Genshin Impact Viki
Genshin Impact Viki

Hikaye[]

Başlık ve GereksinimlerAyrıntılar
Merhaba
(Hello)
Adım Chasca, Çiçek Tüyü Klanındanım. Çözmemi istediğin bir anlaşmazlık var mı? Durumun ciddiyetine bağlı olarak sana biraz itibar kaybına veya birkaç içkiye mal olabilir... Ya da bir şarjör mermiye.
(Chasca, Flower-Feather Clan. Any disputes you need me to end for you? Depending on the situation, it could cost you a little dignity, a few drinks, or potentially... a round of ammo.)
Sohbet: Kuş Bakışı Görüntü
(Chat: Bird's-Eye View)
Yönünü kaybettiğinde biraz yüksekten bakmak yeni perspektifler kazandırabilir.
(When you lose your way, gaining some altitude can bring some perspective.)
Sohbet: Fısıltılar
(Chat: Whispers)
Hiçliğin vesveselerine kulak verseydim kendimi uzun zaman önce kaybetmiş olurdum. Hayatta kalmak zor elbet, ancak kişinin içindeki canavarı ehlileştirmesi daha da zor.
(I'd have lost myself long ago if I allowed myself to be led by the whispers of the Abyss. Surviving is tough, but taming the beast within is tougher.)
Sohbet: Ara Buluculuk
(Chat: Peacemaker)
Bugünlerde biraz paslandım... *esner*... Yok mu bir anlaşmazlık? Bugün ara buluculuk yapasım var.
(I'm a little out of practice these days... *yawn*... Any conflicts around? I'm in the mood for some peacemaking.)
Yağmur Yağdığında
(When It Rains)
Yağmur başladı... Saçlarımla tüylerim ıslanacak. Geri döndüğümde beni bir temizlik bekliyor.
(Rain... My hair and feathers are gonna get soaked. Time for some preening when I get back.)
Yıldırım Düştüğünde
(When Thunder Strikes)
Gerçekten bu havada uçacak mıyız? Şimşek çaksa kaçabileceğini mi sanıyorsun?
(Huh, we're really gonna go flying in this weather? You think you can outrun a lightning strike?)
Rüzgar Estiğinde
(When It's Windy)
*havayı koklar* Rüzgarın geldiği yönde av kokusu var... Atılmaya hazır ol.
(*sniff* There's prey upwind from us... Be ready to pounce.)
Rüzgar Şiddetlendiğinde
(When the Wind Is Blowing)
Rüzgar mükemmel. Tam yol ileri!
(The wind's perfect — full speed ahead!)
Günaydın
(Good Morning)
"Erken kalkan Gukuzor yol alır" derler, bu yüzden ben de kalkıp kahvaltı hazırladım. Önce karnımızı doyuralım, sonra bugün yapacaklarımıza bakarız.
("The early qucusaur gets the worm," so I made some breakfast. Any plans for the day can wait until we've got some food in us.)
İyi Günler
(Good Afternoon)
İkindi vakti. Güneş en güçlü bu saatlerde vurur, mola vermek için güzel bir zaman.
(Afternoon. The sun shines strongest at this hour — good time to take a break.)
İyi Akşamlar
(Good Evening)
Akşam yemeği için bir planın var mı? Eğer yoksa kabilede yiyebiliriz. Şampiyonlar için hep en iyi yiyecek ve içecekleri hazırlarlar.
(Any plans for dinner? If not, let's eat in the tribe. They always bring out the best food and drink for champions.)
İyi Geceler
(Good Night)
Dinlenmeye mi çekiliyorsun? Hımm... Bütün günü uçarak geçirdim, o yüzden tabancalarıma biraz bakım yapsam iyi olur.
(Turning in for the night? Hmm... I've been flying all day, so I should also do some gun care.)
Chasca Hakkında: Özgüven
(About Chasca: Self-Confidence)
Çiçek Tüyü Klanının Natlan'ın savunması ve devriyesinden sorumlu olduğu zamanlarda hava bölüğü, Natlan'daki en iyi ve en sert savaşçılardan oluşuyordu.
Bugün dahi Gukuzor Süvarilerinin gururunun kibre çaldığı zamanlar olur... Hı? Ben mi? Hayır, ben kibirli değilim. Sadece kendime çok güveniyorum.
(Back when the Flower-Feather Clan was responsible for patrolling and defending all of Natlan, the flying squad was the best of the best — the fiercest warriors in the nation.
To this day, the pride felt by many Qucusaur riders borders on arrogance... Hmm? Me? No, I'm not arrogant. Just supremely confident.)
Chasca Hakkında: Çiçek Tüyü Klanı
(About Chasca: Flower-Feather Clan)

Arkadaşlık Sv. 4
Yanmaya Mahkum Gökkuşağı
... Beni kabileye ilk getirdiklerinde hiç uyum sağlayamamıştım. Kendimi çok yabancı hissediyordum, insanların arasına düşmüş bir uzaylı gibiydim adeta... Ama Chuychu ve anne babası... Yani şey, anne babamız beni olduğum halimle kabul ettiler.
Onlarla karşılaştığım için çok minnettarım, bu yüzden onların da sevdiği bu kabileyi hayatım boyunca koruyacağım.
(...When they first brought me back to the tribe, I didn't fit in at all. I felt so out of place — like an alien who suddenly got dropped into a human world... But Chuychu and her— I mean, our parents accepted me for who I was.
I'm eternally grateful that I met them, and for that reason, I will defend their beloved tribe... for as long as I live.)
Hakkımızda: Ara Buluculuk
(About Us: Mediation)
Sende bu beceriler varken Natlan'da kimsenin sana kafa tutmaya cesaret edebileceğini sanmam. Ancak istisnai durumlar her daim olabilir, o yüzden olur da güç kullanarak çözemeyeceğin bir durumda kalırsan beni ara. Ben hallederim.
(With your skills, I doubt anyone in Natlan would dare start something with you. But there are exceptions to every rule, so if you ever find yourself in a situation you can't brute force your way out of, be sure to come to me. I'll straighten things out.)
Hakkımızda: Aile
(About Us: Family)

Arkadaşlık Sv. 6
Silahlar ve Kanatlar
Coya durumuyla ilgili yardımcı olduğun için teşekkür ederim... Açıkçası sen olmasaydın orada neler olurdu bilemiyorum.
Coya artık insanlara karşı eskisi kadar düşmanca davranmıyor fakat yine de onlara alışması biraz zaman alacak. Eski alışkanlıkları kırmak zordur.
Öte yandan Chime kabileyle vakit geçirmeye bayılıyor. Yatlan ve diğer çocuklarla da çok iyi anlaşıyor... Hehe, onları beraber oynarken izlediğimde Coya ile küçüklüğümüzü hatırlıyorum.
Neyse, şimdi annem sorun çıkarmaya başladı... Son zamanlarda ona ne oldu bilmiyorum. Coya gibi kendime ait bir yuva kurmam için başımın etini yiyor. Sürekli "Belki aileni genişletme vaktin gelmiştir" gibi şeyler söylüyor... Nereden çıktı şimdi bunlar? Hı? Sen ne diye gülümsüyorsun?
(Thank you so much for helping with the Coya situation... I honestly don't know how things would've gone down without you there.
She's nowhere near as hostile toward humans anymore, but it'll still take her some time to get used to them. Old habits die hard.
Chime, on the other hand? Loves hanging out with the tribe. She gets along really well with Yatlan and the other kids... Heh, watching them play together, it sometimes reminds me of me and Coya when we were little.
Anyway, now Mom's the one being difficult... I don't know what's gotten into her recently. She keeps nagging me to build a nest of my own like Coya. And she's all, "maybe it's time to expand your family even further"... Where is all this coming from? ...Hmm? What are you smiling about?)
Önsezi Hakkında
(About the Vision)

Arkadaşlık Sv. 4
Hiçlikle olan savaşımda Önsezim bana çok yardımcı oldu. Eğer zamanında bana gelmemiş olsaydı bugün nasıl biri olurdum bilemiyorum.
(This Vision played a major part in my fight against the Abyss. If it hadn't shown up when it did, I don't know who I would be today.)
Paylaşılacak Bir Bilgi
(Something to Share)
İnsanlar çocukken yaptığı hatalar hakkında dürüst olmaktan çekiniyor... Neden acaba? İster Gukuzor ister insan ol, ancak geçmişteki hatalarından ders alarak büyüyebilirsin.
Bu yüzden çocukken yaptığım ani çıkışları anlatmaktan çekinmiyorum. Bugünse iyice düşünmeden silahımı asla çekmiyorum, birkaç saniyeliğine bile olsa düşünüyorum... Yarım saniye diyelim ya da biz ona.
(People often find it embarrassing to open up about their childhood mistakes... Why is that? Whether you're a human or a Qucusaur, you can only grow by learning from your past mistakes.
That's why I'm not shy about my history of mindlessly lashing out as a kid. Nowadays, I never draw my gun without thinking it through first, even if just for a couple of seconds... or maybe a half second.)
İlginç Şeyler
(Interesting Things)
Natlan'da çok uzun boylu bir sürü ağaç vardır. Onların tepesinden görüş harikadır ve kalkış yapmak için de çok uygun yerlerdir. Denemek ister misin? Merak etme, düşersen seni tutarım.
(Natlan has a lot of very tall trees. You get great visibility from up top, and they're good places to launch off. You wanna try? Don't worry, I'll catch you if you fall.)
Kachina Hakkında
(About Kachina)

Arkadaşlık Sv. 4
Beyaz Taşın Altındaki Siyah Taş
"Her Gukuzor uçmayı öğrenirken yuvasından düşer." Kachina mucize eseri bir gecede şampiyon olmadı. Çok uzun bir zaman boyunca pes etmeden sürdürdüğü istikrarlı çabalarının sonucunda zafere ulaştı. Tüm onur ve övgüleri hak eden olağanüstü bir savaşçı o.
("Every Qucusaur falls from its nest before it learns to fly." Kachina didn't magically become a champion overnight. Her victory was a result of consistent, tireless effort over a very long time. She's an outstanding warrior who deserves all the honor and respect she can get.)
Mualani Hakkında
(About Mualani)

Arkadaşlık Sv. 4
Mualani küçükken ikimizin bir oyuncak için kavga ettiğimizi söylüyor ama ben hiç hatırlamıyorum.
Hımm... Acaba çok fazla kavga ettiğim için mi hiçbirini hatırlamıyorum? Bir de acaba oyuncak yerine aslında Mualani'nin sörf tahtasına mı gözümü dikmiştim? Galiba onun gibi suda avlanabilmeyi istiyordum sadece.
Hehe, artık her ne idiyse zaten kavgamız en fazla bir gün sürmüştür. Mualani'yle hep böyleyiz.
(Mualani says we got into a fight as kids over some toy we both wanted, but I don't remember any of that.
Hmm... I wonder if it's because I got into so many fights that I just lost track of them all? I also wonder if it was actually her surfboard I was after, rather than a toy... I'll bet I just wanted the ability to go hunting on water.
Heh, whatever it was, I doubt our feud lasted more than a day. It never does with Mualani.)
Xilonen Hakkında
(About Xilonen)

Arkadaşlık Sv. 4
Başlangıçta enerjisi düşük görünebilir ama aldanmamak gerek. Tanıyabileceğin en özenli insanlardan biridir.
Bir keresinde ondan benim için bir tabanca yapmasını istemiştim fakat üzerinde fazla düşünmeden, sadece ne istediğime dair genel bir fikir vermiştim. Daha sonra üzerinde ciddi bir şekilde çalışmaya başladığında bana bütün bir gün boyunca sorular sormuştu; gündelik uçuşlarımın nasıl olduğu, tabancayı ne sıklıkta kullanacağım gibi. Günün sonunda kullanmaktan vazgeçtiği tasarım taslakları her yeri kaplamıştı... O kadar yorulmuştum ki ondan önce uyuyakalmıştım.
Daha sonra tabanca için komple bir bakım rehberi yazıp bana zorla ezberlettirmişti ki sonradan sorun çıktıkça her gün başına ekşimeyeyim... O böyle demişti yani. Ama bence asıl sebebi güvenli uçmamı ve kendime dikkat etmemi istemesiydi.
(She might come across as low-energy, but make no mistake — she's one of the most diligent people you'll ever meet.
When I asked her to build my gun for me, I barely put any thought into it, just gave her a general idea of what I wanted, and left it with her. Then, once she started working on it in earnest, she spent an entire day questioning me — what would a typical day's flying look like, how often I was expecting to use it, and so on — and by the end of the day, there were abandoned designs schemes all over the floor... I was so exhausted that I fell asleep even before she did.
Then she wrote a whole maintenance guide, which she forced me to learn by heart so I wouldn't come bugging her with issues every day... Well, that's what she said. But I suspect her real reason was that she wanted to make sure I'd look after myself and fly safe.)
Mavuika Hakkında
(About Mavuika)

Arkadaşlık Sv. 4
Kutsal Yolculuk başarılarım sebebiyle kimileri beni Ateş Hükümdarı ile karşılaştırıyor. Fakat bu kıyasları yapmak anlamsız. Kutsal Yolculuk bir ağaç olsa ben ancak en üstteki dala konmuş bir akbaba olabilirim. Ateş Hükümdarı ise gökyüzündeki güneş gibi... İnsan güçlendikçe onunla arasındaki uçurumun daha da farkına varıyor. Ben yalnızca birkaç zafer elde ettim, o ise bütün bir çağın şampiyonu.
Yine de ağacın tepesindeyken gökyüzüne bakıp buradan daha ne kadar yükseğe uçmak istediğimi görebiliyorum en azından.
(Some people compare me to the Pyro Archon because of my track record in the Pilgrimage. It's a meaningless comparison. If the Pilgrimage was a tree, and I was a vulture on the highest branch, then the Pyro Archon would be the sun in the sky... The stronger you get, the more you appreciate the sheer size of the gulf between you and her. I just won a few championships — she's the champion of an entire era.
But at least being on top with a clear view of the sky means I can see exactly how high I want to fly from here.)
Kinich Hakkında
(About Kinich)

Arkadaşlık Sv. 4
Ajaw'ı ilk gördüğümde "Ne güzel, Kinich de ailesi gibi gördüğü bir Sürüngen ile beraber..." diye düşünmüştüm ama ne kadar yanlış düşündüğümden hiç haberim yoktu. Onların ilişkisi... Gerçekten çok değişik.
Ancak Ajaw'ın insanların diline olan hakimiyetini kıskanıyorum. Keşke annem de öyle konuşabilse de ne anlattığını vücut hareketlerinden tahmin etmeye çalışmayı bırakabilsek.
(When I first saw Ajaw, I thought "Oh, Kinich has a saurian he treats like family, too"... Blissfully unaware of how far off the mark I was. Their relationship is... truly one-of-a-kind.
Although I will say, Ajaw's mastery of the human language makes me pretty envious. I wish mom could talk like that, too, so we could do away with the whole body-language-based guesswork-game.)
Citlali Hakkında
(About Citlali)

Arkadaşlık Sv. 4
Küçükken babam, Natlan'daki en bilgili kabile büyüklerinin toplanıp benim Hiçlik durumumun nasıl ele alınacağıyla ilgili bir plan oluşturmaya çalıştıklarını anlatmıştı bana. Uygun bir yöntemle ilgili fikir birliği sağlanamamış ve olay uzun bir tartışmaya dönüşmüş. Bir ara Citlali sessizce odayı terk etmiş fakat herkes tartışmaya daldığından bunu kimse fark etmemiş. Citlali geri döndüğünde önüne yiyecek ve şarap koymuş ve kimseyi takmadan yiyip içmeye başlamış. Masa bir anda sessizleşmiş.
Dış görünüşüne bakarak onun aslında ne kadar kıdemli ve tecrübeli olduğunu anlamak pek mümkün değil.
(My dad told me that when I was little, they gathered all of the most learned elders in Natlan and asked them to come up with a plan for managing my Abyss condition. They all disagreed on the best approach, and it turned into a drawn-out debate. At some point, Citlali quietly left the room, but they were all too busy arguing to notice. When she got back, she put some food and wine down in front of her, ignored everyone, and just started eating... the table suddenly went very quiet.
Just by looking at her, you'd never know how much seniority and experience she has.)
Ifa Hakkında
(About Ifa)

Arkadaşlık Sv. 4
Silahlar ve Kanatlar
Chuychu ve babam, Ifa'yla eczacılık üzerine sayısız tartışmaya girmiştir. Uçan atölyeden döndükten sonra ilk yaptığım iş Coya'yı ona kontrole götürmek oldu. Fakat Ifa hiç takmadı desem yeridir. Şöyle bir baktı ve "Ciddi bir şeyi yok, Cusco halleder." diyerek geçiştirdi, sonra hemen başka bir hastayla ilgilenmeye başladı... *iç çeker* Haklıydı tabii, ben fazla endişeleniyordum.
(Chuychu and my dad have discussed medicine with him countless times. So after I got back from the airborne workshop, the first thing I did was take Coya to get checked out by him. But he seemed so dismissive — he took one glance, said "it's nothing serious, Cusco can handle it," and then immediately left to deal with another patient... *sigh* He was right, of course. I was just worrying too much.)
Iansan Hakkında
(About Iansan)

Arkadaşlık Sv. 4
İnsanın kendini eğitmesiyle başkalarını eğitmesinin iki farklı beceri olduğunu düşünmüşümdür hep. Her ikisine de sahip insan az bulunur fakat Iansan bu becerilere hayli hayli sahip.
Örneğin ben başkalarına bir şeyler öğretme konusunda pek iyi değilimdir. Hava bölüğüne bir şey gösterirken bana doğal gelen, temel ve sıkıcı bir detay üzerinde çok fazla vakit harcarım. Buna rağmen ardından herkes bana "Bu sana nasıl doğal gelebiliyor?" diye sorar.
Halbuki Iansan onlara öğretecek olsa eminim her yıl imtihanları geçen aday sayısı ikiye katlanırdı... Programında uçuş eğitimi olmaması çok yazık.
(I've always felt that training oneself and training others are two very different skillsets. Very few people have them both, but Iansan has them in spades.
I, for one, am not very good at teaching other people. Whenever I'm trying to demonstrate something to the flying squad, I spend forever trying to explain some basic, boring detail that seems intuitive to me... only to have everyone ask, "What's intuitive about that!?"
If only Iansan could tutor them, I bet we'd have twice as many candidates pass the flying trials each year... Shame that her training program doesn't include flying.)
Chasca Hakkında Daha Fazlası: I
(More about Chasca: I)
Bir ara bulucu olarak kaba kuvvetin her zaman doğru cevap olmadığını iyi bilirim. Fakat birçok durumda kaba kuvvete başvurma imkanının bulunması, insanların daha mantıklı davranmasını sağlayabiliyor.
(As a peacemaker, I know full well that violence isn't always the answer. But in many cases, having the capacity for violence makes people much more willing to listen to reason.)
Chasca Hakkında Daha Fazlası: II
(More About Chasca: II)

Arkadaşlık Sv. 3
Çiçek Tüyü Klanı savaşçıları çok gururludur fakat Gukuzorlar onlardan bile daha gururludur. Süvari olmak isteyen herkesin durmak bilmeden idman yapması ve Gukuzorların onayını kazanması gerekir. Buna ben de dahilim, üstelik ben bir de onların arasında büyüdüm. Fakat bence bu gayet makul. Bir aceminin Gukuzora binip gökyüzünde uçmasına izin vermek, hem Süvari hem de Gukuzor için son derece sorumsuzca bir davranış olurdu.
(The warriors of the Flower-Feather Clan are a proud bunch, but the Qucusaurs are a prouder bunch still. Anyone who aspires to become a Rider has to train relentlessly and then win their approval — even me, and I was practically one of them growing up. It's only fair, though. Allowing a rookie to ride a Qucusaur into the skies would be highly irresponsible for both the Qucusaur and the Rider.)
Chasca Hakkında Daha Fazlası: III
(More About Chasca: III)

Arkadaşlık Sv. 4
Uçuş imtihanlarında birçok kez başarısız olup Gukuzorların onayını kazanamayanlar, bazen tüm motivasyonlarını kaybedip Süvari olmaktan vazgeçerler. Çiçek Tüyü Klanında biz onlara "Kanatsızlar" deriz... Aslında genel olarak yalnızca en üstün savaşçılar uçuş imtihanlarına girmeyi dener. Kanatsızların savaşçı ruhu sönebilir fakat bir gün yeniden alevlenir. O gün gelene kadar da sessizce onları izleriz, tıpkı Gukuzorların henüz tüyü bitmemiş yavrularını izlemesi gibi.
(Sometimes, after failing the flying trials countless times and never winning the Qucusaurs' approval, people lose all their motivation and decide to call it quits. In the Flower-Feather Clan, we call those people the "Wingless"... But generally, only the most outstanding warriors even attempt the flying trials in the first place. Their fighting spirit may have faded out, but it will one day burn again. And until that day comes, we will quietly watch over them, just as the Qucusaurs watch over their unfledged young.)
Chasca Hakkında Daha Fazlası: IV
(More About Chasca: IV)

Arkadaşlık Sv. 5
Yanmaya Mahkum Gökkuşağı
Hiçbir zaman öyle normal, mutlu bir çocukluğum olmadı. Fakat ölümün kıyısına geldiğimde anne kuş bana yeni bir hayat bahşetti. Kendimi kaybedip yönümü yitirdiğimde de Chuychu bana inanabileceğim bir şey verdi. Arkamda Sürüngen ailem, insan ailem ve Natlan'da aile olarak gördüğümüz tüm diğer canlılar var. Bu yüzden asla yenilmeyeceğim. İster Hiçlik ister hayatın zorlukları olsun, hodri meydan. Beni izle ve hepsinin üstesinden nasıl geliyorum gör bak!
(I was never able to enjoy a proper, happy childhood, but when I was on the brink of death, momma bird gave me a new life, and when I was lost and directionless, Chuychu gave me something to believe in. Behind me, I have my saurian family, my human family, and every other creature in the family we call Natlan. So I will not be defeated. Not by the Abyss, and not by life's hardships. Watch me, I will transcend it all!)
Chasca Hakkında Daha Fazlası: V
(More About Chasca: V)

Arkadaşlık Sv. 6
Silahlar ve Kanatlar
Chuychu bir kahraman olmamı ümit ediyordu. Bu yüzden... Pes edemem. Onun için güçlü olmalıyım...
Fakat yadigar patladığında ve Coya önüme atladığında... Ablamı kaybetmekten korktuğum zamanki aynı his yeniden içime doldu...
Kusura bakma, bu tür konularla ilgili kiminle konuşabileceğimi pek bilemiyorum. Genellikle içime atarım... Ama şimdi kendimi çok daha iyi hissediyorum.
O korkuyu unutamadığım için sanırım buna tam tersi şekilde yaklaşacağım. O hissi hep hatırlayıp onu benimseyeceğim... Ve sonunda onu aşacağım.
(Chuychu hoped I'd become a hero. So... I can't give up. I have to stay strong, for her sake...
But when the relic exploded, and Coya dove in front of me, I... the same fear of losing my sister came flooding back again...
Sorry, I just don't really know who I can talk to about this kind of stuff. I usually push it to the back of my mind... But I feel much better now.
Since I can't forget that fear, I guess I'll try the opposite: remember it, own it. And eventually... transcend it.)
Chasca'nın Hobileri
(Chasca's Hobbies)
Kavga çıkarmak girdiğin zahmete değmez. Başına bir sürü dert açar. Kavga bitirmekse çok daha makuldür. Ara buluculuk yapmayı işte bu yüzden seviyorum, çünkü kavgalar gelip beni buluyor... Hehe, şaka tabii.
(Starting fights is more trouble than it's worth. Gets you into too much trouble. Now, ending fights, on the other hand, much more acceptable. This is why I love being a peacemaker, because the fights come to me... Heh, I'm just kidding, of course.)
Chasca'nın Sorunları
(Chasca's Troubles)
Hiçlik enerjisi. Öyle beni çok etkilediğinden değil, etkilemiyor çünkü artık. Daha ziyade etrafımdaki insanların benim için endişelenmesine sebep oluyor, ondan.
(The Abyssal energy. Not because it affects me that much — it doesn't anymore. More because of how much it makes the people around me worry about my safety.)
En Sevdiği Yemek
(Favorite Food)
Deniz kenarında büyüdüğüm için çocukluğum genelde çiğ balık yiyerek geçti. Kabileye geldikten sonra da Hızlı Pişmiş Biftek sevmeye başladım... Gukuzorların ve insanların yedikleri birbirinden çok farklı ama benim her ikisi de hoşuma gidiyor.
(Growing up by the sea, I mostly ate raw fish, and after I came to the tribe, I grew to love Flash-Grilled Steak... Qucusaurs and humans have wildly different diets, but I enjoy them both.)
En Sevmediği Yemek
(Least Favorite Food)
İçinde fazla alkol olan her şey sanırım. İçmeyi sevmediğimden değil, sadece uçuş öncesi tükettiğim miktara çok dikkat etmem gerekiyor. Ama bazı yemeklerdeki alkol kokusu diğer aromaların arkasına gizlenir... Yemek lezzetli görünür, kokusu da güzeldir ama bir ısırık alırsın... Eyvah, meğerse bir tuzakmış.
(Anything with too much alcohol, I guess. Not because I don't like drinking — I just need to watch my intake very carefully before a flight. But you get some food where the scent of the alcohol is masked by the other flavors... Looks tasty, smells delicious, so you take a bite, and then... uh-oh, it's a trap.)
Hediye Alma: I
(Receiving a Gift: I)
Yanında güzel bir şarapla bu yemeği yediğinde yapacağın tüm meditasyonlar yüzde otuz daha başarılı olur, benden söylemesi. Hehe, insanın moralini düzeltmesi için güzel yemek ve şaraptan daha iyisi yok.
(I'm telling you, this dish plus a nice wine would increase the chances of mediation success by thirty percent. Heh, there's nothing quite like some good food and wine to put people in a good mood.)
Hediye Alma: II
(Receiving a Gift: II)
Çok güzel olmuş. Teşekkürler.
(This is pretty good. Thanks.)
Hediye Alma: III
(Receiving a Gift: III)
Iıı... Bu Gukuzorlar için mi yapıldı acaba? Üzgünüm ama bu tarz yemekleri genelde tercih etmezler.
(Uh... Was this meant for the qucusaurs? ...Sorry, but this isn't the kind of thing they go for.)
Doğum Günü
(Birthday)
Al, bu tabanca senin. İçinde altı mermi var ama mermilerden biri diğerlerinden daha özel. Boş bir alan bul, hatta daha iyisi gökyüzüne uç ve orada dene.
Oo, ilk atışında özel mermi denk geldi demek ha? Bugün şans senin yanında... Islıklı bir doğum günü havai fişeğiydi o. Ben hazırladım!
Hı? Diğer beş mermi ne mi? Onlar da havai fişek tabii! Ancak ilk attığını hazırlarken yaptığım denemeler onlar. Renkleri farklı, kusursuz da değiller. Seneye senin için en iyi kalitede tam altı mermi hazırlamaya çalışacağım.
(Here, take this gun. It's loaded with six rounds, including an extra-special one. Find an open space and try it out — or better yet, fly up into the sky and do it there.
Ooh, you got the special round on the first try, huh? Luck's on your side today... That was a whistling birthday firework. I made it myself!
Hmm? ...What are the other five rounds? More fireworks, of course! But they're the trial runs that I made before the one you just fired off. The color's different, and they're not perfect. Next year, I'll do my best to make a full six top-quality rounds for you.)
Yükseltme Hakkında: Giriş
(Feelings About Ascension: Intro)

Yükseltme Aşaması 1
Namluya yeni bir mermi mi sürüldü?
(Huh, is that a new bullet in the chamber?)
Yükseltme Hakkında: Gelişme
(Feelings About Ascension: Building Up)

Yükseltme Aşaması 2
Ara buluculuk gerektiren bir konu mu var? Kabilesel bir sorun mu? Yoksa topyekun bir savaş mı çıktı?
(Need me to mediate anything? Tribal trouble? Or an all-out war, maybe?)
Yükseltme Hakkında: Zirve
(Feelings About Ascension: Climax)

Yükseltme Aşaması 4
Damarlarımda kavga etme dürtüsü dolaşıyor... Ama artık onu nasıl iyiye kullanabileceğimi biliyorum.
(There's an urge to fight that runs in my veins... But now, I know how to put it to good use.)
Yükseltme Hakkında: Sonuç
(Feelings About Ascension: Conclusion)

Yükseltme Aşaması 6
"İyiliğin karşılığı verilmeli ve liyakat ödüllendirilmeli." Hem insanlar hem de Gukuzorlar için ortak bir evrensel prensiptir bu. Bugünden itibaren nereye gidersen git, kanatlarım ve silahlarım her zaman hizmetinde olacak.
("Kindness should always be repaid, and merit rewarded." This is one universal principle that holds true for both the Qucusaur and human worlds. From this day forth, no matter where you go, my wings and my guns will always be at your service.)

Savaş[]

BaşlıkAyrıntılar
Element BecerisiHadi uçalım.
(Let's fly.)
Hah!
(Hah!)
Uçur beni.
(Take me up.)
Element PatlamasıBomba atıyorum!
(Fire in the hole!)
Şapkalarınızı sıkı tutun!
(Hold on to your hats!)
Hepsini devir.
(Knock 'em down.)
Depar Başlangıcı
Depar SonuChasca repliklerinde Depar Sonu bulunmamaktadır.
Kanadı Açma
Hazine Sandığı AçmaGanimet bölüşürken genelde husumet çıkar ama neyse ki benim bunlara ihtiyacım yok.
(Dividing the loot is often a cause of conflict, but luckily for you, I don't really need this stuff.)
Mora birçok sorunu çözer. O yüzden fazla Moradan zarar gelmez, değil mi?
(Mora makes a lot of problems go away. So you can never have too much Mora, huh?)
Ooo, ne kadar da parlak... Çok güzel...
(Ooh, shiny... It's so pretty...)
Düşük CanDövüştüğümüze değdi!
(A worthy fight...!)
Şimdi ısındım artık.
(Now I'm all warmed up.)
Çılgınlık mı? Çılgın neymiş göstereceğim sana!
(You want crazy? I'll show you crazy!)
Düşük Canlı Takım Arkadaşı... Hey, ölmek yok!
(...Hey, no dying!)
Arkama geç!
(Get behind me!)
Yere SerilmeAnne... Kuş...
(Momma... Bird...)
Üstesinden... Gelemedim...
(Couldn't... transcend...)
Ben... Düşüyorum...
(I'm... falling...)
Hafif Darbe Alma
Ağır Darbe Almaİşler çirkinleşecek...
(This is about to get messy...)
... Bir daha!
(...Again!)
Gruba KatılmaPekala, kimin kanatlarını kırpıyoruz?
(Alright, whose wings need clipping?)
Bugün rüzgar huzursuz.
(The breeze is restless today.)
Silahım dolu, aksiyona hazırım.
(Chamber full and ready to roll.)
Karakter Boşta
(Not: Sohbet & Hava Durumu replikleri boştayken duyulabilir.)
Hafif Saldırı
Ara Saldırı
Ağır Saldırı
Tırmanma
Tırmanma Nefesi
Zıplama

Gezinti[]