I would never give the players a hard time — I just want them to enjoy the story. So it's quite different from hunting.)
Clorinde'in Sorunları
(Clorinde's Troubles)
Bir fincan kahve içmeye, bir demet çiçek almaya veya kitap okumaya çalışırken keşke şu gazeteciler beni rahatsız etmese. Bu gidişle sırf el aleme ibret olsun diye birkaçına dava açacağım. Düello talep ederlerse de Kameralarını getirmelerini söyleyeceğim ve düellonun adil olması adına ben de yalnızca bir Kamera getireceğim.
(I do hope those journalists stop harassing me while I'm just trying to enjoy a cup of coffee, buy a bunch of flowers, or read a book. Otherwise, I may have to file a lawsuit to make an example of one or two of them. If they request a duel, I'll make them bring their Kamera, and in the interest of fairness, I too will bring only a Kamera.)
En Sevdiği Yemek
(Favorite Food)
Genelde etli yemekleri severim ama et taze olmalı. Yeni yakalanmış bir avın etini az tuzla mangalda pişirip yanında biraz ekşi meyvelerle yemenin tadına doyum olmaz. Bir ara birlikte ava çıkalım da sana güzel bir et pişireyim.
(I like meaty dishes in general, but only if the meat is fresh. There's nothing like the flavor of freshly hunted meat cooked over the grill with a little salt to taste and a portion of sour fruits on the side. You should come hunting with me some time, I'll cook for you.)
En Sevmediği Yemek
(Least Favorite Food)
Balık sevmem. Çok kılçığı oluyor, kokusuna da katlanamıyorum... Belki de küçükken balık yemekten gına geldiği içindir.
(I don't enjoy fish. There's too many bones, and I can't stand the smell... Maybe it's because I had my fill of fish as a child.)
Hediye Alma: I
(Receiving a Gift: I)
Tadı mükemmel. Tam sevdiğim gibi. Gazeteciler veya gurmeler sakın keşfetmesin bu lezzeti. Onlar yiyeceklere ya Kameranın lensinden ya da bir köşe yazısındaki cümlelerden bakmasını biliyorlar yalnızca.
(The flavor is perfect. Exactly how I like it. Don't let the journalists or gourmets in on this though — they only know how to appreciate food through the lens of a Kamera or the words of a newspaper article.)
Hediye Alma: II
(Receiving a Gift: II)
Mmm, bu çok güzelmiş. Yavaş yavaş yiyeyim de tadı uzun sürsün.
(Mm, this is fine food. I'll enjoy it slowly so it lasts longer.)
Hediye Alma: III
(Receiving a Gift: III)
... Bu yemek restoranda servis edilmediği için çok şanslısın, yoksa müşteriler şefe şikayet ederdi.
(...You're lucky this wasn't served in a restaurant, or the diners would be complaining to the chef.)
Doğum Günü
(Birthday)
Doğum günün kutlu olsun. Sana bir hediyem var. Kendi ellerimle yaptığım bir kısa kılıç kolyesi.
Mareşose Avcılarının geleneklerine göre, bir üyenin avcı olarak geçirdiği ilk doğum gününde hocası ona üzerinde adının yazdığı ve göğsünün üzerine gelecek şekilde boynuna takacağı bir kısa kılıç kolyesi yapar. Bu kolye, kalbine kılıç doğrultarak "İhanetin yolunda mı yürüyeceğim? Kalbimde hiç şüphe var mı? Tüm kötülükleri yok etmeye kararlı mıyım?" gibi sorularla Avcının kendi kalbini sorgulamasını simgeler.
Sen bir Mareşose Avcısı değilsin ama tıpkı benim gibi iyilik uğruna savaşmaya kararlı olduğuna inanıyorum.
Neden bir tüfek değil de kılıç? Çünkü tüfekler bazen tutukluk yapabilir. Ayrıca kalbini namlu doğrultarak sorgulamak pek zarif durmuyor.
(Happy Birthday. I have a gift for you — it's a short-sword necklace that I made myself.
In the Marechaussee Hunters' tradition, on a new member's first birthday as a hunter, (his/her) mentor will make (him/her) a short-sword necklace with (his/her) name engraved, to be worn with the sword hanging over the chest. This is to symbolize interrogating (his/her) own heart at swordpoint: Will I tread the path of treachery, is there doubt in my heart, or am I resolved to eradicate all evil?
Though you're not a Marechaussee Hunter, I believe that you're committed, like I am, to fighting the good fight.
Why a sword, and not a musket? Because guns can misfire. Also, there's something a little inelegant about interrogating your heart at gunpoint.)
Yükseltme Hakkında: Giriş
(Feelings About Ascension: Intro)

Yükseltme Aşaması 1
İlginç... Bu ciddi bir gelişme.
(Interesting... This is certainly an improvement.)
Yükseltme Hakkında: Gelişme
(Feelings About Ascension: Building Up)

Yükseltme Aşaması 2
Artık kılıç bile elime çok rahat geliyor. Sanki bedenimin bir uzantısıymış gibi.
(Even my sword feels more at home in my hand now. Like an extension of my own body.)
Yükseltme Hakkında: Zirve
(Feelings About Ascension: Climax)

Yükseltme Aşaması 4
Gözlerim sanki daha iyi görüyor gibi... Şuradaki yaprağa bir test atışı yapayım bakalım.
(I feel like my eyesight just improved... Let me do a test-shot on that leaf over there.)
Yükseltme Hakkında: Sonuç
(Feelings About Ascension: Conclusion)

Yükseltme Aşaması 6
Senin gibi bir savaşçının benim yardımıma ihtiyacı olacağını sanmıyorum. Ancak olur da güçlerimi kullanmak istersen seninle birlikte elimden geldiğince savaşırım, her zamanki gibi.
(As a warrior yourself, I don't believe you require my help. But should you ever wish to borrow my strength, I will fight for you with everything I have. As always.)

Savaş[]

BaşlıkAyrıntılar
Element BecerisiHazır.
(Ready.)
Şarjörüm dolu.
(Loaded.)
Gölgelere doğru!
(Into the shadows!)
Element PatlamasıAvla şunları!
(Hunt them down!)
İfade verme zamanı.
(Time to testify.)
Kötülüğü gördüğün yerde yok et!
(Where evil lurks, shoot on sight!)
Depar Başlangıcı
Depar SonuClorinde repliklerinde Depar Sonu bulunmamaktadır.
Kanadı Açma
Hazine Sandığı Açmaİyi şans getirdi. İyi ki geldi.
(A stroke of good luck. And a very welcome one.)
Bu eşyaların sahibi yoksa biz alabiliriz, sorun olmaz.
(If these items are unclaimed, we may take them without controversy.)
İlk gelen alır. Gayet adil.
(First to find gets to stake their claim. Seems fair.)
Düşük CanBuna bir son vermenin vakti geldi.
(Time to finish this.)
Tam bir kargaşa...
(This is sheer anarchy...)
... Ne utanç verici.
(...What a disgrace.)
Düşük Canlı Takım ArkadaşıGeri çekil!
(Retreat!)
Gerisi bende. Güvenli bir yere geç.
(I'll take over. Get to safety.)
Yere SerilmeKazanan... Belli oldu...
(The victor... is declared...)
Yenildim...
(I am... defeated...)
Adını temize çıkardın...
(You've cleared your name...)
Hafif Darbe AlmaBir keskin nişancı.
(A sharp shooter.)
Ağır Darbe AlmaYeter!
(Enough!)
Gruba KatılmaNasıl istersen.
(Per your wishes.)
Bir düellocu lazım mı?
(Need to hire a duelist?)
Kılıcım bizi gölgelerden geçirecek.
(My blade will lead us through the shadows.)
Karakter Boşta
(Not: Sohbet & Hava Durumu replikleri boştayken duyulabilir.)
Hafif Saldırı
Ara Saldırı
Ağır Saldırı
Tırmanma
Tırmanma Nefesi
Zıplama

Gezinti[]