Genshin Impact Viki
Genshin Impact Viki

Chiori'yi elde ettikten ve Dünya Görevi Çay Sohbeti dünya görevini tamamladıktan sonra Dinginçay Çaydanlığı'na yoldaş olarak davet edilebilir.

Favori dekorasyon setleri[]

Bir karakterin favori mobilya seti karakterler ile aynı aleme ilk kez yerleştirilirse karakter otomatik olarak mobilya setine ışınlanır. Karakterle iletişim kurmak özel konuşma başlatır ve ardından karakter orijinal konumuna geri ışınlanır.

Chiori karakterinin herhangi bir favori mobilya seti bulunmamaktadır.

Sohbet[]

Chiori: Aa, sen mi geldin (Gezgin)? Eve pek sık uğramadığını sanıyordum.
Chiori: Seyahatlerin nasıl geçiyor? Son zamanlarda heyecan verici bir şeyler oldu mu? Hikayelerin bana biraz ilham verir belki.
Burayı beğendin mi?
Chiori: Oldukça iyi. Manzara güzel, atmosfer sakin... Dinlenip zihnen ve bedenen toparlanmak için iyi bir yer.
Chiori: Bazen Fontaine Şehri'nden sıkıldığımda, canım hava değiştirmek için bir süreliğine başka bir yere gitmek istiyor. Laftan anlamayan müşterilerin veya yalan saçan gazetelerin olmadığı bir yere.
Bugüne kadar nerelere gittin?
Chiori: Ohoo, bir sürü yere. Inazuma'dan Fontaine'e yol uzun ne de olsa.
Chiori: Mondstadt'ın şarkıları ve şarapları, ticaretin kalbinin attığı Liyue Limanı, Kapalı Çarşı'nın kalabalığı ve sonsuzluğa uzanan Sumeru çölleri... Hepsini gördüm.
Chiori: Şehrin en hareketli yerine gider, oturacak bir yer bulup tüm gün insanları izlemeyi çok severdim. Oranın havasını soluyup insanların giydikleri kıyafetlere bakar ve ne tür hayatlar yaşadıklarını hayal etmeye çalışırdım...
Chiori: Bazen bugün bile, tasarımlarımdaki ilhamlarımın o seyahatlerimde gördüklerimden geldiğini hissediyorum... Beni herkesten çok en iyi sen anlarsın.
Nereye gitmek isterdin?
Chiori: Daha önce gitmediğim bir yere. İlham bulabilmemin tek yolu bu.
Chiori: Henüz Natlan veya Snezhnaya'ya hiç gitmedim aslında... Hımm, belki de seyahat planları yapmanın vakti gelmiştir.
Chiori: Her ulusun, kendine özgü kültürüne dayanan tamamen farklı bir moda anlayışı vardır. Benim de sürekli yeni stiller benimseyip onları uyarlamam ve birbirleriyle harmanlayarak yaratıcı olmam lazım... Butik Chioriya ancak bu şekilde modaya öncülük etmeyi sürdürebilir.
Chiori: Hah, işte yine başladım... Bir konuda yeterince uzun konuştum mu ne yapıp edip sonunda lafı işe getiriyorum.
Chiori: Hımm... Bu alışkanlık artık içime işlemiş sanırım. Sürekli bir ilham arayışındayım ve günlük yaşam her açıdan potansiyel bir ilham kaynağı sunuyor.
Chiori: Neyse. Sonuç olarak, seyahat etmeyi severim. Belki bir gün planlarımız denk gelir ve başka bir yerde karşılaşırız.
(Arkadaşlık Sv. 4'te açılır)
Biraz sohbet edelim mi?
Chiori: Haha, bir yaşıma daha girdim. Çoğu insan, onlara söyleyeceklerim hoşlarına gitmeyeceği için mümkünse benimle konuşmaktan kaçınır.
Chiori: Dürüst olmam gerekirse, insanların lafı gereksiz uzatmamalarını ve açık sözlü olmalarını tercih ediyorum. İnsanlar kibar olacağım diye sadede gelene kadar çok vakit harcıyor... Bir an evvel dökülüp meseleyi halletmek çok daha kolay aslında.
Chiori: Peki ya sen? Nasıl iletişim kurmayı tercih ediyorsun?
Doğrudan konuya girerim, tıpkı senin gibi.
Chiori: Mükemmel. Bu bizi epey bir dertten kurtarır.
Bazen lafını esirgemek dobra olmaktan iyidir...
Chiori: Öyle mi? Ben bunlarla hiç uğraşamam.
Chiori: Belki de her konuda açık ve net görüşlerim olduğu içindir. Hislerim hiçbir zaman karışık değildir. Bir şeyi ya severim ya sevmem.
Chiori: Bir seferinde, iki farklı renk giysi arasında kalan bir müşteriyle konuşuyordum.
Chiori: Saçına ve vücut tipine uygun olduğu için krem rengi olanı almasını söylemiştim. Krem rengi giysinin, gri olana göre kolay kirleneceğini söyleyip önce burun kıvırmıştı.
Chiori: Ben de nasıl isterse öyle olsun dedim. Eğer gri olanı almaya karar verirse bazı ayarlamalar yapıp ona daha yakışacak hale getirebileceğimi anlattım. Fakat bu fikri de beğenmedi ve grinin biraz sıkıcı olabileceğini söylemeye başladı.
Chiori: Neredeyse tüm günümüz o mu olsun, bu mu olsun diye geçti. En son ne mi oldu? Gidip kırmızı bir giysi aldı...
Chiori: Aslında onu anlıyordum. Endişelenmekte haklıydı tabii... Ama onun gibi insanların... Karar alırken neye nasıl öncelik vereceklerini öğrenmeleri gerekiyor.
Chiori: Vücuduna uygun bir şey arıyorsan krem rengini, kir göstermesin istiyorsan da gri olanı al.
Chiori: Ama asıl amacın partiye gelir gelmez herkesin dikkatini çekmek ve flörtünün seni fark etmesini sağlamaksa... O zaman dükkanın kapısından girer girmez niyetinin bu olduğunu söyleyiver bir zahmet!
Chiori: Öff... Düşününce bile sinirleniyorum. Biraz sakinleşmem gerek...
Belki de utangaç biriydi.
Chiori: Haklısın, söylemekten çekiniyordu. Ama ne istediğini doğruca anlatsa hiç vakit kaybetmezdik ve ben de giysiyi onun ihtiyaçlarına daha uygun hale getirebilirdim.
Chiori: Bu tür şeyler hep oluyor. Benzer olaylar yaşadıkça lafı dolandırmamaya, her koşulda dürüst ve açık sözlü olmaya olan inancım artıyor.
Chiori: Bu, belki de en akıllıca yöntem olmayabilir ama en azından benim için en etkili olanı bu.
Chiori: Bunları anlatıyorum, çünkü senden gerçek düşünce ve hislerimi asla saklamayacağımı bilmeni isterim. Sen de bana karşı aynı şekilde davranırsan memnun olurum.
Chiori: Tabii eğer "Butik Chioriya'daki kıyafetler gerçekten de çok kötü." gibi bir şey söyleyecek olursan... Umarım bunu destekleyebilecek mantıklı birtakım fikirler sunabilirsin bana.
Chiori: Sırf insanı kışkırtmak için bir şeyler söyleyecek birine benzemiyorsun. Yani... Seni kapı dışarı etmemden içten içe hoşlanmıyorsan tabii.
(Arkadaşlık Sv. 7'de açılır)
Yapmak istediğin bir şeyler var mı?
Chiori: Hagoita var mı sende? Birlikte bir iki el oynamak isterdim.
Chiori: O yüzündeki ifade de ne öyle? Dikiş nakıştan başka bir şey bilmeyeceğimi mi sandın?
Hayır, sadece... O oyunu sevdiğini bilmiyordum, hepsi bu.
Chiori: Gençliğimde Inazuma'dayken hep oynardım. O zamanlar en iyi oyunculardan biriydim aslında.
Chiori: Ancak Fontaine'de bu oyundan pek anlayan yok. Yeni başlayanlara karşı oynayınca da... Onlara biraz haksızlık yaptığımı hissediyorum sanki.
Chiori: Inazuma'ya gittiğinde oynamışsındır mutlaka, değil mi? Eminim oldukça iyisindir.
Chiori: Ne dersin? Oynayalım mı? Korktun mu yoksa?
Hodri meydan!
Chiori: İşte bu! Meşhur Gezginden de bu beklenirdi zaten.
Chiori: Önceden söyleyeyim, kaybedersen seni yendiğim için herkese hava atarım, ona göre.
Kaybedenin cezası ne olacak peki?
Chiori: Ooo, iddiaya girmek istiyorsun demek. Bana uyar, böylesi daha eğlenceli.
Chiori: Eğer kaybedersen... Birkaç gün dükkana gelip bana yardım edersin. Yerleri süpürür, giysileri asar, belki biraz da modellik yaparsın...
Chiori: Eğer ben kaybedersem, ben de burada sana yardımcı olurum. Ne istersen. Temizlik yaparım, belki dekorasyon için yardımcı olurum...
Chiori: Hazır olduğunda başlayabiliriz. Benim bir çift hagoitam var.
... İkisini de mi kullanacaksın?
... Bu biraz haksızlık değil mi?
Chiori: İki tane kullanılmaz diye bir kural yok. Savaşta çift kılıç kullandığıma göre, iki hagoita ile oynamam da gayet normal değil mi?
Chiori: İstersen dört tane kullan, bana fark etmez.
Chiori: Veya... Belki de şimdiden pes etmek istersin.
... Umarım kaybettiğinde çok üzülmezsin!
Chiori: Sen hiç dert etme. Chioriya markasının temelinde her ne kadar yenilgileri kabul etmemek yatsa da arkadaşlar arasındaki bir oyunda kaybetmeyi kabullenebilirim.
Chiori: Tek bir şartla tabii... Önce beni yenmen gerek.
(6:00 ve 19:00 arasında)
Günaydın Chiori.
Chiori: Günaydın. Hâlâ kendime gelemedim... Kahve içmem gerek.
Chiori: Mutfağı kullanabilir miyim? Söz, sonra temizleyeceğim.
(19:00 ve 6:00 arasında)
İyi geceler Chiori.
Chiori: Bir yaprak daha eksildi takvimden... Zaman uçup gidiyor.
Chiori: Yaptığım desenlere tekrar bir göz atacağım. Sen git dinlen, beni beklemene gerek yok.

Özel konuşma[]

Bir karakter ilk kez favori setine davet edildiğinde veya kendisini sete davet ettiğinde ödül verir.

Karakterleri mobilya setine davet etmek diyaloğu tekrar oynatır ancak başka ödül vermez.

Uyanış Kaplıcası[]

Chiori: Inazuma'dan ayrıldığımdan beri hiç böyle güzel bir kaplıcaya denk gelmemiştim... Özlemişim.
Chiori: Orada yaşarken her gün iş çıkışı sıcak suya girip çıkmayı çok severdim. Hâlâ da severim gerçi... Şimdi ise Fontaine'deki evimde mütevazı bir küvetle yetiniyorum.
Chiori: Ben gidip suya dalacağım. Kıyafetlerimi koyabileceğim bir yer var mı? Yoksa katlayıp yere mi koyayım?

Adalet Sarayının Gelişen Ticarethanesi[]

Chiori: Fontaine'e ilk geldiğimde en sevdiğim manzaralardan biri buydu. Artık sokakta yürürken her gün bu manzarayı görüyorum.
Chiori: Chiori moda imparatorluğu, sonsuzluğa uzanıyormuş gibi görünen bu göz kamaştırıcı sokaklarda doğdu işte.
Chiori: Önümüzdeki yıllarda imparatorluğumu genişletmek için daha sıkı çalışacağım. Ne zaman istersen dükkanı ziyaret edebilirsin.

Güncelleme geçmişi[]

Sürüm 4.5 ile çıktı.

Gezinti[]