Genshin Impact Viki
Genshin Impact Viki

Hikâye[]

Başlık ve GereksinimlerAyrıntılar
Merhaba
(Hello)
Kendimi tanıtmamı ister misin? Yolculuğum sırasında bir sürü ismim ve ünvanım oldu. Hepsi, herhangi bir ölümlünün hayal edebileceğinden daha yüceydi ancak geçmişte kaldılar.
Bana istediğin şekilde seslenebilirsin. Hadi, bakalım ne bulacaksın. Beni hayal kırıklığına uğratma.
(You want me to introduce myself? I've gone by many names and titles during my journey. Although each one is more eminent than any ordinary mortal could imagine, they're all just water under the bridge to me now.
Call me whatever you like. Go ahead, let me see what you can come up with. Don't disappoint me.)
Sohbet: Rüzgar
(Chat: The Wind)
Bu dünyada saf özgürlük diye bir şey yoktur. Rüzgar bile sonsuza dek esemez.
(There's no such thing as pure freedom in this world. Even the wind cannot blow on forever.)
Sohbet: Konuşma Üslubu
(Chat: Manner of Speech)
Sivri dilli olduğumu mu düşünüyorsun? Ben sadece neyse onu söylüyorum. Eğer rahatsız olan varsa bu onun kendi sorunu.
(You think I've got a sharp tongue? I just tell it like it is. If someone can't handle it, maybe that's their problem.)
Sohbet: Hoşbeş Etmek
(Chat: Exchanging Pleasantries)
Hoşbeş etmeye gerek yok. Sırf sessizlik bölünsün diye konuşmak çok zavallıca.
(There's no need to exchange pleasantries. It's rather pathetic to force a conversation just to occupy silence.)
Yağmur Yağdığında
(When It Rains)
Şapkamı şemsiye olarak mı kullanmak istiyorsun? Hıh, bunu isteme cüretinde bulunman bile...
(You want to use my hat as an umbrella? Hmph, the audacity to even make that request...)
Yağmurdan Sonra
(After the Rain)
Güneşi tekrar gördüğün için mi bu kadar mutlu oldun? Çocukça.
(You're so happy just to see the sun again? How childish.)
Yıldırım Düştüğünde
(When Thunder Strikes)
Hah... Ne sinir bozucu.
(Huh. How irritating.)
Kar Yağdığında
(When It Snows)
Aslında kar ve yağmur arasında çok da bir fark yok. Ancak insanlar sadece kar için övgüler yağdırıyorlar... Kader cidden acımasız olabiliyor.
(Fundamentally speaking, there's little difference between snow and rain, yet people lavish praise only upon the former... Fate can be truly arbitrary.)
Rüzgar Şiddetlendiğinde
(When the Wind Is Blowing)
Böyle hafif bir esinti... Bunu sen bile yapabilirsin, değil mi?
(A simple breeze like this... Even you can conjure it, right?)
Günaydın
(Good Morning)
"Kalk bakalım uykucu, güneş çoktan doğdu bile!" ... Haha, sakın seni gerçekten böyle uyandıracağımı sandığını söyleme!
("Rise and shine, sleepyhead, the sun's already in your eyes!" ...Haha, don't tell me you actually thought I'd wake you up like that?)
İyi Günler
(Good Afternoon)
Benim yemeğe ihtiyacım yok. Kendine ve yanında uçan küçük şeye iyi bakıp bana zahmet çıkarma yeter.
(I have no need for food. Save me the trouble and take care of yourself and that small thing floating next to you.)
İyi Akşamlar
(Good Evening)
Sonunda sıkıcı bir gün daha bitiyor.
(Finally, another boring day is drawing to a close.)
İyi Geceler
(Good Night)
Ne oldu, benim yanımda uyuyamıyor musun? Hehe.
(What, can't fall asleep with me around? Hehe.)
(Wanderer) Hakkında: Kukla
(About (Wanderer): Puppet)
Kızgın bir ateşin yaktığı bir kukladan geriye yalnızca külleri kalır. Küllerinden ne çıkacağına gelince...
(A puppet consumed by a raging fire will leave behind ashes. As for what will emerge from them...)
(Wanderer) Hakkında: Kalp
(About (Wanderer): Heart)

Arkadaşlık Sv. 4
Ters Dönen Başlangıç
Bunu oluruna bırakıyorum. Ulaşamayacağın şeyin peşinden koşmak zaman kaybından başka bir şey değil. Şu anda yapacak daha önemli işlerim var.
(I'll leave that kind of thing to fate. Obsessing over something that's destined to be ever out of one's reach is just a waste of time. I have more important things to attend to at the moment.)
Hakkımızda: Düşmanlar
(About Us: Rivals)
Yani hâlâ daha önceki kavgalarımız için mi telaşlanıyorsun? Hıh. Ne yapacaksın peki? Acele etme, benim vaktim var.
(So, you're still stewing over our run-ins from before? Huh. Well, what are you going to do about it? Take your time. I'm in no hurry.)
Hakkımızda: Ortaklar
(About Us: Collaborators)

Arkadaşlık Sv. 6
Ters Dönen Başlangıç
Asla o iyi adamlardan biri olmayacağım. Buraya sadece bana yaptığın iyiliğin karşılığını vermek için geldim.
Peki ya sen? Bir araya geldiğimiz için bir bahane bulsan iyi edersin. Eğer arkadaşlarından biri düşmanla iş birliği yaptığını düşünürse kendi başının çaresine bakman gerekir.
(I'll never be one of the good guys. I'm just here to pay my dues after what you've done for me.
But what about you? Shouldn't you come up with some excuse for our meetings? If one of your friends mistakes you for collaborating with the enemy, you're on your own.)
Önsezi Hakkında
(About the Vision)

Arkadaşlık Sv. 4
Ters Dönen Başlangıç
"İlahi lütuf" fikri beni biraz rahatsız etse de yeni bir güç kaynağıyla ilgili de seçici olmayacağım. Rüzgar elementinin altında bir anlam olduğunu mu düşünüyorsun? Ha, bu da nereden çıktı? Herhangi bir mantık ya da ahlak tanrılara yol göstermez. Bunu sana zaten kanıtladığımı sanıyordum.
(Although the idea of "divine favor" makes me a little ill, I'm not going to be picky about a new source of power. You think there's some kind of meaning behind the element of Anemo? Hah, why did that thought even occur to you? The gods aren't guided by any kind of rationality or moral compass. Haven't I shown that to you already?)
Paylaşılacak Bir Bilgi
(Something to Share)
Bir şeyim yok. Ne istersen sorabilirsin. Eğer sorduğun soru yeterince ilgimi çekerse o zaman cevaplayabilirim.
(I've got nothing. Ask me anything if you want. If a question is interesting enough, I may give you an answer.)
İlginç Şeyler
(Interesting Things)
Bak. Kuşlar tüylerini gösteriyor, sincaplar yiyecek istiflemekle meşgul ve insanlar da geçinebilmek için çalışıyorlar. Sahiden de basit canlılar, tatmin olmak için herhangi karmaşık bir şeye ihtiyaç duymuyorlar.
(Look. The birds are showing off their plumage, the squirrels are busy hoarding food, and humans are laboring for their livelihoods. Truly, simple animals don't need anything complicated to be fulfilled.)
Devi Kusanali Hakkında
(About Lesser Lord Kusanali)

Arkadaşlık Sv. 4
Ters Dönen Başlangıç
Hâlâ bir piyon olarak bir değerim olsa da beni hayatta tutmak için başka sebepleri olabilir. Mesela bilge ve iyi kalpli olması kesinlikle bir neden olabilir ya da belki içimdeki yalnızlığı görmüştür... Sence onun hakkında hep en kötüsünü mü düşünüyorum? Hah, başka bir şey mi bekliyordun ki? Unuttuysan hatırlatayım, ben aziz değilim.
(While I still had value as a pawn, she might have had other reasons to keep me alive. It's certainly possible that it was because she's wise or benevolent, or happened to see a hint of loneliness within me... You think I'm trying to think the worst of her? Hah, did you really expect anything else? In case you've forgotten, I'm no saint.)
Şogun Raiden Hakkında
(About the Raiden Shogun)

Arkadaşlık Sv. 4
Bizzat kendi yarattığını tamamen göz ardı etti ve üstüne bunun "kaderime müdahale edemeyeceği" için olduğunu söyledi...
(She completely neglected her own creation, and to add insult to injury, she said it was because she "couldn't bring herself to intervene" in my fate...)
Çariçe Hakkında
(About the Tsaritsa)

Arkadaşlık Sv. 4
Herkes onu kibarlığı ve iyi kalpliliğinden ötürü övüyor ama sevginin de bir çeşit günah olduğunu unutuyorlar. Ya sadece bir şeyi telafi etmenin peşindeyse, ha?
(Everyone praises her for her kindness and benevolence, but they forget that love is also a form of sin. What if she's just trying to compensate for something?)
Soytarı Hakkında
(About The Jester)

Arkadaşlık Sv. 4
Soytarı, Khaenri'ah'dan kurtulmuş. Ancak bunun haricinde onun hakkında pek bir şey bilmiyorum ve onunla yakın değiliz. Ama benden istediği bir şey var gibi. Bana geçmişte, Hiçliğe yapılacak birkaç seyahat de dahil olmak üzere bir sürü önemli görev vermişti.
(The Jester is a survivor of Khaenri'ah. Besides that singular fact, I know very little about him, and never had any kind of close association with him. He seems to want something from me, though. In the past, he assigned to me many important tasks, including a number of trips to the Abyss.)
Yüzbaşı Hakkında
(About The Captain)

Arkadaşlık Sv. 4
"Hep dürüst Yüzbaşı", "cesur ve korkusuz Yüzbaşı", "neredeyse hiç yenilmeyen Yüzbaşı"... Diğer Fatui üyelerinin bu iltifatlarını dinlemekten benim mekanik kulaklarım bile bakıma ihtiyaç duyuyor. Kusursuz bir dürüstlüğün aslında gizli bir tehlike olduğunu düşünmüyor musun? Muhteşem kişisel bir gücü olmasından bahsetmiyorum bile.
("The ever-righteous Captain," "the brave and fearless Captain," "the nigh-invincible Captain"... Even my mechanical ears demand maintenance after listening to so many compliments from the members of the Fatui. Don't you think that possessing absolute righteousness is actually a latent danger? And that's without taking his great personal strength into account.)
Doktor Hakkında
(About The Doctor)

Arkadaşlık Sv. 4
Ters Dönen Başlangıç
Devi Kusanali'nin onu birçok versiyonunu ortadan kaldırmak için zorlaması ne üzücü. Onları parça parça ayırma mutluluğumu elimden aldı.
(It's a pity that Lesser Lord Kusanali already forced him to erase so many of his segments. The joy I would have derived from slicing them apart one by one...)
Küçük Hanım Hakkında
(About Damselette)

Arkadaşlık Sv. 4
Bir soru, her zaman dikkatsiz ve saf, her durumda ilgisiz ve umarsız olan bir "küçük hanım"la karşılaşsan ne yapardın? Ben olsam onunla kavga etmeyi denerdim. Ama senin yerinde olsam... Sendeki vicdanla ondan uzak dururdum.
(Let me ask: what should you do if you were to encounter a "damsel" who is oblivious and innocent at any given time, and unconcerned and unfeeling in any given situation? If it were me, I could at least challenge her to a fight. But if it were you... with your conscience, I would stay away from her.)
Yaver Hakkında
(About The Knave)

Arkadaşlık Sv. 4
Kuzu postuna bürünmüş kurt. İnsanları daha iyi kontrol edebilmek için nazik ve içten davranır. Onun gerçek, çılgın tarafını... Görenlerin çoğu puf olur.
(A wolf in sheep's clothing. To exert a higher level of control over people, she puts on a graceful and cordial front. Most of those who have seen her true, crazy self... have gone poof.)
Horoz Hakkında
(About The Rooster)

Arkadaşlık Sv. 4
Ancak Asilzade kadar kalın kafalı biri, Horoz'un gerçekten iyilik yapmak için onunla ve ailesiyle ilgilendiğine inanırdı. Tabii onlar için gerçekten işe yarar şeyler yapmış olabilir ama aklı çalışan herkes bunun aslında "tüm ailen benim ellerimde" anlamına geldiğini bilir.
(Only someone as dense as Childe would think The Rooster is looking after him and his family out of the goodness of his heart. Although the mayor has indeed done a number of things for their benefit, anyone with a brain would be able to tell that the underlying meaning is "your entire family is in my hands.")
Kukla Hakkında
(About Marionette)

Arkadaşlık Sv. 4
Kendi araştırması dışında hiçbir şeyi önemsemeyen korkunç bir karakteri var. Ancak bu denli adanmışlığa rağmen eline geçen bir çöp ve benim altımda bir konumdan başka bir şey değil... Ne acınası.
(She has a terrible personality and cares for nothing outside of her own research. But even with that amount of dedication, she still produced a copious amount of garbage, and could only secure a ranking that's still one whole place beneath my own. How pitiful.)
Madrabaz Hakkında
(About Regrator)

Arkadaşlık Sv. 4
Ah, dokuzuncu rütbedeki adam. İnsanlarla tanrılar arasında var olan doğal dengesizliği tersine çevirmek isteyecek kadar "adil takas" fikrine kafayı takmış durumda. Ama sanırım sıradan ölümlüler böyle. Anlamsız hayaller kurmak onlar için çok kolay. Ancak tıpkı onun becerileri ve partner seçimi gibi bu da önemli bir şey değil. Hıh. Doktor'la birlikte çalışmayı seçen herkes kötü bir sonla karşılaşmaya hazır olmalıdır.
(Oh, the ninth-ranked guy. He's obsessed with the idea of "fair exchange," to the point of wanting to overthrow the natural imbalance between gods and humans. But, I guess it's just how ordinary mortals are like — it's easy for them to come up with pointless delusions. Honestly, it's nothing worth writing home about, just like how there's also nothing impressive about his abilities or choice of partner. Hmph. Anyone who chooses to work closely with The Doctor is sure to meet a nasty end.)
Asilzade Hakkında
(About Childe)

Arkadaşlık Sv. 4
Basit fikirleri ve zayıf bir vücudu vardır. Haberciler arasında ona en düşük pozisyonu vermek tüm itibarını zedeledi. Neyse ki artık o grubun bir parçası değilim.
(He's simple of mind and not that strong of body. Naming him to the lowest-ranked seat lowered the Harbingers' collective prestige. Thankfully, I'm no longer part of that group.)
Güzel Hanımefendi Hakkında
(About The Fair Lady)

Arkadaşlık Sv. 4
Ölümlülere Gaipten Sesler
Küllerinde hiçbir şey kalmadı. Artık geleceği olmayanlarla ilgilenmiyorum.
(Nothing remained in her ashes. I have no interest in those who have lost their future.)
Yae Miko Hakkında
(About Yae Miko)

Arkadaşlık Sv. 4
Ölümlülere Gaipten Sesler
Tatlı dilli bir youkai. Tanrısının lütfunu kazanmak için insanları önemsiyormuş gibi davransa da tek önemsediği şey vaktini eğlenceli geçirmenin yollarını bulmak.
(A smooth-talking youkai. Though she pretends to care about humans to gain the favor of her god, all she seeks are entertaining ways to pass her time.)
Kaedehara Kazuha Hakkında
(About Kaedehara Kazuha)

Arkadaşlık Sv. 4
Ters Dönen Başlangıç
Kaedehara klanının soyundan mı bahsediyorsun? O zaman o... Bekle, o bir Rüzgar Önsezisine mi sahip? Şogun Raiden'ın Musou no Hitotachi'sine bile karşı koymayı başardı öyle mi? Hehe... Ahahahaha!
(You speak of the descendant of the Kaedehara clan? Then isn't he... Wait, he also possesses an Anemo Vision? ...And even managed to take on the Raiden Shogun's Musou no Hitotachi? Hehe... Ahahahaha!)
(Wanderer) Hakkında Daha Fazlası: I
(More About (Wanderer): I)
Hakkımda daha fazla şey mi öğrenmek istiyorsun? Gülünç. Bunun yalnızca bela getireceğini bilmiyor musun?
(You want to learn more about me? How ridiculous. Don't you know that's only asking for trouble?)
(Wanderer) Hakkında Daha Fazlası: II
(More About (Wanderer): II)

Arkadaşlık Sv. 3
Ah, geçmiş hayatımda bana karşı kin besleyen birçok kişinin benden intikam almak için beni aradıklarının gayet farkındayım. Benim için sorun yok, hepsiyle çarpışırım. Hatta biraz sabırsızlandığımı bile söyleyebilirim.
(Oh, I'm well aware that many, many people will want to seek me out and settle the grudges they've built against me in my past life. Fine by me — come one, come all, I say. As a matter of fact, I'm somewhat looking forward to it.)
(Wanderer) Hakkında Daha Fazlası: III
(More About (Wanderer): III)

Arkadaşlık Sv. 4
Ters Dönen Başlangıç
Tanrılaşmanın beni tüm anlamsız hislerden kurtaracağını düşünürdüm ancak o zamandan beri bu fikirden vazgeçtim. İster başkalarından ister benden olsun öfke, çok kullanışlı bir araçtır.
Nasıl bazı insanlar hiç öfkelenmeyebilir? Hayal bile edemiyorum. Vücutlarında zerre kadar kötülük yok mu yani?
(I once thought that deification would allow me to get rid of all of my pointless emotions, but I've since abandoned that view. Anger, whether it be from others or myself, is too convenient and useful as a tool.
How can some people just never become angry? I find that impossible to even imagine. Do they just not have a single mean bone in their bodies?)
(Wanderer) Hakkında Daha Fazlası: IV
(More About (Wanderer): IV)

Arkadaşlık Sv. 5
Ters Dönen Başlangıç
Irminsul'a girdiğimde aklımdan yalnızca tek bir düşünce geçti: Keşke hiç doğmamış olsaydım.
Irminsul, dileğimi karşılıksız bırakmadı ama ben istediğim sonucu alamadım. Tutsaklarıyla acımasızca alay etmeye gelince bu dünyanın kaderi zerre değişmedi.
(When I entered Irminsul, there was only one thought in my mind: I wish I'd never been born at all.
Irminsul responded to my wish, but didn't bring me the outcome I desired. The fate of this world hasn't changed a single bit when it comes to playing cruel tricks on its prisoners.)
(Wanderer) Hakkında Daha Fazlası: V
(More About (Wanderer): V)

Arkadaşlık Sv. 6
Ters Dönen Başlangıç
Geçmişte yollarımız kesişmiş olsa da eninde sonunda ayrılacak. Bundan sonra neler olacak kim bilir? Bekleyip görelim.
(You and I have crossed paths in the past, but our journeys will eventually diverge. Who knows what will happen next? Let's just wait and see.)
"(Wanderer)" Hobileri
((Wanderer)'s Hobbies)
Hobi mi? Böyle şeyler, bunlar hakkında düşünecek boş vakti olan tembeller içindir. Oradan bakınca dikkatimi dağıtacak herhangi bir şeyle ilgileniyor gibi mi duruyorum?
(Hobbies? Those are for idle bodies who have the free time to think about such things. Do I look like I have any interest in distractions?)
"(Wanderer)" Sorunları
((Wanderer)'s Troubles)
Senden kurtulmanın bir yolunu arıyorum böylece gidip gaddarlık yapabilirim... Bir saniye, ciddi olduğumu mu düşündün?
(I'm trying to figure out a way to get rid of you so I can go commit atrocities. ...Wait, did you think I was being serious?)
En Sevdiği Yemek
(Favorite Food)
Biraz çayın var mı? Ne kadar acı olursa o kadar iyi olur. En etkileyici tadı acı olanlar veriyor.
(Do you have some tea? The more bitter, the better. It leaves the most fascinating aftertaste.)
En Sevmediği Yemek
(Least Favorite Food)
Dangonun veya dişlerimi birbirine geçmiş gibi hissettiren diğer yapış yapış tatlıları sevmem. Bunları kendine saklasan daha iyi edersin.
(I'm no fan of Dango, or any other sticky sweets that make me feel like my teeth are fusing together. Keep them to yourself.)
Hediye Alma: I
(Receiving a Gift: I)
Sorun yok. Sanırım bu iyi olduğun nadir şeylerden biri.
(It's okay. Guess this is one of the few things you're good at.)
Hediye Alma: II
(Receiving a Gift: II)
Fena değil. Yenilebilir bir şeyler yapmışsın.
(Not bad. You actually made something edible.)
Hediye Alma: III
(Receiving a Gift: III)
Beni zehirlemek mi istiyorsun sen? Yoksa insan olmadığımı unutacak kadar aptal mısın?
(You wanna poison me? Are you so dumb as to have forgotten that I'm not human?)
Doğum Günü
(Birthday)
Elini ver. Ah, endişelenmene gerek yok. Seni daha iyi görebileceğin bir yere götürüyorum.
Nasıl? Buranın manzarası nefes kesici olmalı. Bana teşekkür etmene gerek yok, önemli değil.
(Give me your hand. Heh, there's no need to be nervous. I'm just taking you to a vantage point.
How is it? The scenery here should be quite breathtaking. There's no need to thank me — I see little point in it.)
Yükseltme Hakkında: Giriş
(Feelings About Ascension: Intro)

Yükseltme Aşaması 1
... Verdiğin büyük çabayı görebiliyorum.
(...I can see the great deal of effort you put forth.)
Yükseltme Hakkında: Gelişme
(Feelings About Ascension: Building Up)

Yükseltme Aşaması 2
Rüzgar bu tarafa esiyor... Ne yaptın?
(The wind is blowing this way... What did you do?)
Yükseltme Hakkında: Zirve
(Feelings About Ascension: Climax)

Yükseltme Aşaması 4
Beni daha da güçlendirmekten endişelenmiyor musun? Pekala...
(You aren't worried about making me more powerful? ...Alright.)
Yükseltme Hakkında: Sonuç
(Feelings About Ascension: Conclusion)

Yükseltme Aşaması 6
Sana yardım edebilirim ama beni yine de müttefikin gibi görme, bu tehlikeli. Umarım ne yaptığının farkındasındır. Ama yine de kararlıysan o zaman beni takip et.
(Although I can be of help to you, seeing me as an ally is still a dangerous endeavor. I hope you understand what you're doing. If you still insist on continuing down this path, then let me lead the way.)

Savaş[]

BaşlıkAyrıntılar
Element BecerisiRüzgar yükseliyor!
(The wind rises!)
İzle şimdi!
(Behold!)
Şiddetli ve öfkeli!
(Squall and fury!)
Element Patlamasıİğrenç böcekler!
(Unsightly insects!)
Seni lanet pislik!
(Wretched vermin!)
Daha yüksek sesle ağla!
(Cry louder!)
Başını öne eğ!
(Bow your head!)
Haddini bil!
(Know your place!)
Bana bakmaya nasıl cüret edersin?
(You dare to gaze upon me!?)
Depar Başlangıcıİleri!
(Surge forth!)
Rüzgarın kollarında!
(Upon the gale!)
... Çok yavaş.
(...Too slow.)
Beni takip etmeyi bırak!
(Quit following me!)
Depar SonuWanderer repliklerinde Depar Sonu bulunmamaktadır.
Kanadı Açma
Hazine Sandığı AçmaGereksiz.
(Unnecessary.)
Ha? Bunu mu istiyorsun?
(Hah, you even want this?)
Al ve eğlenmene bak.
(Take it and have fun.)
Düşük CanBuna alıştım.
(I'm used to this.)
Bahsetmeye değmez.
(Nothing worth mentioning.)
Düşük Canlı Takım ArkadaşıNeden buradasın?
(Why are you even here?)
Tam da beklendiği gibi işe yaramaz.
(Worthless as expected.)
Yere SerilmeHiçliğe... Düşüyorum...
(Falling... into the abyss...)
Her şey boşaydı...
(Everything... was futile...)
Günahlarımın... Bedeli...
(The price... for my sins...)
Hafif Darbe Alma
Ağır Darbe AlmaBu kadar yeter.
(That's far enough.)
... Ne kadar gülünç.
(...How amusing.)
... Sen öldün.
(...You're dead.)
Merhamet dileyeceksin.
(I'll have you beg for mercy.)
Ödeyeceğin bedel için hazır ol.
(Prepare yourself for punishment.)
Gruba KatılmaHa... Benden ne istiyorsun?
(Huh... What do you want from me?)
Gerçekten önemli olsa iyi olur.
(This had better be important.)
Benim olmam gerektiğine emin misin? Pekala, hadi halledelim şu işi.
(Are you sure it has to be me? ...Fine, let's get this over with.)
Karakter Boşta
(Not: Sohbet & Hava Durumu replikleri boştayken duyulabilir.)
Hafif Saldırı
Ara Saldırı
Ağır Saldırı
Tırmanma
Tırmanma Nefesi
Zıplama

Gezinti[]